Dünyayı esir alan coronavirüs konusunda gündemdeki sorular:
“Ne zaman kontrol altına alınır, ne zaman aşı bulunur?”
Bilim insanları her iki konuda da çok hızlı çalışıyor.
Bu konudaki gelişmeleri de bugünkü yazımızda ele alacağız:
Korona virüsün mayıs başında zirve yapmasını ön gördüğünü belirten İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, bazı kısıtlamaların ise mayıs ortasında kalkmasını beklediğini söyledi. Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, korona virüs salgınının Türkiye'deki geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan’ın açıklamaları özetle şöyle:
“Pandemi, Türkiye ve dünyada mayıs başında zirve noktaya ulaşacak ve sonrasında hastalığın eğrisi aşağıya inecek. Mayısın ikinci yarısından itibaren bazı kısıtlamalar kademeli olarak kaldırılabilir ancak bazı kısıtlayıcı önlemler uzun süre uygulanmaya devam edecek. İnsanlığın çok ciddi bir salgınla karşı karşıya olduğu ve başlangıçta bu tehdidi gereğine uygun şekilde ele almayan ABD ve İtalya gibi ülkelerin daha fazla zarar gördüğünü biliyoruz. Türkiye’de salgın daha geç başladı, hala daha yükseliş evresindeyiz. Ülkemizde bazı kısıtlayıcı önlemler zamanında alındı ancak gerekli önlemlerin tamamı alınmadı. En önemli hata, İran sınırının kapatılmasında ve uluslararası seferlerin askıya alınmasında geç kalınmasıydı. Ayrıca başlangıçta yeterli sayıda test yapılmadı."
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, hayatın ne zaman normale döneceğine ilişkin, “Bizim ekiplerimiz var, onların söylediği bir 9 haftayı bulur” diyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı, Adıyaman’ın açıklamaları da şöyle:
“Anladığımız kadarıyla Sağlık Bakanlığı test yani laboratuvar testi pozitif olan vakaları yayınlıyor. Test pozitifleri yayınlıyor. Ama biz de biliyoruz ki Türkiye’nin birçok yerinden bilgi geliyor bize özellikle 3 büyükşehirden. Test negatif çıkıp ama klinik olarak ve radyolojik olarak tomografi ve akciğer filmi olarak Covid-19 teşhisi konulup Covid tedavisi yapılan hastalar var. Bu testin duyarlılığı yüzde 55-60 yani yüzde 40 oranında 45 oranında yalancı negatif verebiliyor. Virüs varken de negatif verebiliyor. Onun için zaten tekrarlanıyor bunlar hatta ikinci testte de bazen negatif gelebiliyor. Dolayısıyla bunlar hesaplanırken en azından klinik olarak Covid tedavisi yapılan ve radyolojik olarak hani biz de tomografi kullanımı çok sağlıklı değildir ama burada işe yaradı. Çok kullanılıyor. Test negatif gelmesine rağmen Covid tanısı almış hastaların da ilave edilmesi hasta sayısını artıracaktır. İlk defa bir koronavirüs pandemisiyle karşılaşıyor insanlık. Dolayısıyla tam nasıl bir virüsün nasıl bir yol izleyeceğini tam bilemiyorlar. Burada bilgi eksikliği var. Onun için diğerlerinden farklı olabilir. Normal şartlar altında yaz ayına gelirken sönümlenirdi, ufak tefek şeyler kalırdı ama bunu bilemiyorlar onun için de bizim arkadaşlarımız bunun 9 haftaya hatta 11 haftaya kadar uzayabileceğini söylüyorlar. Bunu zaman gösterecek.”
ABD'de Pittsburgh Üniversitesi'nde korona virüsü yok edecek bir aşı geliştirildi ve ilk olarak farelerin üzerinde denenen aşının başarılı olduğu bildirildi.
Korona virüs salgını dünyada sosyal hayata büyük bir darbe indirirken ve 53 binin üzerinde ölüme sebep olurken, ABD'de yer alan Pittsburgh Üniversitesi'nde umut verici bir gelişme yaşandı. Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Dr. Ergin Koçyıldırım üniversitenin yeni bir aşı geliştirdiğini duyurdu.
Dr. Koçyıldırım aşının küçük hayvanlar üzerinde başarı gösterdiğini söyledi. Üniversitenin tıp fakültesinde yapılan çalışmaların ardından korona virüs ile mücadele edebilecek bir aşının bulunduğu duyuruldu. EBioMedicine isimli dergide yayınlanan makalede, kısa süre içerisinde piyasaya sürülmesi beklenen aşının salgınının hızının ciddi şekilde düşüreceği belirtildi.
İlk denemelerin fareler üzerinde yapıldığı ve başarıya ulaşıldığına dikkat çekilirken, aşının korona virüsle mücadele edecek kadar antikor ürettiği vurgulandı.
Araştırmayı yürüten Doçent Doktor Andrea Gambottoi ise şöyle konuştu:
“SARS ve MERS gibi hastalıklarla ilgili benzer çalışmaları yapmıştık. Bu iki virüs, SARS-CoV-2 isimli virüs ile çok yakından ilgili ve bunlar bize spike protein denilen belirli proteinlerin nasıl davrandığını gösterdi. Bunların bağışıklık sistemine nasıl etki ettiğini gördük."
Gambottoi, gerekli izinlerin alınması halinde insanlar üzerindeki klinik denemelerin birkaç ay içerisinde başlayacağını bildiriliyor.
.