Güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakatını imzalayan muhalefet partilerinin oluşturduğu altılı masa liderleri, 2 Ekim’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde en kritik toplantılarından birini gerçekleştirecek.
Bir süredir cumhurbaşkanlığı adaylığı ve “HDP’ye bakanlık” tartışmaları; son olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun “Kılıçdaroğlu aday olmazsa masa dağılır” açıklaması nedeniyle CHP ile İYİ Parti arasında yaşanan gerilimin altılı masa toplantısına nasıl yansıyacağı merak konusu.
İYİ Parti kulislerinde Genel Başkan Meral Akşener’in, aday tartışması üzerinden partisine yüklenilmesinden son derece rahatsız olduğu, sorunlu başlıkların masaya gelmesinin sürpriz olmayacağı konuşuluyor.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Gelecek Partisi liderleri yaklaşık 1.5 ay sonra, 2 Ekim’de CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde bir araya gelecek.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakatını, “Yarının Türkiyesi’ni kurma” vaadiyle açıklayan altı siyasi parti ilk tur görüşmelerin tersine, ikinci tur görüşmelere “kriz ve çatlak” söylentilerinin gölgesinde başlıyor.
Gerilimin nedenleri
Bu söylentilerin temel nedeni ise masanın iki büyük partisi; CHP ile İYİ Parti arasında hem cumhurbaşkanı adayı, hem de HDP ile ilişkiler konusunda yaşanan görüş ayrılığı iddiaları oluşturuyor.
Son olarak Kılıçdaroğlu’nun en yakın kurmaylarından Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun, “Kılıçdaroğlu aday olmazsa masa dağılır” açıklaması iki parti arasındaki gerilimi tırmandıran gelişmeler oldu.
Akşener ve Kılıçdaroğlu son gelişmelerden sonra, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın düzenlediği etkinlikte yan yana görüntü verdi.
Başta Akşener olmak üzere İYİ Parti yönetimi ise adaylık ve HDP tartışmaları üzerinden partisinin “kriz üreten parti” olarak yansıtılmasından ve bu yönde yapılan yorumlardan rahatsız.
İYİ Parti kurmayları, Akşener’in “Türkiye’nin geleceğinin kişisel beklentilerle zora sokulmaması” gerektiği açıklamalarını anımsatarak, cumhurbaşkanı adaylığı yarışından vazgeçmesinin de bunun en önemli göstergesi olduğunu ifade ediyorlar.
Akşener, dün de Ankara Keçiören’de esnaf ziyareti sırasında bir yurttaşın, “Boşuna bir araya gelmediğinizi düşünüyoruz, bir şey çıkması lazım” diyen bir vatandaşa, “Ben kişisel olarak her şeyden feragat ettim” karşılığını vermişti.
Akşener’in yakın çevresine yaptığı değerlendirmelerde de, “Ben üzerime düşen fedakarlığı yaptım. Kendim için hiçbir şey talep etmiyorum. Ama sürekli tartışılıyorum, saygısızlık görüyorum. Gerçekten bir değişim isteniyorsa böyle bir tavır olmaz. Kendini altılı masanın icracısı gören ‘kanaat önderleri’ reyting uğruna bir sistemi yıkıyorlar” sözleriyle tepki gösterdiği belirtiliyor.
İYİ Parti kaynakları bu tartışmalar nedeniyle altılı masanın dağılmayacağını ancak süreç iyi yönetilmezse seçimi kaybetme riskiyle karşı karşıya kalınabileceğini, Akşener’in rahatsızlığının asıl nedeninin de bu ihtimal olduğuna dikkat çekiyorlar.
‘Kullanılan dil tahribat yaratıyor’
Akşener’in altılı masa dışında bir alternatif aradığı iddialarına da tepkili olan İYİ Partililer, “Türkiye Masası” fikrini ilk ortaya atanın Akşener olduğunu anımsatıyorlar.
Parti kulislerinde Akşener’in AKP ile yan yana durmayacağını dile getirirken, “Ben gidersem seçmen beni döver” dediği anımsatılarak, “Bunu AKP’ye gidilir anlamında söylemiyoruz ama bizi eleştirenler İYİ Parti seçmenini araştırıyorlar mı? Bir araştırsınlar da bu dilin İYİ Parti seçmeninde yarattığı tahribatı görsünler” görüşü dile getiriliyor.
BBC