Nerede bir kutu görsem
Hemen içini boşaltmak isterim
Çocukluktan kalma bir hobi olmalı.
Hele bu bir kibrit kutusu ise
Çekerim hemen çekmecesini
Koparırım başlarını,
Düşürürüm cakalarını,
Dağıtırım ezvalarını
Zavallı kibritler…
Kalır mı geriye kapı kasası gibi
Altı çıkmış, üstü açık kibrit kutusu
İşte o zaman hatırlarım, gözlerim buğulanır
Ta çocukluğumu!..
Bir saray yapardık o zamanlar;
Çamurdan kerpiç keserdik
Samanda katardık içine
Çatlamasın, dağılmasın diye
Güneşte kuruturduk üstelik bir güzel
Kibrit kutusundan yaptığımız kasalarda.
Örerdik duvarlarını saray yavrusu evimizin
Kapıları kibrit kutusundan
Çatısı çerden çöpten
Mutluluk okunurdu gözlerimizden.
Gördüm mü hiç dayanamam
Hemen parçalarım kutuları
Ama öyle büyük şatafatlı kutularda gözüm yok;
Benimki minyatür tam istediğim gibi olmalı
İçerisine koca bir ömür
Tok gözlü bir kalbim,
Koyarsam içine birkaç kuruş
Birkaç simit parası sığmalı…
Gördüğümde hemen parçalamak geçer içimden
Koca, koca kutuları;
Yarım aklım var zaten
İçinden çıkarda çil, çil altınlar;
Dururken
Küstürür benim kibrit kutusundan
Çocukluğumu!...