BURSA ARENA / Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs'ı ziyaret ediyor. İlk olarak Lefkoşa'daki bir törende konuşan Erdoğan, "Bugün Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır. Egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün müzakere edilmesi gerekiyor" dedi. Erdoğan Maraş bölgesiyle ilgili de "Amaç yeni mağduriyetler oluşturmak değil" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lefkoşa'da Kuzey Kıbrıs'ın 37. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törende konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- Varlıklarına yönelik sayısız saldırıya rağmen Kıbrıs Türkleri, hamdolsun kendi topraklarında başı dik, onurlu ve özgür bir şekilde yaşıyor.
- Onca zulme, işkenceye, ihanete rağmen, mücadele sancağımızı asla yere düşürmedik. Mücahitlerimizin ve Mehmetçiğin destansı mücadelesiyle zafere ulaştık.
- Rumların artan katliam ve saldırılarının ardından gerçekleştirdiğimiz 1974 Barış Harekatı ile fiilen istikrara kavuşan Kıbrıs'la ilgili siyasi sorunlar hala devam ediyor. Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini temin edecek şekilde adil, kalıcı, sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması önceliğimizdir. Türk tarafı olarak en başından beri bu doğrultuda çok güçlü irade ortaya koyduk, yapıcı fikirler sunduk, iyi niyetle çaba gösterdik ancak sadece bir tarafın çabası çözümün kilidini açmaya yetmiyor.
- Kıbrıs Türkü 2004 yılında çözüm için barış ve demokrasi uğruna dünya ile bütünleşmek adına Annan Planı'na 'evet' dedi. Rum tarafı ise masada planı kabul eden liderlerinin bizzat yürüttüğü 'hayır' kampanyası sonucunda Kıbrıs Türkü ile ortak bir gelecek kurmayı reddetti. 2017'de İsviçre'de Rum tarafı 'Kıbrıs Türkü ile bırakın siyasi gücü, refahı, hastaneleri bile paylaşmam' diyerek yine masadan kaçtı. Bürgenstock'ta bizzat gerek Kofi Annan gerekse buradan katılanlar, Yunanistan'dan katılanlar hep beraber masada oturduk, konuştuk ama bütün bu görüşmelerin sonucunda ne yazık ki referanduma gelince iş değişti.
- Bütün bunlar yaşanan gerçekler fakat Avrupa Birliği atılan bu adımlara rağmen verilen sözleri yerine getirdi mi? Hayır. Onlar da verilen sözleri yerine getirmedi. İdari ve mali noktada vermeleri gereken destekleri Kuzey Kıbrıs'a vermediler. O gün nasıl yalan söylediyseler maalesef bugün de yalan söylüyorlar. Özellikle son 50 yıldır süren görüşmelerin neticesinde şu gerçeği artık çok iyi biliyoruz; Kıbrıs'ta 1963'te silah zoruyla bozulan, 1974'te ise Yunan cuntasının düzenlediği darbeyle tamamen ortadan kalkan ortaklığı Rumlarla birlikte yeniden tesis etmek mümkün değildir.
- Kıbrıs meselesinin Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını, güvenliğini temin edecek şekilde sürdürülebilir çözüme kavuşturulması önceliğimizdir.
- Bugün Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır. Egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün müzakere edilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın da belirttiği üzere egemen eşitlik temelinde iki devletli bir çözümün konuşulması ve müzakere edilmesi gerekiyor. Esasen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının iradesi de son seçimlerde bu yönde tecelli etmiştir. Rumlar iktidarı ve refahı adanın ortak sahibi Kıbrıs Türkleri ile eşit olarak paylaşmak istemiyor, bunu da açıkça söylüyor. Hidrokarbon kaynakları konusunda Kıbrıs Türkleri ile masaya oturmaktan sürekli kaçmalarının sebebi de budur.
Garantör ülke olarak bizim de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de bu diploması oyunlarına artık tahammülümüz kalmamıştır. Şunu da çok açık, net söylemem gerekiyor: Kuzey Kıbrıs'ta yaşayıp da kendi Cumhurbaşkanını Güney Kıbrıs'ın başındaki sözde yöneticilere şikayet edenlerle Güney Kıbrıs güç devşireceğini zannediyorsa aldandığını ve aldanacağını bilmelidir. Evet, bu sözde paçavralar maalesef kendi Cumhurbaşkanını kalkıp da Güney Kıbrıs'ın sözde cumhurbaşkanına şikayet ederse bunun akıbeti nereye varır benim sevgili kardeşlerim bunu gayet iyi biliyorlar.
(46 yıldır kapalı olan ve geçen ay açılan) Maraş'ta atılan adımın amacı yeni mağduriyetler oluşturmak değil, bilakis mevcut mağduriyetlerin giderilmesini sağlamaktır.- Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin adil bir şekilde yer almadığı hiçbir denklem barış ve istikrar üretemez. Doğu Akdeniz'deki sismik araştırma ve sondaj faaliyetlerimize adil bir anlaşma sağlanana kadar kararlılıkla devam edeceğiz. (Sputnik)