İNGİLTERE HER ZAMAN KENDİ ADAMI OLACAK BİR "HALİFE" ARIYOR AMA BULAMIYOR…

Osmanlı İmparatorluğu ilk defa Kraliçe 1 Elizabeth zamanında İngiltere ile ilişki kurdu. Kraliçe’nin isteği kabul edildi ve Kapitülasyon Hakları İngiliz Tüccarlara verildi. Onlar istedikleri gibi yüzyıllarca Osmanlı Topraklarında ticaret yaptılar.

İngilizler, Hindistan’ı sömürge olarak ele geçirdikten sonra Uzak Doğu'da birçok ülkeyi aldılar. Bu ülkelerde yaşayan Müslümanları da yönetmeye başladılar. 19 Yüzyıl başlarında ise Mekke ve Medine’nin sahibi olan Osmanlıyı buralardan atmak için Vehabiliği ortaya çıkardılar. Vehabilik hareketinin Osmanlılar için önemli bir sorun durumuna gelmesi üzerine II. Mahmut, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'yı sorunu çözmekle görevlendirdi.

Mehmet Ali Paşa, oğlu Tosun Paşa komutasındaki orduyla Mekke, Medine ve Taif'i Vehabilerin elinden kurtardı (1812-1813). Daha sonra bizzat Emir Abdülaziz’in üzerine yürüdü. Emir Abdülaziz’in ölümü (1814) üzerine Vahhabiler ağır bir yenilgiye uğradı. Nihayet Mehmet Ali Paşa'nın kumandanı İbrahim Paşa, Abdülaziz’in yerine geçen oğlu Abdullah ve çocuklarını esir ederek İstanbul’a gönderdi. Bunların İstanbul’da asılarak öldürülmeleri (17.12.1819) ile Vahhabilik hareketinin ilk dönemi kapandı.

1.Dünya Savaşı başlayınca hareket yeniden hortladı ve Mekke Şerifi Hüseyin Vehabiliği kabul etti. İngilizler onu Arabistan’a kral yaptılar ama Filistin ve Kudüs’ü de Yahudilere verdiler. Böylece İsrail’in temeli de atılmış oldu.

İngiltere Savaşı kazanınca Osmanlı Padişahlarına ve Türklere karşı acımasız davranılacağını açıkladılar. İstanbul işgal edildiği 18 Kasım 1918'den 10 Ağustos 1920 tarihine Osmanlılarla dost ilişkiler kurulmasını yasakladılar. Hatta "İngiliz dostuyuz" diyenleri de tersliyorlardı. Bunun başlıca nedeni de Osmanlı 1. Dünya Savaşı’nda Dünya Müslümanlarını isyana teşvik etmişti. Hindistan ve Mısır'daki Müslümanların yanı sıra Afrika ülkelerinde ortaya çıkan isyanlar yüzünden büyük zararlar gördü ve Halifelik Makamının önemini anladılar. Almanlar ve Osmanlı İmparatorluğu savaşı kazansaydı. İngilizler Sömürgelerin çoğunu kaybedecekti. 1. Dünya Savaşı’nda Mekke Şerifi isyancı Hüseyin’e Halifelik sözü de verdiler. Böylece İslam Dünyası’nı kontrol edeceklerdi. İngiltere Hükümeti Osmanlıyı yok etmek için Ortadoğu ve Mısır’a 1 milyon asker yığdı. Savaşı kazandılar. Bunun intikamını ise İstanbul işgalinde aldılar. Anadolu’yu işgal içinde Yunanlıları taşeron olarak kullandılar.

"Biz Lozan'da neden Yunanistan ile masaya oturmadık" diyenler, gerçekte patronun İngiltere olduğunu anlamayan cahillerdir. Bugün de "Halifelik gelsin" diyenler, tarihte Peygamberimizden sonra 4 Halifenin geldiğini ve Emevi Kralı Muaviye’nin hile ile aldım dediği halifelik kurumunu bilmeyenlerdir. Sonradan Abbasilere oradan Mısırdaki Fatımilere geçen unvanın son sahibi Mısır’ı alan Yavuz Sultan Selim oldu. Halifelik padişahların umurunda olmadı. Abdülhamit kullanmak istedi, İngilizler engelledi. 1. Dünya Savaşı’nda Halife "İngilizlere isyan edin" diye emir yayınladı. İngiltere bunu kanlı şekilde bastırdı. O yüzden İslam Dünyası bir araya gelip Halifelik Kurumunu kuramaz. Türkiye kurdum dese bile Türk Düşmanı Araplar bunu kabul etmezler.

Bugün İslam Dünyası, Halifelik için bir araya gelmez ve Halifenin emri altına girmezler.

Halifelik tarihe gömülmüş ve bitmiş bir olaydır. Halifelik isteyenler, ABD-Rusya-Çin-İngiltere-Fransa-Almanya’nın birleşip hem bize hem de İslam Dünyasının karşısına dikileceğini anlayamazlar. Hayallerde yaşamaya devam ederler…

Son Halife Abdülmecit’e yapılan Halifelik Teklifleri de ayrı bir yazı konusudur…

(Yardımcı Kaynak: Doğan Avcıoğlu Milli Kurtuluş Tarihi 1974)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.