Geçenlerde meslek büyüğümüz Can Pulak “Denizciler çok dertli” başlıklı bir yazı kaleme almış ve denizcilerimizin sorunlarını kamuoyu ile paylaşmıştı. Aynı dert ve sıkıntıların Bodrumlu denizcileri de sarsmakta olduğunu söylemeliyiz. Özellikle turizmimizi yakından ilgilendiren denizciliğin giderek dibe vurmakta olduğunu da vurgulamalıyız.

Can Pulak, denizciliğimizin turizmimize olan katkılarını değerlendiriyor ve çok önemli noktalara dikkat çekiyor. Yazımıza başlamadan önce değerli ağabeyimizin yazısından kısa bir alıntı yaptık:

“Ben işin deniz turizmi,1500 civarındaki ticari yatın ve Yunanistan’a günübirlik gidip gelen feribotların düşürüldüğü zorluğa değinmek istiyorum. Önce feribotlardan bahsedeyim,gemi ve teknelerin klas sertifikalarını düzenleyen Uluslar arası sorumlu makam (İMO), eski teknelerin yenilenmesini, en azından denizin tehlikelerine karşı dayanıklılık gücünün arttırılmasını ve kalitelerinin yükseltilmesini istiyor. Bu normal bir talep gibi görünebilir. Ancak bir-iki saatlik yolculuklara çıkan teknelere öyle büyük mali yükler getiriyor ki,kimse bunun altından kolay kalkamaz. Bizden istenenler, Yunan adalarında çalışan eski,hatta bizden daha da köhne tekneler için de isteniyor ama, komşumuz çözümü hemen bulup problemi hallediyor.Türkiye tüm teknelerin uluslarası onay ve seyir izni için 6 ülkenin Loyd’unu tanıyor. Türk,İtalyan,Japon,Güney Kore,Fransa ve İngiltere gibi.. Oysa Yunan makamları dünyanın tüm ülkelerindeki Loydd’ları ve onların izin ve onaylarını kabul ediyor. Öyle olunca,Yunan’lılar adı bile duyulmamış Afrika ülkelerinden işlerini halledip,meseleyi çözüyorlar. Yeni sezon için acentalarla anlaşmalarını yapıyor hatta bitiriyorlar bile.. Şimdi bize bakalım…Türkiye hala bu işi halledebilmiş değil.Bizim Ulaştırma Bakanı aylar önce Atina’ya gitti ve sorunu sadece feribotlar için değil,ticari yatlar için de konuştu,görüştü ve sonuçta Türkiye’ye dönüp,problemin halledileceğini söyledi. Oysa halen halledilmiş birşey yok ve denizciler kara kara düşünüp duruyorlar. 18 Ocak’tan bu yana iki Feribotumuz hariç, üst düzey kaliteden yoksun olanları Bodrum,Marmaris,Datça,Çeşme,Kaş gibi turizm merkezlerimizden çıkıp, Yunan adalarına gidemiyorlar. Ticari yatlara ise biz Türkiye olarak yasak koyduk ve kabotaj haklarını çok sık ihlal ettiği için Yunan adasında tutuklanan bir teknemiz nedeniyle, bizim diğer 1500 civarındaki ticari yatlarımıza çıkış yasağı getirdik.. Yunanistan’dan rövanşı alacağız ya, biz de teknelerimizi oraya göndermez,onları büyük bir döviz gelirinden mahrum ederiz diye aklımızca bir ceza verdik. Oysa cezayı Yunan’lılara değil, kendimize kesmiş olduk. Evet Yunan adalarına bizden hayli turist gidiyor ve bir miktar para bırakıyordu ama, bu onların dişinin kovuğuna bile gitmiyordu. Çünkü Yunan adaları,bizim turizmimizin gerilemesinin meyvalarını fazlasıyla toplamış ve Avrupa’dan yağan turistler yüzünden son yılların rekor gelirlerini elde etmişti.

Nisan ayında IMEAK Deniz Ticaret Odası’nın seçimler yapılacak. Bu seçimlerde denizcilerin sorunlarının çözülmesi yönünde adımların atılması bekleniyor. Bu konuda şimdiden çalışmalar başladı. “

Görüldüğü gibi ortada sıkıntılar ve sorunlar yumağı var.

Ancak, sorunlar yerinde mi kalacak, yoksa köklü çözümler üretilebilecek mi?

Turkish Sea Lines’ın sahibi Feribot İşletmecisi Asım Başaran, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan ve Yönetim Kurulu üyelerinin Bodrum’a Nisan ayında yapılacak seçimlerde yeniden başkan olabilmek için delegelerden oy istemeye geldiğini, denizcilerin sorunlarını çözmek için gelmediğini dile getiriyor.

Burada önemli olan çözümdür. Oy toplamak için yapılan çalışmalar hiç kuşkusuz çözüm bekleyen sorunların giderilmesini sağlamıyor. Bu konuda Bodrum’un yılların denizcisi Asım Başaran ile görüştük. Söyledikleriniz sizlerle paylaşalım:

“Bu toplantıdan hiçbir şey beklemiyorum. Çünkü burada yapılan ziyaretlerin her ne kadar “sektörün sıkıntılarını dinlemeye geldik” diyorlarsa da adaylar kendilerine delegelerden oy toplamak üzere kendilerini yeniden seçtirmek üzere yapılmış bir ziyaret olarak görüyorum. Sektörün sıkıntıları ve içinde bulunduğu çıkmaz biliniyor. Bunu da en iyi bilen kendileridir. Mevcut yönetim aynı zamanda en çok Bodrum’un mağdur olduğu dönemde kendi oda başkanları ve o da yönetimidir. Bu yönüyle baktığımız zaman hem ticari yatlar hem feribotlar açısından Bodrum tarihinin bu dönemdeki en büyük mağduriyetini yaşadı. Beklentilerimize çözüm bulunmazsa, durum daha da kötüye gidebilir ve dibe vurur. Biz, çözüm bekliyoruz. Oda yönetimi özellikle, İstanbul’daki mevcut yönetim bu konuda hiçbir çözüm üretilmemiştir. Sesleri daha çıkmamıştır. Ben bu konuda sadece seçimi kazanmaya yönelik, insanların gönlünü alma ziyaretleri olarak değerlendiriyorum. Önümüzdeki dönemde daha büyük sıkıntılar gelecek. Bu meselelerin detayına inmeden çıkarılan uygulamalar ülkemizi ve Bodrumumuzu daha büyük sıkıntılara sürükleyecek kanaatindeyim. Mesleki tecrüben bunu gösteriyor. Bu uygulamaların bedelini hep birlikte ödüyoruz. Allah Bodrum’un yardımcısı olsun.”

Bodrum’da yeni turizm sezonu başlıyor. Temennimiz turizmimizin başkenti Bodrum’daki denizcilerin sorunlarının da çözüme kavuşmasıdır.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.