Bugün, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun coronavirüs belası konusundaki aydınlatıcı önerilerine yer açıyoruz. Hepimizi çok yakından ilgilendiren bu sinsi hastalık konusundaki bu açıklamaların hepimiz için yol gösterici olacağına inanıyoruz, buyurun:
“Sinsi, ciddi, etkili hatta ölümcül olabilen ama ne yazık ki görünmeyen yeni bir düşmanla (koronavirüs) karşı karşıyayız. Peki bu kötü resmin iyilikleri var mı? Profesör Doktor Osman Müftüoğlu’na göre bazı iyilikleri de oldu, olacak. Resmin iyi yüzünde öncelikle 'iyimserlik' var. Hayatın kıymetini öğrenmek, ailenin, dostluğun, toplumsal aidiyetin değerini yeniden fark etmek, keşfetmek var.
Kısa sürede binlerce cana kıydı koronavirüs. Onlarca ocak söndürdü. Sadece ekonomi falan değil, sosyal hayatı da altüst etti. Peki bu kötü resmin iyilikleri var mı? Profesör Doktor Osman Müftüoğlu’na göre bazı iyilikleri de oldu, olacak. Resmin iyi yüzünde öncelikle 'iyimserlik' var. Hayatın kıymetini öğrenmek, ailenin, dostluğun, toplumsal aidiyetin değerini yeniden fark etmek, keşfetmek var.
- Korona salgını sayesinde sağlımızın ne kadar önemli bir varlık olduğunu yeniden fark ettik.
- Bilim ve teknolojinin önemini, modern tıbbın vazgeçilmezliğini yeniden fark ettik. Eczacıların aktarlardan, güncel ve bilimsel tıbbın alternatif tıp çakmacılarından, aşı taraftarlığının aşılanma karşıtlığından daha önemli değerler olduğunu hafızamıza yeniden nakşettik.
- Temizliğin ve hijyenik önlemlerin sadece imanın değil, sağlığın da vazgeçilmezlerinden biri olduğunu unutmamamız gerektiğinin altını çizdik.
- Ailemizin, sosyal ve toplumsal dayanışmanın, işbirliğinin ehemmiyetinin farkına vardık.
- Kendimizle dayanışmayı, konuşmayı, hesaplaşmayı, değer yargılarımızı yeniden gözden geçirmenin ne kadar gerekli olduğu meselesini gündeme getirdik.
Panik, korku, endişe ve umutsuzluk dörtlüsü bugünlerin en büyük tehditleri ve bu dörtlü en az koronavirüsün kendisi kadar tehlikeli. Tavsiyem şu: Sosyal medyadaki ‘çakma öneriler’e, temelsiz, asılsız, mesnetsiz ‘kirli bilgiler’e en az virüs bulaşması kadar dikkat edin.
Sosyal medya, dikkat etmezsek eğer hayatımızı bir çeşit ‘yankı ve panik odası’ haline getirebiliyor. İşte bu nedenle bize sadece sosyal izolasyon yetmiyor, ölçülü bir sosyal medya izolasyonu da gerekiyor.
- Öksürük önemli. Sebebi ve şekli ne olursa olsun, öksürük başladıysa maske kullanmalı. 60 yaş üzeri kişiler, gebeler, çocuklar, KOAH, şeker hastalığı ve hipertansiyon tedavisi görenler ile organ yetmezliği olanlardan uzak durunuz.
- Ateş mühim bir habercidir. Ateşlendiğinizi düşünüyorsanız hemen birkaç ölçüm yapmalı, 38 derece ve üzerinde ateş var ise tıbbi yardım istemelisiniz.
- Nefes darlığı acil durum işaretidir. Beklemeden doktorunuzla görüşmeli, maske kullanmaya başlayıp test için müracaat etmelisiniz.
Sorumsuz basında ve sosyal medyada çıkan haberlere itibar edilerek ‘ace baskılayıcı’ veya ‘sartan’ içerikli tansiyon ilaçlarınızı doktorunuzdan habersiz sakın kesmeyin.
Ağrı kesici olarak kullanılan ‘ibuprofen’ içerikli ağrı kesicilerin yerine ‘paracetamol’ içerikli olanları kullanabilirsiniz ama bu değişimi de doktorunuzdan izinsiz yapmayın.
Şeker hastalarının kullandığı insülin duyarlaştırıcı bir molekül olan ‘glitazon’ içeren hapları da lütfen konu netleşene kadar doktorunuzdan habersiz kesmeyin.
Önce sonra
- Önce ‘sağlık’, sonra diğerleri...
- Önce ‘insan’, sonra ekonomi...
- Önce ‘korunma’, sonra tedavi...
- Önce 1 metrelik yaşamsal ‘mesafe’, sonra diğerleri...
- Önce ‘ellerin’, sonra yüz ve bedenin temizliği...”
.