ABD Başkanı Trump, Suriye konusunda ne demişti anımsayalım:
“Bizim için önemli olan petrol ve doğal kaynaklardır. Suriye’de petrolün üzerine oturduk. Bölgedeki YPG/ PKK’lılar da bizim kara ordumuz görevini üstleniyor. Petrol yataklarının bekçiliğini yapıyor. Onları bu nedenle destekliyoruz.”
Daha önce Suriye’nin birçok bölgesinde asker bulunduran Amerika, şimdi petrol sahalarında varlık gösteriyor. İç çatışmalardan da uzak durmaya çalışıyor. Terör örgütleri ile çatışmalarını da başka ülkelere ihale etti.
Şimdi durup dururken bunları niye yazıyoruz ona bakalım:
Suriye’de büyük oyun kurucu olan Rusya, şimdi de Amerikalıların el koyduğu petrol bölgelerine sarkmaya çalışıyor. Bunun ilk adımları da atıldı. Bunun devamının geleceğini görmekteyiz. Çatışma olur mu, sanmıyoruz ama rahatsızlıklar artar.
Suriye'de terör örgütü YPG/PKK işgalindeki bölgelerde varlık gösteren ABD askerleri, Haseke ilindeki petrol sahasına ulaşmak isteyen Rus askerlerinin yolunu kesti.
Haseke'nin kuzeydoğusunda YPG/PKK işgalinde olan Rümeylan beldesindeki petrol sahasında ABD ile Rusya'nın çekişmesi sürüyor.
ABD askerleri, Rümeylan yakınlarındaki Cul Ağı beldesinde petrol sahasının bulunduğu bölgeye ilerleyen Rus askeri devriyesinin yolunu keserek onları önlemeye çalıştı.
ABD askerlerinin, Haseke'nin kuzeybatısındaki Amuda ilçesinden gelen Rus devriyesinden dönmesini istemesi üzerine taraflar arasında kısa süreli gerginlik yaşandığına dikat çekiliyor.
ABD'nin hava üssünün yer aldığı Rümeylan'a ulaşması engellenen Rus askerleri, daha sonra geldiği noktaya dönmek zorunda kaldı.
YPG/PKK'lı teröristler de Rümeylan petrol sahası yakınlarında askeri nokta inşa etmek amacıyla gönderilen Rus konvoyunun Kamışlı ilçesinde yolunu keserek, bölgeye ulaşmasını engellemişti. Bunun üzerine konvoy yolunu değiştirerek Malikiye ilçesinin Rümeylan yerine, Esed rejiminin kontrolündeki Kamışlı Havaalanı'na yönelmişti.
ABD, Barış Pınarı Harekâtı’nın başlamasıyla birlikte harekat bölgesindeki üslerini boşaltırken, petrol sahaları civarında yerleşmeye öncelik vermişti. Hatta buralarda yeni üslerin inşa edildiği de biliniyor. Bütün hedef petol bölgelerinin güvenceye alınmasıdır.
ABD güçleri, hâlihazırda Suriye'de Haseke, Rakka ve Deyrizor illerinde YPG/PKK işgalindeki bölgelerde toplam 11 üs ve askeri noktada varlık gösteriyor. ABD ordusu, YPG/PKK'lı teröristlerin işgalindeki petrol sahalarında bulunan askeri üs ve noktalarına da sürekli takviye asker gönderiyor.
Buraya bir nokta koyalım:
Amerika ile Rusya arasında Suriye’de bir anlaşmanın varlığı ortaya çıktı. Ancak, rejim güçlendikçe Rusya’nın Amerika’nın varlığından rahatsız olmaya başladığını gördük. Petrol sahalarına doğru Rus askerlerinin yönelmesi bir nabız yoklamadır.
ABD Başkanı Donald Trump da ülkenin doğusundaki petrol sahalarını güvence altına aldıklarını ve burada bir miktar ABD askerinin kalacağını ifade etmişti.
Artık açıkça görülüyor. Amerika, öncelikle bölgedeki petrol ve doğalgaz yataklarını elde ediyor. Ardından da üsler kurarak bölgede İsrail’in güvenliğini sağlamaya çalışıyor. İran tehlikesine karşı böylece önlem alıyor.
Daha önce sınırımıza yakın bölgelerde teröristlere ve özellikle DEAŞ’a karşı müttefikleri ile mücadele vermiş olan Amerika, daha sonra DEAŞ ile mücadeleyi Türkiye’ye ihale etmiş ve bölgeden askerlerini çekmişti.
Özetleyelim:
Suriye bataklığı daha çok baş ağrıtacak ve sıkıntılar da artarak sürecektir.
Özellikle Esad şimdiden “Yabancı varlığının sona ermesi için savaşacağız” diyor. Türkiye ve Amerika’yı, müttefiklerini yabancı güçler olarak tanımlıyor.
Rusya’da Türkiye ve Suriye istihbarat birimlerinin bir araya geldiği toplantıda Suriye tarafının “Türk askerleri derhal İdib’i terk etsin” dediği de iddia ediliyor.
Gelişmeleri değerlendirdiğimizde Suriye’deki sıkıntıların halen artarak devam edeceğini görmekteyiz.
Bu nedenle ileride Türkiye’nin daha fazla sıkıntıya düşmemesi için Esad ile masaya oturup, sorunları birlikte çözmenin çok daha sağlıklı olabileceği görüşündeyiz.