KONDA tarafından 2020’nin son ayında gerçekleştirilen ankette Cumhur İttifakı’nın toplam oy oranı yüzde 49,6 olurken muhalefet partilerinin oy oranı yüzde 50’nin üzerine çıkmış görünüyor. MHP’nin oyunun ise yüzde 10’un altında kaldığına dikkat çekiliyor.
Seçim tahminlerini bir puan gibi küçük hata payı ile bilen ve güvenilirliği ile tanınan KONDA’nın son araştırmasını da sizlerle paylaşmak istedik.
KONDA Araştırma Şirketi’nin Aralık ayı kamuoyu yoklamasına göre, ankete katılanların yüzde 39,8’i oyunu iktidar partisi AKP’ye vereceğini ifade etti.
CHP’ye oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 22,2 olurken HDP’nin oy oranı yüzde 10,7 oldu. Ankete katılanların yüzde 10,5’i ise İyi Parti’ye oy vereceğini kaydetti.
Şu noktaya dikkat:
İktidarın oyu erirken, ana muhalefet Partisi CHP’nin oylarında bir yükseliş görülmüyor. Hatta, daha önce %27’ye kadar tırmanan CHP oyları %22,2 oranına düşmüş görünüyor.
Şimdilerde AK Parti tarafından seçim sisteminde değişikliğe gidilecek yeni çalışma yapılıyor. Muhalefet, bu çalışmaları “Kazanamayacaklarını biliyorlar, çeşitli oyunlar içine girdiler” şeklinde ifade ediyor.
Ankete göre, Cumhur İttifakı’nın ‘küçük ortağı’ MHP, ittifak haricindeki partiler için belirlenen yüzde 10’luk seçim barajının altında kaldı.
MHP’ye oy vereceğini ifade edenlerin oranı yüzde 9,8 olarak belirlendi. Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi ile AKP’den ayrılan isimler tarafından kurulan Gelecek Partisi ve DEVA Partisi gibi diğer partilerin toplam oy oranı ise yüzde 6,9 olarak tespit edildi.
KONDA’nın anketi, 2018 yılında yapılan genel seçimlerde yüzde 53,3 oy oranına sahip Cumhur İttifakı’nın yüzde 49,6’ya gerilediğini ortaya koyarken muhalefetin ise çoğunluğu yakaladığı görüldü.
Ankete göre, AKP ve MHP dışındaki partilerin bir arada seçime girmesi durumunda alacakları toplam oy oranı yüzde 50,3 olarak tespit edildi.
Yüzde 0,1’lik pay ise hata payı olarak kabul ediliyor. KONDA Araştırma Şirketi, AKP ve MHP ittifakının son dört ayda kan kaybı yaşadığını ve anketlerde muhalefet partileri karşısında gerilediğini kaydetti. Ankete göre ayrıca, Aralık ayında sandığa gideceğini ifade edenlerin sayısında da diğer aylara göre artış yaşandı.
Seçime daha 2 yıldan fazla bir zaman var. Bu süre içinde siyasette çok şey değişir. Demirel’in ifadesi ile “Siyasette 24 saat çok uzun bir zaman dilimidir.”
İktidar partisini bugün için en çok zorlayan pahalılık ve giderek artış gösteren işsizlik ön planda geliyor. Bu süre içinde bizi yönetenler bu iki konuda başarılı olabilirler mi? Bu iki konunun seçimlerde belirleyici rol üstleneceğini şimdiden söyleyebiliriz.
Çünkü, millet var olan birçok iç ve dış sorunla pek ilgilenmiyor. Milletin derdi pahalılık ve ardından gelen işsizlik.
Siyasiler Türkiye’nin var olan ana sorunlarını bir kenara itip, kendi sorunlarını ön plana alarak gündem oluşturuyor. Seçmenin buna büyük tepki gösterdiğini ve bu tepkisini de sandıklara yansıtacağını anımsatalım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne konulan anket sonuçları var. Bu anket sonuçlarına göre AK Parti ve Erdoğan’ın işi zor. BU nedenle Cumhurbaşkanı’nın yeni arayışlar içine girdiği söyleniyor. MHP ile olan ittifakını genişletme çalışmalarına ağırlık verdiği iddia ediliyor.
İşin ilginç tarafı da şu:
Ana muhalefet Partisi CHP aynı noktada duruyor ve bir seçimi kazanacak gibi görünmüyor. Kılıçdaroğlu sürekli seçim istiyor ama, bu seçimi kazanacak kadrolar ortada yok ki.
AK Parti’den koparak yeni parti kuranların partileri de bugüne kadar pek varlık gösteremedi, umut olmadı. Davutoğlu ve Babacan’ın partilerinin olası bir seçimde ancak toplamda %5 oranında oy alabilecekleri tahmin ediliyor. Kısacası muhalefette pek etkili olamadıkları görülüyor.
AK Parti’nin ve Erdoğan’ın kemikleşmiş oyu da seçimde belirleyici olacaktır.
Özetleyelim:
AK Parti ve Cumhurbaşkanı 2023’te yapılacak seçimi az bir oy farkı ile kazansa bile bu muhalefetin beceriksizliğinden kaynaklanmış olacak. AK Parti ve Cumhurbaşkanı kaybederse bunun nedeni de kötü yönetim olacak ve muhalefetin buna bir katkısının olmadığı görülecek.