12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri ve daha önce yapılan hainliklerin hepsi "Güçlü Türkiye" olmasın diye yapılmıştır. Yapılma nedenleriyse Milli Görüş’ün Türkiye için planladıklarıdır.
12 Eylül öncesi ülkemiz yine kardeşi kardeşe kırdırmak suretiyle karıştırılmaktaydı. O esnada siyonist zihniyet ülkemizde oluşturduğu yapay kargaşayı yeterli görmüş olacak Kudüs için düğmeye basmıştı. Bunu hazmedemeyen sadece Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan idi.
Yaşanabilir bir Türkiye-Yeniden büyük Türkiye –Yeni bir dünya.. Darbelere gerçek sebeplerdir. Mesela içinde bulunduğumuz Şubat ayında hainlerin kalkışmalarında 28 Şubat’ın açıklanan gerekçeleri var. Asıl sebepleri ise bizim bahsettiklerimizdir. Darbe girişimi bulunduğumuz coğrafyada güçlü egemen hatta tam bağımsız bir Türkiye olduğunda 5000 yıllık siyon planlarının gerçekleşmesi hayaldir. Bunu fark eden siyon taraftarları işbirlikçileriyle birlikte 28 Şubat’ı planladılar.
12 Eylül’de Oyun kuranların oyununu bozan ise Milli Görüş oldu. Büyük Konya Kudüs Mitingi düzenlendi apar topar. Ardından ülke menfaatleri sebep gösterilerek darbe yaptı. Zamanın genelkurmay başkanı Kenan Evren tarafından.
Neymiş, ülkedeki kargaşaya son vermek adına yönetime el konmuş, muş..
Eyy ! Evren paşa, her gün sağ-sol kavgasından kaybettiğimiz gençler hiç aklına gelmedi mi yönetime el koymak için Konya’daki Büyük Kudüs Mitingi’ni bekledin. O gün yaptığın açıklama bile senin bir piyon olduğunun göstergesidir gerçekte. O gün “Mücahid Erbakan siyonist oyununu bozdu tüm dünyanın gündemine Kudüs’ü tekrar getirdi, bize de bunun neticesinde darbe yaptırdılar, yazdıkları kağıdı elimize verip okumamızı istediler” demen gerekirken, ülkemize verdiğin zarar ortada. 12 Eylül’e kadar kaybettiğimiz genç sayısınca idam kararına imzayı attınız. Hazinenin içini boşalttınız. Bir sağdan bir soldan idam ettiğini açıklamakla adil mi olduğunuzu sanıyorsunuz?
28 Şubat darbesinde de benzerleri yaşandı. Darbe yine Milli Görüş’e yapıldı. O gün cezalandırılanlar bedel ödetilenler hiçbir gün intikam hırsında olmadılar-olmadık.
Bedel ödetilen bizler ülkemiz insanımız ve tüm insanlık zarar görmemeli düşüncesindeyiz. Nerede o günkü piyonlarınız. Fadime’yi göreniniz var mı? Ya Aciz-adamlar nereye kayboldular?
Aczmendileri kast ediyorum. Hiç sorgulamadık değil mi? Yarı Arapça yarı İngilizce bir terim bize yutturuldu.
Oysa darbenin gerçek sebebi daha öncekilerden farklı değil ki ! Türkiye tekrar Osmanlı gibi bölgenin hakimi olmasın güçlü olmasın tam bağımsız olmasın idi..
28 Şubat sürecinin bitmediği devam ettiği kanaatindeyim. Neden mi? Darbecilerden Çevik Bir, Kenan Evren, Taşanlar ve daha niceleri ne ceza aldılar. Hiç ! O dönemin mazlumlarının aldığı görevden uzaklaştırma bile almadılar. Yazık bize!
Refah Partisinin en başarılı olduğu yıllarda, siyonist ve boyalı basın “ADİL DÜZEN” teorisyeni Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’ya alabildiğince saldırıyordu. O yıllarda, liderine saldıranlara inat adeta “siz liderimi tanıyamamışsınız, bakın benim liderim kim!” dercesine kaleme aldığı şiirini yazarın yüksek müsaadeleriyle sizlere aktarmak istiyorum.
BENİM LİDERİM..
Doğum yirmi altı yaş almış dokuz
Hala güçlü gürdür benim liderim
Mazluma Yunustur zalime Yavuz
Haksızlığa surdur benim liderim
Cihad şuuru işlemiştir canına
İlmi ile ışık tutar yarına
Üstad denir Hoca denir namına
İsmi gibi Er’dir benim liderim
Hakkın Davasına gönlünü vermiş
Manevi bağlardan çok güller dermiş
Bazen bir Komutan bazen bir Derviş
Çözülmeyen sırdır benim liderim
Tüm milletin derdiyle dertlenir
O bütün ümmeti Milleti bilir
İlham kaynağını Kuran dan alır
Mazlumlara yardır benim liderim
Allahın sevgisi, korkusu ile
Zamanın tüfeği namlusu ile
Yürüyor imanlı ordusu ile
Allah için vardır benim liderim
Gençleşme rüzgarı essin boşuna
“Erce Bakan” gerek tahtın başına
Gitmese de hainlerin hoşuna
Liderlere pirdir benim liderim
Dinamiktir azimlidir canlıdır
İmanlıdır ihlaslıdır şanlıdır
Çok delikanlıdan delikanlıdır
Aşılmayan zordur benim liderim
Vasıfları saymak ile bitmiyor
Ne söylesem beni tatmin etmiyor
Anlatmaya telaffuzum yetmiyor
Vel hasılı Birdir benim liderim…(AHMET AKGÜL)
Şiir için Ahmet Akgül’e şiirinden dolayı teşekkür ediyorum. Tüm dünyanın duymasında fayda olduğunu düşünüyorum.
Yüz yıllar önce Peygamber Efendimiz SAV için de bir iftira durumu olmuş. O yıllarda Ulucami de görev yapan Süleyman Çelebi bir gecede MEVLÜD’İ ŞERİFİ yazıp ertesi gün camide okuyunca insanlar mest olmuşlar. Yüzyıllardır okunan Mevlüd’i Şerif daha yüzyıllarca devam edecek inşallah. İnsanlar mest olmaya nesiller boyu devam edecek. Şahsımız için büyük bir övünç kaynağıdır. Mevlüd’i Şerifin yazarının büyük dedeleri, rahmetli annemizin doğup büyüdüğü Seferiışıklar köyünde türbesi bulunan “Gözcü Mehmet’tir.” O da Şeyh Edebali’nin evladıdır.
Geçmişimizle övünmek değil de geçmişini bilip ecdadımıza yaraşır yaşamak arzusundayız.
Biz de bu sebeple Milli Görüş’ün içerisinde olduk belki de. Belki de ecdadımızın bir duası var üzerimizde…
Şubat Ayı içerisinde çok önemli şahsiyetleri kaybetmişiz. Şüphesiz insanlık için çok değerli kişiydiler. Allah her dönem insanlığa doğru yolu takip etsinler diye fazlı keremiyle seçkin kullarını insanlığı iyiye-doğruya-güzele-faydalıya-adalete sevk etmekleri için yaratmış (en doğrusunu Allah bilir.)
Allah’ın nimetlerini yeryüzünde adil bir şekilde dağıtılması adına konuyla dertlenen ve gayret içerisinde olanlara NE MUTLU..
Merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan bölgesel liderlerin de elinden tutan evrensel bir liderdi. Yaptıkları bir kaç nesil insanlığa umut-ışık saçacak nitelikte.
Biz kendisinden razıyız Rabbim de razı olsun.. Bizi yolundan ayırmasın projelerini birer ikişer hayata geçirebilmeyi nasip etsin.