Osmanlının durdurulmuş medeniyet olduğunu savunur batı.
Sözde stratejik ortağımız ABD ise güneydoğu sınırlarımızı hala kabul etmez.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri ilk kazanılan toprak parçamızdır Kıbrıs.. Kıbrıs'ta Müslüman Türklere uygulanan zulüm işkence had safhaya ulaşınca, garantörlük hakkı bulunan Türkiye müdahale kararı ile “Kıbrıs Barış Harekatını” başlatmış oldu. 1974 yılından beri Yeşil Ada diye bilinen Kıbrıs o gün bu gün barış içerisinde yaşamakta..
Kıbrıs Rum kesiminin AB üyeliği kabul edildikten sonra, Kıbrıs meselesi sanki bir AB meselesi gibi algılanıp AB ile birlikte hareket eden Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi şu anda batı yanlısı KKTC cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı işbaşındayken, Kasım 2016 da gerçekleştirilen Cenevre toplantısıyla Rumlara istedikleri tavizler verilecek kıvama gelinmiş oluyordu.
12 Ocak 2017 günü yine Cenevre de tekrar yapılan toplantıda her iki taraf da arzu ettikleri haritayı sundular. İki taraf da haritalardan memnun olmayarak toplantı neticelenmiş oldu.
Bu toplantı Türkiye, Yunanistan, İngiltere (Birleşik Krallık), garantör ülkeler olarak, Kıbrıs da ki milletleri temsilen de iki ülke ile yapıldı. Toplantıda merak edilen Türkiye garantörlük hakkını kullanacak mı kullanmayacak mı, diye merak ediliyordu. Daha önce Irak ve Gürcistan da garantörlük hakkını kullanmadığı için bu toplantı önemle takip edilmekteydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan garantörlük haklarının olduğunu ve devam edeceğini söyledi. Böylelikle ülkemizde KKTC gönül bağı olanlar bir nev i rahatlamış oldular.
Biz de Erbakan vakfı Gönül daşları olarak Milli Görüşün kazanımı olan KKTC Milli Görüşü epey yakından ilgilendiriyor..;
Merhum başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan bütün dünyayı karşısına alarak çıkartmada KKTC toprağının kazanılmasının yanında bir de dünya çapında Türk’ün dönüşü başlıklarının atılmasına neden oldu. Erbakan Hoca meclis kürsüsünden “bana ne Amerikadan” derken böylelikle ciddiyetini ortaya koyuyordu.
Kıbrıs meselesini bir Ankara bir Bursa gibi değerlendiren Erbakan vakfı genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan adeta her platformda gündeme taşıdığı Kıbrıs görüşmeleri sanki meyvelerini vermiş cumhurbaşkanının garantörlük hakkımızı anımsamasıyla belki de Türkiye ve Kıbrıs rahat bir nefes almıştır.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı müzakerelerde gelinen noktada Türkiye’nin yanlarında olmasının güzel olduğunu, bir sonraki toplantının dışişleri bakanları boyutunda ama ne zaman yapılacağının net olmadığını söyledi.
Erbakan Vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ise Kıbrıs’taki mevcut durumdan geri adım atılamayacağını üzerine basarak ifade ettiler. Yoksa şehitlerin ve hayattaki gazilerimizin âhı ile bedduası ile karşı karşıya kalınacaktır.
15 Mayıs 2015 tarihinde başlayan Kıbrıs görüşmeleri böylelikle tarihi belli olmayan bir günde görüşülmek üzere ertelenmiş durumda.. Kıbrıs’ta 1974 yılında gelmiş olan barışın kimi rahatsız ettiğini anlamış değilim, ama verilmesi düşünülen zerre taviz ve toprak kaybında ise; Kıbrıs gazi damadı ve askerliğini Kıbrıs’ta yapan birisi olarak benim de iki elim yakanızda olur haberiniz olsun..
Sözde stratejik ortağımız ABD ise güneydoğu sınırlarımızı hala kabul etmez.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri ilk kazanılan toprak parçamızdır Kıbrıs.. Kıbrıs'ta Müslüman Türklere uygulanan zulüm işkence had safhaya ulaşınca, garantörlük hakkı bulunan Türkiye müdahale kararı ile “Kıbrıs Barış Harekatını” başlatmış oldu. 1974 yılından beri Yeşil Ada diye bilinen Kıbrıs o gün bu gün barış içerisinde yaşamakta..
Kıbrıs Rum kesiminin AB üyeliği kabul edildikten sonra, Kıbrıs meselesi sanki bir AB meselesi gibi algılanıp AB ile birlikte hareket eden Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi şu anda batı yanlısı KKTC cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı işbaşındayken, Kasım 2016 da gerçekleştirilen Cenevre toplantısıyla Rumlara istedikleri tavizler verilecek kıvama gelinmiş oluyordu.
12 Ocak 2017 günü yine Cenevre de tekrar yapılan toplantıda her iki taraf da arzu ettikleri haritayı sundular. İki taraf da haritalardan memnun olmayarak toplantı neticelenmiş oldu.
Bu toplantı Türkiye, Yunanistan, İngiltere (Birleşik Krallık), garantör ülkeler olarak, Kıbrıs da ki milletleri temsilen de iki ülke ile yapıldı. Toplantıda merak edilen Türkiye garantörlük hakkını kullanacak mı kullanmayacak mı, diye merak ediliyordu. Daha önce Irak ve Gürcistan da garantörlük hakkını kullanmadığı için bu toplantı önemle takip edilmekteydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan garantörlük haklarının olduğunu ve devam edeceğini söyledi. Böylelikle ülkemizde KKTC gönül bağı olanlar bir nev i rahatlamış oldular.
Biz de Erbakan vakfı Gönül daşları olarak Milli Görüşün kazanımı olan KKTC Milli Görüşü epey yakından ilgilendiriyor..;
Merhum başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan bütün dünyayı karşısına alarak çıkartmada KKTC toprağının kazanılmasının yanında bir de dünya çapında Türk’ün dönüşü başlıklarının atılmasına neden oldu. Erbakan Hoca meclis kürsüsünden “bana ne Amerikadan” derken böylelikle ciddiyetini ortaya koyuyordu.
Kıbrıs meselesini bir Ankara bir Bursa gibi değerlendiren Erbakan vakfı genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan adeta her platformda gündeme taşıdığı Kıbrıs görüşmeleri sanki meyvelerini vermiş cumhurbaşkanının garantörlük hakkımızı anımsamasıyla belki de Türkiye ve Kıbrıs rahat bir nefes almıştır.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı müzakerelerde gelinen noktada Türkiye’nin yanlarında olmasının güzel olduğunu, bir sonraki toplantının dışişleri bakanları boyutunda ama ne zaman yapılacağının net olmadığını söyledi.
Erbakan Vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ise Kıbrıs’taki mevcut durumdan geri adım atılamayacağını üzerine basarak ifade ettiler. Yoksa şehitlerin ve hayattaki gazilerimizin âhı ile bedduası ile karşı karşıya kalınacaktır.
15 Mayıs 2015 tarihinde başlayan Kıbrıs görüşmeleri böylelikle tarihi belli olmayan bir günde görüşülmek üzere ertelenmiş durumda.. Kıbrıs’ta 1974 yılında gelmiş olan barışın kimi rahatsız ettiğini anlamış değilim, ama verilmesi düşünülen zerre taviz ve toprak kaybında ise; Kıbrıs gazi damadı ve askerliğini Kıbrıs’ta yapan birisi olarak benim de iki elim yakanızda olur haberiniz olsun..