Hasta olmamak, sağlığınızı geri kazanmak ve kalıcı olarak kilo vermek için yapmanız gerekenler aslında çok zor şeyler değil.
*İştahınızı kontrol altına alabilmek ve yağ depolanmasını önleyebilmek için, mikro gıda yetersizliğinin ortadan kaldırılması ve toksinlerden uzak durmanızın şart olduğunu unutmayın. Çünkü mikro gıda yetersizliği ve toksiklik iştah ve yağ depolama kontrollerimizin açık pozisyonda kalmasına neden olur. Bu şekilde kendimizi sürekli aç hisseder ve yedikçe yağ depolarız.
*Günlük su tüketiminize dikkat edin. Özellikle susuzluk hissiyle açlık hissinin karıştırılmamasına dikkat edin.
*Sindirim sisteminizin iyi çalışması ve kabız olmamanız için gerekenleri yapın. Kabızlık sağlığımızın baş düşmanı ve erken ihtiyarlamamızın ana nedenlerinden biridir.
*Glisemik indeksi düşük taze, mümkün olduğu kadar organik meyveler, sebzeler, baklagiller, işlenmemiş tam tahıllar ve canlı (çiğ) kuruyemişler içeren doğal bir beslenme alışkanlığı edinmeye çalışın.
Bu şekilde ki beslenme tarzı lif ve mikro gıda değerleri açısından daha zengindir. Ayrıca kalori ve toksin miktarı daha düşüktür, kan şekerinizi yükseltmez ve kabızlığın önlenmesinde etkilidir.
*Alışkanlık gereği yemek yemekten vazgeçin. Özellikle öğlen saatinde yenilen yemekler ile akşam televizyon seyrederken yenilen atıştırmalıkların tamamı da ihtiyaçtan ziyade alışkanlık sonucudur. Kandaki trigliserit miktarının yükselmemesi veya düşürülmesi ve karaciğer yağlanması gibi problemlerin önlenebilmesi için, öğlen yemeğini hayatınızdan çıkarmanızda, en azından iki yemek arasına 7-8 saat koymanızda fayda olduğunu dikkate alın.
*Dışarıda yemek yemeyi gerektiği zamanlarla sınırlandırın. Özellikle restoranlara gittiğiniz vakit, siparişinizi garsonların yönlendirmesinden ziyade kendi tercihlerinizde belirleyin.
*Yemeklerinizi sadece gerçekten ihtiyacınız olduğunda ve sakince oturup yemeye zaman ayırabileceğiniz saatlerde tüketmeye çalışın. Kesinlikle aceleyle yemeyin, lokmalarınızı iyice çiğnemeden yutmayın. Ne kadar hızlı yerseniz o kadar zor hazmedileceğini, Özellikle midenizde hazımsızlık, ekşime, gastrit gibi problemlere neden olacağını unutmayın.
*Hasta iken özellikle ateşiniz veya akut ağrılarınız varken katı, sindirimi zor gıdalar tüketmeyin.
*Yemek yerken yapmanız gereken şeyin kalori saymak veya belirli bir diyet programı uygulamak değil, trofoloji (yiyeceklerin uyumu) kurallarına göre birbirine uygun, gerçek, mikro gıda açısından dolu ve özellikle canlı gıdalar tüketmek olduğunu bilin.
*Bütün beslenme programlarınızda mevsimleri ve iklimleri dikkate alın. Yazın sıcakta serinletici sebze ve meyveler, kışın soğukta ısıtıcı karbonhidratlar ve proteinler yemeye çalışın.
*Tatlılardan vaz geçemiyorsanız kesinlikle yapay tatlılar yemeyin. Bal, hurma, incir, üzüm veya gün kurusu kayısı gibi doğal tatlılar tüketerek aşırı tatlı isteğinizi köreltmeye çalışın.
*Hakiki olması şartıyla tereyağı ve sıkma zeytinyağı vücudumuz için çok gereklidir. Özellikle ileri yaşlarda kullandığınız yağa dikkat edin. Bitkisel yağlardan özellikle soğuk sıkım yoluyla tohumlardan elde edilen kenevir tohumu yağı, keten tohumu yağı, çörek otu yağı, susam tohumu yağı, hardal tohumu yağı veya fındık yağı gibi yağlar omega-3 yağ asidi gibi asitler, vitaminler, mineraller ve fitokimyasallar içerirler.
*Bir çok hastalık veya kiko problemleri için en iyi tedavinin açlık olduğunu dikkate alarak hafta da, onbeşgün de en azından ayda bir - iki gün 16 veya 24 saatlik (gerektiğinde sadece su içerek) oruç tutmayı alışkanlık haline getirmeye çalışın.
*Ancak bir öğün veya bir gün aç kaldıktan sonra bir diğerinde iki katı yemeyin. Boş bir sindirim sistemini tıka basa doldurmak kesinlikle sağlıklı değildir. Ayrıca yiyecek içecek seçiminizi yaparken, insan vücudunda ki sürekli kirlenme ve temizlenme (Retoks/Detoks) arasındaki çok karmaşık denklemlerde ki ana faktörün, beslenme şeklimiz olduğunu asla unutmayın.
Cuma gününün, beslenme bilincimizin artmasına vesile olması dileğiyle…