Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Beşiktaş Belediyesi Halk Buluşmasına katıldı.
Özgür Özel kalabalığı selamladıktan sonra, “Beşiktaş Belediyesi’nin önünde, Beşiktaş’ta adım atacak yer yok. Çünkü bugün burada Beşiktaş’ın iradesine, milletin iradesine sahip çıkmaya; bu ülkenin tertemiz, iyi yetişmiş, genç, yüreğinde vatan, millet, bayrak sevgisi olan pırıl pırıl bir belediye başkanımızı, bir evladımızı, bir kardeşimizi Beşiktaşlıların komşusu, evladı, kardeşi Rıza Akpolat’ın şahsında Beşiktaş’ın iradesine sahip çıkmaya geldik. Hepiniz hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.
Özel konuşmasının satır başları şöyle;
“BEŞ YILDIR BEŞİKTAŞ RIZA BAŞKAN’DAN, O BEŞİKTAŞ’TAN RAZIYDI”
“31 Mart tarihinde Beşiktaş, İstanbul, Türkiye bir karar verdi. ‘22 yıldır yenilmedim, yenilmiyorum, yenilmeyeceğim’ diyen biri kibrin esiri olmuş, gücünün esiri olmuş ve geldiği sokaklarda artık dolaşmayan, sıcak salonlarda kendi atadıklarına kendini alkışlattıran, geldiği yeri unutup millete tepeden bakan biri. Ele geçirdiği güçle geçmişte kendi yaşadığı yargı mağduriyetlerini söyleye söyleye, o mağduriyeti dile getire getire bir yerlere gelmiş olan biri. Şimdi gücü ele geçirince, kendisine yapılan ve yapılmayan bütün kötülükleri rakiplerine yapmaya, siyaseten yarışıp da yenemediklerini elindeki kamu gücüyle yenmeye, sindirmeye ve karşısında neyi engel görüyorsa onunla haksız bir mücadeleye girişmeye başladı. İşte bizi buraya toplayan süreç tam da böyle bir aciziyetin, hazımsızlığın, milleti tanımamanın, milletin gücünden güç alıp belli bir yere gelince millete sırtını dönmenin sonucudur, tezahürüdür. Oysa hepimiz biliriz ki demokrasilerde tek egemen vardır. O da sadece milletin kendisidir. Egemenlik milletindir. Ondan aldığı gücü kendi gücü sananlar yanlış yaparlar, yanlış yaptırırlar, bu ülkeye yazık ederler.”
“BELEDİYE MECLİSİ MUTLAK KARARI GÖSTERDİ”
“Bu razılık Rıza Başkan’a Türkiye rekorunu getirdi. Her seçimde bir parti kazanır, daha az oy alan partiler belediye meclisini bölüşürler, güçleri nispetinde temsiliyet alırlar. Türkiye’ye duyurmak isterim ki, Beşiktaş Belediyesi’nde 31 belediye meclis üyeliği vardır. Beşiktaşlılar bunu şöyle taksim ettiler; 31 üyenin 31’ini de Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Rıza Akpolat’ın ekibine verdiler. Buradan bütün Türkiye’ye Cumhuriyet Halk Partisi dışında başka partileri tercih etmiş değerli vatandaşlarımıza sesleniyorum. Başka partilerde siyaset yapan, rakip olduğumuz değerli siyaset arkadaşlarımıza, tüm siyasi partilerin belediye meclis üyelerine, ilçe başkanlarına, belediye başkanlarına sesleniyorum. Diğer siyasi partilerin yöneticilerine sesleniyorum. Bir ilçede 31 belediye meclis üyesinin 31’i de bir partiye verildiyse orada karar mutlaktır, memnuniyet tamdır. Daha da ötesindedir. Milletin karşımızdaki rakip olan AK Parti - MHP birlikteliğine 31 belediye meclis üyeliğinden birini daha vermemesinin bu kentte bir anlamı vardır. Demiştir ki Beşiktaş, ‘Düşündüm taşındım. Aldığım hizmete baktım. Hizmeti verenlere baktım ve kararımı verdim. Siz bu kapıdan içeri girmeyin.’ Beşiktaş hizmeti kimden alacağına karar verdi.”
“OYLA GİREMEYENLER YARGI OYUNLARIYLA GİRME ÇABASINDA”
“Şimdi bu kapıdan içeriye milletin oylarıyla, milletin helal oyları ile giremeyenler yargı oyunları ile girmeye çalışıyorlar. Bunu görmek lazım, demokrasiye inanan herkesin; Türkiye’nin dört bir yanındaki tüm siyasetçilerin ve bu iktidara oy veren herkesin şunu görmesi lazım. Hal böyleyken yargı oyunları ile Cumhuriyet Halk Partili belediyelere girmeye çalışmak, el atmak ve itibar suikastı yapmak demokrasinin işi değildir. Haddizatında güçlülük de göstermez. Bu aslında bir tükenmişliğin eseridir. Bunu görüp de ‘İyi yapıyor’ diyecek AK Partili iyi niyetli seçmenlerin, MHP’li iyi niyetli seçmenlerin olduğuna inanmıyorum. Türk milleti der ki, ‘Kim kazandıysa o yönetecek.’ Öyle ya hepimiz gücü aynı yerden almıyor muyuz?”
“BU KEZ TANKLA DEĞİL, YETKİ VERİLMİŞ BAŞSAVCIYLA…”
“15 Temmuz akşamı bütün millet şahittir ki, Erdoğan da şahitlerin en başındadır ki biz milletin seçtiğine elindeki güçle karşı duranın tam karşısında olduk. Şimdi ele geçirilen yargı gücüyle, altına tank değil bir araç verilmiş başsavcının, eline yetki verilmiş başsavcının, sırtına cübbesi geçirilmiş başsavcının talimatlandırılmasıyla İstanbul’u karıştırmak, CHP’li belediyelere teker teker itibarsızlaştırma operasyonları yapmak ve Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliğini sahada yenemeyip, milletin gönlüne giren bu anlayışı yarışarak geçemeyip, buna karşı haksızlık yapmak, güç kullanmak bu ülkede hiçbir kimseye faydası olmadığı gibi Recep Tayyip Erdoğan’a da fayda getirmeyecektir, huzur getirmeyecektir. Esenyurt Belediye Başkanımız Sevgili Ahmet Özer, iyi bir akademisyen, bir kanaat önderi, bir bilim insanı..”
“TÜM BAŞKANLARIMIZ İKTİDARIN YALNIZ BIRAKTIKLARINA YOLDAŞLIK PEŞİNDE”
“Bu otobüsün üzerinde sizleri selamlayan büyükşehir belediye başkanlarımızın her biri kendi şehirlerinde bir büyük başarının, bir büyük başarı hikayesinin mimarlarıdır. Tarih yazdılar, tarih yazmaya devam ediyorlar. Onlar yoksulun dostu, onlar soğuk havada yanmayan kaloriferi yakan, tütmeyen bacayı tüttüren, kaynamayan tencereyi kaynatan, yoksula, öğrenciye sahip çıkan, kreşler yapan, yurtlar yapan, bu iktidarın sırtını döndüğü kim varsa onların elini tutan, sırtını sıvazlayan, yüzünü güldüren kahramanlardır. Tüm büyükşehir belediye başkanlarımı saygı ile selamlıyorum. Onlara minnettarız, onlarla gurur duyuyoruz.”
“ESENYURT’A BAĞLAYACAKLARDI, O TEORİ ÇÖKTÜ”
“Şimdi gelelim can alıcı birkaç detaya: Nasıl ulaşacaklar? Ne kulp takacaklar? Neyle suçlayacaklar? Sabahın köründe bir basın bildirisi. İçinde İhsan Aktaş adında bir işadamı. Tüm kamu kurumlarının ihalelerini takip eden, çokça ihale alan, bunun için neredeyse uzmanlaşmış güçlü bir şirketin sahibi İhsan Aktaş’ın adı suç örgütü lideri olarak geçiyor. Döndük baktık, bu insan kimin nesi? İhsan Aktaş ve şirketleri her yerde var. Parti ayırmadan her yerde var. Yerel yönetim, merkezi yönetim ayırmadan her yerde var. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde var, en başta. Sayıştay‘da var. Devlet Hava Meydanları’nda, Türk Hava Yolları’nda var. Belediye dersen Trabzon Büyükşehir‘de de var, Isparta'da da var. Parti ayırmadan Türkiye’nin dört bir yanındaki araç ihalelerinde, temizlik ihalelerinde var. Beşiktaş’ta da var. Bugün sorgular yapılırken de ortaya çıkıyor. Alabildiği ihaleler var, alamadığı ihaleler var. Ama her ihalede bu şirket var. Bu şirketin ne CHP’yle ne Rıza Başkan’la doğrudan ya da dolaylı bir ilişkisi yok. Herkes gibi gelmiş, ihale dosyası almış, ihaleye girmiş, kazanırsa kazanmış, kaybederse kaybetmiş.”
“DÖRT GÜNDÜR ORADA NEDEN BEKLETİYORSUN?”
“Dönüyorlar Beşiktaş’a. Bu kişinin buradaki İhalesine bakıyorlar, anormal bir şey yok. İşin ilginci bu kişi Beşiktaş’ta daha önce yaptığı işlerin de parasını alamamış. Niye alamamış? Çünkü ‘Silkeleyin’ diyor ya, ‘Paralara el koyun’ diyor ya, ‘CHP’ye huzur vermeyin’ diyor ya. Değil müteahhide ayrıcalık yapmak müteahhide parasını dahi ödeyememiş. Sonra bu müteahhide bir bina satılmış ama yapılan değer tespitinden pahalıya da satılmış. Müteahhide olan borçlar düşülmüş, aradaki fark alınıp bu binadaki emekçilerin ödenemeyen maaşları ödenmiş. Bir şu hale bakın, bakın camdan alkışlıyor. Çünkü biliyor Rıza Bey kötülük yapmadı. Onun evladının babası için çalıştı. Ne yaptıysa belediyeyi ayakta tutmak için, Beşiktaş’a hizmet etmek için yaptı. Şimdi dört gündür onu eksi üçüncü katta tutanlar, ‘İfadesini alacağız’ diyenler dört gün üç kat yerin dibinde tuttular. Sandalye üstünde oturttular, perişan ettiler. Nihayet bugün ifadesini dahi almadan ‘Ben kendim alacağım’ deyip Adliye’ye çağırdılar. Madem bugün alacaksın dört gündür ne bekletiyorsun? Buradan sesleniyorum, kendine ‘milliyetçi’ diyenlere, milliyetçi hassasiyeti olanlara, ‘Devletim de devletim’ diyenlere, devleti bu hale düşürenlere yazıklar olsun.”
“BİZİ KARALAYACAKKEN SİZİ ALLAH ŞAŞIRTTI”
“Şunu ifade etmek isteriz ki İhsan Aktaş’ın iş yapmadığı kurum kalmadığı gibi bu kişinin TEM Otoyolu üzerindeki ‘dünyanın en büyük benzin istasyonu’ olarak övündüğü, niyetlendiği yer belediyelerin ve karayollarının yetkisi ile öyle bir yer ruhsatlandırılamayacağı için buna belediyelerimiz, Karayolları imza atmadığı için bu İhsan Aktaş’ın şirketine özel olarak 4 Aralık günü Meclis’teki alakasız bir kanunun içine; torba yasaya bir madde eklediler. O maddeyle TEM’in üzerindeki yere benzin istasyonu dışında çeşitli plan tadilatları yapma ve ‘Ortadoğu’nun en büyük benzin istasyonu'na imza atma yetkisini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verdiler. Ey Tayyip Erdoğan, bizim aday olarak atadığımız, Beşiktaş’ın da teveccüh gösterip rekor oyla seçtiği Rıza Başkan’ın İhsan Aktaş‘la özel bir irtibatı yok. Ama İhsan Aktaş’ın Ankara’da çalışan Meclis’e bir gece yarısı kendine özel bir madde ekletebilecek gücü var. Sen ‘İhsan Aktaş kiminle temas etti?’ diye arıyorsan uzaklara bakma yanı başında. Oraya bak. Allah şaşırttı sizi. Bir kişi üzerinden bizi karalayacaksınız derken Allah şaşırttı. Şimdi hepimiz İhsan Aktaş’ın AK Parti belediyelerde yaptığı işleri, kamu kurumlarında yaptığı işleri ve ona özel hazırlanan kanuni değişiklikleri görüyoruz, biliyoruz. Kendi kazdıkları kuyuya düştüler. Şimdi göreceğiz, Rıza Akpolat, birazdan veremeyeceği hiçbir hesap olmayan Rıza Polat ifadesini verecek ve ümit ediyorum ki görevinin başına dönecek.”
“ADLİYEYE SESLENİYORUM: HAK, HUKUK, ADALET”
“Peki siz İhsan Aktaş’ın ihalesine girdiği kendi belediyelerinizi ya da kamu kurumlarını aynı muameleye tabi tutacak mısınız? Sayın Erdoğan, bu şehirde büyükşehir belediye başkanlığı yaptın. Döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 300 ihale dosyası soruşturuldu. Sen bir kez savcılığa gitmedin, ifade vermedin. Doğruydu. Çünkü belediye başkanları ihale sorumlusu değildir. İhaleye imza atanlar sorumludur, soru varsa onlara sorulur. Eğer belediye başkanları ihalelerin hepsinden sorumlu olsalar görevlerini yapamazlar. Bunu en iyi bilen, en yakından bilen kişilerden biri sensin. Rıza Akpolat’ı bu işe buradan dahil etmenin bir itibar suikastı olduğunu hepimiz biliyoruz, hepimiz bunun sonuna kadar farkındayız. Bu sürecin sonunda buradan seslenmek isterim ki Ankara’dan bir kişi, İstanbul’a bir kişiyi özel bir görevle; belediyelerimizi itibarsızlaştırmak, başkanlarımızı yormak, üzmek, sözde korkutmak ve sindirmek umuduyla görevlendirildi. O kişi İstanbul’da yargı üzerinde kanuna, nizama uygun olmayan talimatlar ve beklentilerle hareket ediyor olabilir. Bu milletin gözü, kulağı sizdedir, gönlü yücedir. Bugün yapılacak doğruyu da yapılacak yanlışı da unutmayacağız. Sizden adalet bekliyoruz, hukuk bekliyoruz. Buradan Adliye’deki pırıl pırıl savcılara sesleniyorum. ‘Hak, hukuk, adalet’ diyorum. Rıza için adalet, Beşiktaş için adalet, İstanbul için adalet istiyoruz.”
“SİZ SAHİP ÇIKTIKÇA İYİLİK KAZANACAK”
“Rıza Başkan’ın seçildikten sonra yanına varıp çayını içmiştim Rıza Başkan Beşiktaş’ı sevdiğini, zor bir yer olduğunu, gündüz çok kalabalık, gece tenha olduğunu, gündüzki nüfusa geceye göre para geldiğini, hizmetin zor olduğunu ve bütün belediye başkanlarımız gibi devletin tüm kurumlarının bir gözünün belediyede olduğunu, devletin imkanlarının zayıf olduğunu, buradaki emniyet istediğinde emniyete, savcılık isteyince savcılığa, hangi kurum olursa olsun… Ki Beşiktaş’ta hepsinin fazlası var, eksiği yok… Yardıma koştuklarını, araç gereç verdiklerini, yardım ettiklerini anlatmıştı. Tanıyan herkes bilir. Rıza Akpolat devletçidir, milliyetçidir, vatanına, milletine bağlı, namuslu, çalışkan bir gençtir. Böyle birinin ve onun şahsında bütün gençlerin devlete ve adalete olan inancının sarsılmaması elzemdir. Rıza Akpolat’ı; her sabah kalkıp koşa koşa geldiği belediyesinde büyük bir iştahla, büyük bir hevesle hizmet için koşturan, gencecik birini, sadece ve sadece CHP belediyeciliğini yıpratmak için, Cumhuriyet Halk Partisi’ne uzanmak için kimse hedefine almasın. Rıza Akpolat, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, hepimizin evladıdır, kardeşidir, onurumuzdur. Hepimiz sonuna kadar onun arkasındayız”
bursaarena.com.tr