Bölge ülkelerinin tepkisine rağmen bağımsızlık referandumunu gerçekleştiren Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin bu cesareti nereden aldığı ve bu adımı nasıl attığı ortaya çıktı. Barzani’nin arkasında Amerika, İngiltere, İsrail başta olmak üzere perde arkasındandan destekleyen birçok ülkenin olabileceği görülüyor.
Yoksa Barzani böyle bir adımı atamazdı.
 
Daha önce yazdığımız bir yazıda “Barzani, ABD ve İngiltere’nin izni olmadan referandum gibi bir konuda diretemezdi. Arkasındaki güçlere güvenerek adım attı” demiştik. Gelişen olaylar, bu öngörümüzün doğruluğunu da ortaya koymuş oldu.
 
Dolaylı ve kafa karıştırıcı açıklamalarla referanduma sözde tepki gösteren ABD, referandumun gerçekleşmesinin ardından Barzani'ye açıktan destek vermeye başladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün açıklamaları bunun da ipuçlarını vermeye yetiyor.
 
Bu gelişmelere ve açıklamalara detayları ile baktığımızda Barzani’nin arkasındaki gücün Amerika olduğunu daha açık ve net görebilmekteyiz, buyurun:
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "IKBY’ne yaptırımlarımız olacak" şeklindeki açıklamalarına tepki gösteren ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, "Bence bu kesinlikle Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından bir tehdit gibi görünüyor. Ama onun söyledikleri hakkında yorum yapmayacağım" dedi.
 
ABD'den üç ülkeye uyarı “Bağdat'ta ve IKBY'de dostlarımız var” diyen Nauert, "İki tarafla da yakın ilişkilerimiz var. ABD'nin ve koalisyonun bu konudaki kaygıları, bu referandumun zamanlaması ve Irak'ın bütünlüğüne yönelikti, bölünmeyi istemediğimiz yönündeydi. Birincil sorunu, IŞİD'i ele geçirmek, IŞİD'i yenmek, IŞİD'i yok etmek olarak görmekteyiz. Böylece asla Irak halkını yeniden yönetmeye ve terörize etmeye kalkışamayacaklar. Göz önünde tuttuğumuz hedef buydu. Ancak bunun başarısız olması bizde endişe ve derin bir hayal kırklığı yarattı" dedi.
 
ABD Dışişleri Sözcüsü Nauert, IKBY'ye Türkiye, İran ve Irak tarafından saldırı tehditleri olduğunu söyleyerek, "Bu konudaki görüşünüz nedir" diye soru soran gazeteciye "Bakın, Irak halkı için güvenlik istiyoruz. Her kimden gelirse gelsin kesinlikle şiddete karşı duruyoruz. Bu çok açık. Şiddete her zaman karşı çıkarız" karşılığını verdi.
 
Zeybekçi'den farklı açıklama Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Beştepe'de yaptığı konuşmada "Bir vanayı kapadığımız anda iş bitti. Bütün geliri ortadan kalkıyor. TIR’lar Kuzey Irak'a çalışmadığı anda bunlar yiyecek, giyecek bulamayacaklar. Öyle bir duruma gelecekler. Niye? Mecburuz, yaptırım" ifadelerini kullanmıştı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik yaptırımlardan askeri seçeneklere kadar, hava sahaları ve kara sınırlarının kapatılması da dahil olmak üzere tüm seçeneklerin masada olduğunu söylerken Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'den tam ters istikamette açıklamaların gelmesi de kafaları karıştırıyor.
 
Zeybekci, "Ekonomik ambargo tehlikeli bir söylem. Ambargo koyduğunuzda satışlarınız duruyor. Diyebilirsiniz ki, ‘Musul-Kerkük kutsal davamız, sen hala ticaret’ diyorsun. Ama benim işim ticaret. Ben Ekonomi Bakanıyım. 8-9 milyar dolarlık bir ticaretten, Türkiye’nin menfaatinden bahsediyoruz” diye konuştu.
 
Türkiye'yi sakinleştirme gayreti Türkiye'nin sınırlarını kapatarak yaptırımlara başlamasından tedirgin olan IKBY, Türkiye'yi sakinleştirmek için açıklama üzerine açıklama yapıyor.
 
IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, "Savaşa gidecek bir bağımsızlık istemiyoruz" açıklamasında bulundu. Barzani’nin bu konudaki açıklamalarına da göz atalım: 
"Petrol boru vanası Türkiye'nin elindedir. Ama Türkiye ile imzalanan bir anlaşmamız var. Tam tersine biz doğalgaz borusu döşeme çalışması içindeyiz. Yapılan referandumun Türkiye milli güvenliğine bir tehdit olarak algılanmasını istemiyoruz. Türkiye ile olan ilişkimiz eskiye dayalıdır ve devam edecektir. Kesinlikle sınırları değiştirmeyeceğiz. Sınırlar olduğu gibi kalacaktır. Türkiye ile diyaloğu geliştirmek istiyoruz. Savaşa gidecek bir bağımsızlık istemiyoruz. Bağdat ile diyalog yöntemleriyle çözüm istiyoruz. Türkiye bizim dışarıya açılan kapımızdır. Bölge için istikrar faktörü olacağız, Habur Sınır Kapı'sının kapatılması kimsenin çıkarına değil, her iki tarafta yaşayan halk zarar eder." Neçirvan Barzani, Habur' da yürütülen tatbikat ile ilgili ise "Tatbikatın sınırlarımızın içine getirileceğine inanmıyorum. Ancak bu tarafa geçmeyi düşünürse kesinlikle buna karşı tavrımız olacaktır. Ancak böyle bir şey olacağını beklemiyor ve zannetmiyorum"
 
Görebildiğimiz kadarı ile Kuzey Irak konusu çok karışık ve daha da baş ağrıtacak gibi görünüyor.  Gelişmelerle ilgili yazılarımız ve görüşlerimizi yansıtmayı sürdüreceğiz.
 


necdetbuluz@gmail.com
 
www.facebook.com/necdet.buluz <http://www.facebook.com/necdet.buluz>
 
 
 
 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.