Suriye’nin kuzeybatısındaki depremde yıkılan binaların enkazındaki hurdalar yoksullar için geçim kaynağı oldu.
Suriye savaşında yıkılan evlerde demir ve benzeri değerli olan hurdalar için yapılan arama çalışmaları sona ermek üzereyken, depremde yıkılan binalar, yoksullara ve çocuklara, hasarlı mobilyaları ve hurdaları toplayıp hurda merkezlerinde satarak günlük yaşam giderlerini karşılamaları için yeni bir kapı açtı.
Ummu İbrahim elinde bozuk ev eşyaları tutarken gözüne takılan başka bir şeyi enkazdan çıkarmaya çalışıyor. İki çocuğu da, Halep kırsalındaki Cinderes’te depremde yıkılan evlerden biri için büyük bir yıkım yığınının ortasında tabak, tencere veya TV, tahta ve demir parçaları gibi değerli eşyalar bulup bir hurda merkezinde satmak ve geçimini sağlamak için küçük beton blokları kırıyor.
Halep’in kuzeyindeki Cinderes yakınlarındaki kamplardan birinde İdlib’in güney kırsalından bir mülteci olan 33 yaşındaki Um İbrahim, yıllar önceki bir bombardımanda evin reisini kaybeden ailesinin geçimini sağlamak için yıkılan binalarda yeni bir fırsat bulduğunu belirtti. Kendisi ile İbrahim ve Ahmed adlı oğullarının kötüleşen yaşam koşulları altında, ihtiyaçlarını karşılamak için hurda alım satım merkezlerine satmak üzere, her gün depremde yıkılan bu evlerin ve binaların enkazlarında alüminyum veya bakır kaplar gibi hurda ve mobilyaları, zarar görmüş elektrik tellerinin kalıntıları ve kırık ahşap dolapların kapıları gibi diğer eşyaları topladıklarını anlattı.
Ayrıca “Evin sahiplerinin bir yakınından izin alındıktan sonra harabeler arasında arama süreci başlıyor. Yıkılan beton bloklar arasında değeri düşük eşyalar arıyoruz. Bazen altın ya da onun gibi değerli şeyler buluruz. Dürüstlükten ve helal kazanç elde etmek için ev sahibinin yakınlarından birine veya karakola teslim ediyoruz. Bazen de hayatını kaybeden çocukların oyuncaklarını enkaz altında buluyoruz ve derin bir üzüntü duyuyoruz” ifadelerini de sözlerine ekledi.
Başka bir bağlamda, hurda alım satımı için özel merkezlerin sahiplerine göre, bombalamada yıkılan binalardan kullanılmış inşaat demiri gibi hurdaların yanı sıra evlerin kapı ve mobilyalarının ticareti de sona erdi ancak bu ticaret, Suriye’nin kuzeybatısındaki düzinelerce şehir ve köyü vuran yıkıcı depremin ardından güçlü bir şekilde geri döndü.
İdlib’in kuzeyindeki Atme’de bu merkezlerden birinin sahibi olan Ebu Said “Depremzedelere yönelik arama kurtarma çalışmalarının sona ermesiyle birlikte, hemen onlarca çocuk ve yoksul insan yıkılan binaların içinde, iyi durumda veya hasarlı olup olmadığına bakılmaksızın değerli eşyaları aramaya başladı. Zira her şey satılabilir” ifadelerini kullandı.
Her gün onlarca çocuk ve kadın, depremin harap ettiği bölgelere gitmek için kamplarından ayrılıyor. Enkazların arasında değerli şeyleri aramaya başlıyorlar ve bazıları bozuk televizyon bulurken, bazıları dolaplara ait ahşap parçalar buluyor. Bazıları ise kullanılamayacak haldeki pişirme kaplarını buluyor ve bunlar hurda metal olarak satılabiliyor. İkinci el alüminyum fiyatları kilo başına 3 ABD doları yani 40 ila 50 Suriye lirası arasında değişirken, plastik ürünlerde ise kilo fiyatı 4 ila 5 lira arasında değişiyor. Aileler, 10 kilogram plastik toplayarak günlük masraflarını ve yaşam maliyetlerini karşılayabiliyor. Abu Said’e göre, genç ve yaşlı onlarca aileyi depremde yıkılan binaların enkazı arasında hurda aramaya iten de bu oldu.
Halep kırsalındaki Cinderes bölgesinde güvenlik sektöründen bir yetkili, depremin ardından yıkılan evlerin sahipleri hırsızlık ve yağmalamadan korumak ve izinsiz bir şekilde molozlar arasında satılabilecek hurda arayışını engellemek ve çocukların ve yetişkinlerin üzerlerine binaların düşmesini ve yaralanmalarını önlemek için sıkı güvenlik kontrollerinin uygulandığını belirtti.
Yetkili bu durumda inşaat demirlerinin mülkiyeti kanıtlamak için güvenlik onayı alındıktan sonra, ev sahibi veya akrabalarından birinin doğrudan gözetiminde yıkılan beton bloklardan çıkarıldığını anlattı. Demirleri, atölyelere ve hurda merkezlerine satmak isteyenlerin yanı sıra yeni evlerin bakımında ve yapımında kullananların da olduğunu söyledi.
Şarku'l Avsat - İdlib / Firas Kerem