Dizi izlemeye vaktim olmadı. Yerli dizilerin bir çoğu da genel ahlak kurallarını hiçe sayan sahnelerle dolu olduğu bilinmektedir.
Kurtlar Vadisi dizisini de izlememiştim. Dizi izleyenlerin Muro tiplemesinin bazı cümlelerinden alıntılarını duyunca dikkatimi çekti. Muro tiplemesi ile özellikle bölücü ve türevlerinin sol jargonu kullanılan söylemlerini hicvetmesini oldukça başarılı bulduğumu söylemeliyim.
Bu yazım da iş veren, resmi kurum ve kuruluşlar hatta işçi sendikalarının bazılarını da yazıya konu edebilir ve bu sınıflamaya dahil edebilirsiniz!
Elbette “işçinin hakkını alın teri kurumadan veriniz” düsturu ile hareket eden, hakkaniyetle; “çalışan ben olsaydım ücret olarak neye razı olurdum?” diye kendisine sorup hakkaniyetli davranan işverenlerimize takdirlerimizi ifade ederiz!
Devletimiz sağolsun emekliler için yüzde 15 seviyelerinde artış öngörmüş! Trafik cezaları da dahil ortalama gelen zam yüzde elliler mertebesinde artırılmış! Yoruma gerek var mı?
Sanırım gerek yok! Emeklilerimizin ellerinde tek imkanları var! Ya “Allah razı olsun derler veya demezler.” Tabi bir de seçimler sırasında sandıkta cevap verirler!
Hayırlısı bakalım.
Bazı işverenlerimiz için; çalıştırdığınız insanların yetersiz beslenmeleri, kiralarını zar zor ödemeleri, çocuklarına istediklerini alamamaları iş huzurunu bozar?
Yapmayın beyler! Çalışanlarınızın hakkını ödemeyerek, işsizlik şartlarını kullanarak çalışanlarınızın işlerine verdikleri ömürlerinin, emeklerinin hesabını nasıl vereceksiniz?
İş yerinde insanların ilerlemesi verimlilik esasına dayanmalı, çalışanlar bu işyerini kaybetmek istemediği için herkes elinden geleni yapmalı, böyle olduğu zaman hem işveren hem de çalışan kazançlı çıkacaktır!”
“işte, üretimde verimlilik” prensibinin sağlanması gerekir.
Çalışanların rahat hayat şartları ile çalışmasını sağlamaya çalışmayan iş veren günün sonunda kaybeder , çalışanlarına “bunu da haketmiyor” yargısı ile hareket edilmemelidir. Haketmiyorsa, çalışmıyorsa yol verin gitsin ama hakkına girilen çalışan durağan hale gelecektir. Becerisi gayreti körelecektir.
Şimdi şöyle düşünenleriniz de elbette olacak! Böyle yapanlar kim, ben böyle değilim. Sen böyle değilsen seni kutlarım iyi yapıyorsun hesap gününe çalışanlarının hakkını yiyerek gitmemiş olacaksın.
İnanın bu konu nerede ise geneli kapsayan bir konudur!
Suriyelilere, Afrikalılara, Afganlara ve ülkemize can havliyle iş için gelen yabancılara bazı işverenler tarafından yapılanlar reva mıdır, bir insanın çaresizliğinden yararlanmak reva mıdır? Sonra bunları nerede bulup helalleşeceksiniz! Hem adam helal etse Allah yaptığınızı görmüyor mu?
Böyle yapanlar için söylüyorum; yapmayın insan yaptığı hayrın da şerin de hesabını götürüyor. Bırakın varlığınızı mezara varmadan ismimiz gitmiyor isminiz “mevta” oluyor insan hiç mi ibret almaz? Hiç mi düşünmez?
Allah aşkına çalışanın hakkına girmeye değer mi?
Pek çok iş veren en az ücret uygulayanları örnek alıyor ve vicdanını böyle rahatlatıyor!
Yapmayın etmeyin!
Dindarlık taslamak, falan tarikate, falan cemaate, falan partiye mensup olmak bir vasıf değil. Bu durum üstünlük olarak görülmemelidir.
“Devlet belirlemiş asgari ücret ne ise onu veriyoruz”
Devletin belirlediği “ücretin asgari” oranıdır! Siz bunu verin anlamı buradan çıkmaz!
Çalışanın hakkını vermek, ücretlendirmeyi bilimsel kriterlerle yapmak gerekmez mi?
Çalışanı memnun edin verimi artırın ve böylelikle de kul hakkına girmeyin!
Şunu diyenler de elbette olacak;
Kardeşim işçi de, biraz fazla ücret bulunca iki dakika da iş vereni satıyor veya işçi kaytarıyor o kadar çalışmaya bu ücret çok bile...
Siz çalışanınıza hakkını vereceğiniz inancını verin bakın üretim nasıl artıyor o işçi sizi kaybetmemek için nasıl gayret ediyor!
Pamuk elleri cebe atın bakalım. Sonuçlarına inanamayacaksınız!
Bu yazıyı, çalışanın hakkını vermede bilimsel kriterlere uymanın sonunda sizin de çalışanın da karlı çıkacağını hatırlatmak için yazdım!
Vira bismillah zararın neresinden dönülürse kardır! Hem kendinizi kul hakkı yemekten, iş yerinizdeki verimi düşürmekten hem de çalışanları açlıkla boğuşmaktan kurtarın!
Vesselam..
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....