Koca bir yaz geçti, siyaset tatilde olduğu halde gündemin ateşi düşmedi;
Başta  Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkeleriyle Türkiye arasında tırmanan gerginlik,
PYD’ye TIR’lar dolusu silah yardımı yapılması,
Rıza Zarrap davasına bazı bürokratların yanısıra eski Bakan Zafer Çağlayan’ın da dahil edilmesi,
Cumhurbaşkanlığı korumaları hakkında tutuklama kararı alınması,
Gönderilen belgelere rağmen Fetullah Gülen hakkında kimsenin kılını kıpırdatmaması nedeniyle ABD’ye duyulan öfke,
Barzani’nin Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandum konusundaki ısrarını sürdürmesi üzerine Bağdat yönetiminden gelen “askeri müdahaleye hazırız” açıklaması...

Gündemdeki tüm bu ve benzeri kritik konuları Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları için gittiği ABD’ye taşıdı. Hareketinden önce yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'la yapacağı görüşmeye özel önem verdiğini belirten Erdoğan, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapacağım konuşmada elzem gördüğümüz noktaları açık bir şekilde ifade edeceğim” dedi.

Cumhurbaşkanının, kuzey Irak’ta 25 Eylül’de yapılacağı açıklanan referandumun Türkiye’yle ilgisi konusundaki sözleri ise dikkat çekiciydi: 
"Bizleri rahatsız eden bir süreç var. Biz bir şey söylüyoruz. Bizim 350 kilometre orada sınırımız var. Orada bizim soydaşlarımız var, dindaşlarımız var. Irak'ın bölünmesine yönelik bir adıma siz tevcih ederseniz, orada biz size ‘Buyurun devam edin' demeyiz. Bunu kaç kere biz kendilerine söyledik, ikili görüşmelerimizde söyledik. Burada bir de bizim farklı yaklaşımımız var. Dara girdiğin zaman, zora girdiğin zaman kapımızı çalacaksın, her türlü desteği bizden alacaksın ama Irak'ın parçalanmasına gelince bildiğini okuyacaksın. ABD'de Irak Başbakanı İbadi ile de görüşeceğiz. Kuzey Irak yönetimi Irak'ın bölünmesine yönelik bir adım atıyor. Etraflıca biz bunu MGK'da görüşeceğiz. Görüştükten sonra aynı gün Bakanlar Kurulu toplantısı da yapılacak. Ardından Türkiye nihai kararını ortaya koyacak.”
 
KURTULUŞ GÜNLERİ..
9 Eylül’de İzmir’in 11 Eylül’de de Bursa’nın kurtuluşunu kutladık. Bizleri kurtuluş günlerine ulaştıran süreçte nice acılar, ayrılıklar, fedakarlıklar, kahramanlıklar yaşandı.

İşte o yıllara ilişkin binlerce öyküden biri.. Ve bir hanımefendi anlatıyor;
“Sene 1919 ve İstanbul işgal altında. Her tarafta İngiliz askeri. Ben o sıra liseyi yeni bitirmişim. Oldukça güzel bir kızım. Sürekli görücüler, dünürler geliyor. Taliplerimden birisi avukatmış. Uzaktan gösterdiler boylu poslu yakışıklı bir delikanlı, beğendim ve kabul ettim. Bizi nişanladılar. Nişanlımı seviyordum. Mutlu bir yuva kurmanın hayaliyle gece yarılarına kadar bir lambanın ışığında oyalar örüp çeyizimi hazırlıyordum.
Kısa zaman içerisinde mahallede bir dedikodu baş gösterdi. Dediler ki; Fatma’nın nişanlısı ipsiz sapsız adamın birisi. Cami önlerinde tabut taşıyarak karnını doyuruyor. Üstelik avukat falan da değil. Mahvoldum ! Babamla beraber gidip uzaktan izledik, dedikodu gerçekmiş, hemen nişan atıldı ayrıldık.
Aradan 5 sene geçti, başka birisiyle evlenmiştim. Üstelik bir de çocuğum vardı. Sene 1924 ve artık ülkemiz özgürlüğüne kavuşmuştu. Bir gün Kadıköy’de rastladım o delikanlıya, çocuğum da yanımdaydı. Beni görünce hemen önünü ilikledi. Titremeye başlamıştı. Saygıyla durdu önümde. ‘Vaktiniz varsa lütfen bir çay içelim’ dedi. ‘Peki’ dedim. Bir ofise girdik. Kapıda ismi yazıyordu ve içeri girdiğimizde anladım ki bir avukatlık bürosuydu. Bir sürü çalışan vardı. ‘Siz gerçekten avukat mısınız ?’ diye sordum. ‘Evet’ dedi. ‘Madem avukattınız neden cami önlerinde tabut taşıyordunuz ?..’ diye sordum. Gözleri doldu başı öne eğildi. ‘Affedin lütfen beni’ diye başladı cümlesine. ‘Ülkemiz işgal altındaydı, dört bir tarafımızı İngiliz askeri sarmıştı. Aklınıza gelebilecek her şeyi didik didik arıyorlardı. Anadolu’da bulunan milli kuvvetlere silah götürmemiz gerekiyordu ve bunu sadece tabutlara cenaze süsü vererek gerçekleştirebiliyorduk. Maalesef ki bunu size bile söyleyemezdim..”

Bu vatanı, aşklarını ve canlarını hiçe sayıp feda edenlere borçlu olduğumuzu hiç ama hiç unutmayalım.

İyi haftalar.

remzidilan_48@hotmail.com


 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.