BURSA ARENA / Haber Merkezi
Türkiye’nin sınır dışı işlemlerini başlattığı DAEŞ zanlıları Avrupa hükümetlerini harekete geçirdi. Bazı ülkeler "suçu işlediği yerde yargılansın" derken bazıları vatandaşlıktan çıkarma yöntemine başvuruyor.
Türkiye'nin, DAEŞ zanlılarını ülkelerine sınır dışı etmeye başlamasının ardından top Avrupa ülkelerinde. Pazartesi günü bir ABD, bir Danimarka ve bir Alman vatandaşı sınır dışı edilirken yedi Alman vatandaşının Perşembe günü Türkiye'den gönderilmesi öngörülüyor. Türkiye ayrıca Suriye'de ele geçirilen iki İrlanda, iki Alman ve 11 Fransa vatandaşının da yakında ülkelerine gönderileceğini açıkladı.
Türkiye'nin resmi verilerine göre ülkede 737'si yabancı uyruklu olmak üzere yaklaşık bin 200 DAEŞ zanlısı bulunuyor. Barış Pınarı Harekatı sırasında da, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 287 DAEŞ zanlısının ele geçirildiği bildirilmişti. Suriye'de Suriye Demokratik Güçleri'nin elinde de 10 bin civarında IŞİD militanının bulunduğu tahmin ediliyor.
Avrupa Birliği'nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini konunun, üye devletlerin kendi ulusal sorumluluğunda olduğunu belirtti. Üye devletlere DAEŞ'lilerle ilgili atacakları adımların koordinasyonu için bir yıl önce yardım teklifinde bulunduğunu belirten Mogherini, bu konuda çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Türkiye'nin sınır dışı işlemlerini başlatmasıyla birlikte pek çok ülkeden açıklama geldi. Peki hangi ülke hangi yolu izleyecek?
ALMANYA: Berlin, sınır dışı edilen Alman vatandaşlarını geri çevirmeyeceğini bildirdi. Alman makamları, Pazartesi günü Türkiye'den gönderilen kişinin DAEŞ'le bağlantısı olduğuna dair ellerinde bir veri bulunmadığını açıkladı. Alman Dışişleri Bakanlığı, sınır dışılarla ilgili Türk makamlarıyla temas halinde olduklarını, üç erkek, beş kadın ve iki çocuğun Almanya'ya gönderilmesinin söz konusu olduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanı Heiko Maas da sınır dışı edileceklerin hakkındaki suçlamalarla ilgili Ankara'dan daha ayrıntılı bilgi istediklerini belirterek DAEŞ saflarında çatışmalara katılanların Alman mahkelemelerinde yargılanması gerektiğini, geri dönenlerin gözaltına alınması ya da mahkemeye çıkarılabilmesi için "yasal olarak geçerli, yeterli delil olup olmadığına dair" bilgiye ihtiyaç duyduklarını belirtti.
YUNANİSTAN: Türkiye'nin Pazartesi günü sınır dışı ettiği bir eski DAEŞ savaşçısı, Yunanistan kabul etmeyince ortada kaldı. DHA haber ajansı, videosunu yayınladığı kişinin "Amerikan olduğunun düşünüldüğünü", Barış Pınarı Harekatı sırasında Suriye‘de yakalandığını bildirdi. Habere göre Yunan makamları zanlının ülkeye girişine izin vermeyip yaya olarak geri gönderdi. Türkiye de giriş izni vermeyince zanlı Türk-Yunan sınırındaki tampon bölgede kaldı.
BOSNA: Bosna hükümeti, DAEŞ saflarında savaşan Bosna-Hersek vatandaşlarının ülkelerine dönebileceğini açıkladı. Bosna-Hersek Güvenlik Bakanı Dragan Mektic, Suriye'deki kamplarda 100'ü erkek, 160'ı kadın ve çocuk olmak üzere 260 kadar Bosna vatandaşının kaldığını belirtti. Bakan, sadece vatandaşlığı teyit edilebilen kişilerin ülkeye kabul edileceğini kaydetti. Bosna'da 2014'te çıkarılan yasaya göre yurt dışındaki çatışmalarda savaşan ve çatışmalara savaşçı tedarik edenler için on yıla varan hapis cezası öngörülüyor. Mektic, DAEŞ saflarında savaşan erkeklerle, DAEŞ için yemek pişiren ya da temizlik yapan kadınların "faal üye" olarak görüleceğini de belirtti. Mektic, geçmişte DAEŞ saflarında savaşan dokuz erkek ile tüm aile fertleri ölmüş 3 yaşındaki bir çocuğun geçen ay Bosna'ya gönderilmesinin planlandığını, ancak çatışmaların yeniden alevlenmesi nedeniyle planın ertelendiğini de sözlerine ekledi.
SDG, DAEŞ'in son kalesi Bağuz'da Mart'ta kontrolü ele geçirmiş, yüzlerce kadın ve çocuk kamplara alınmıştı.
DANİMARKA: DAEŞ için savaşmış bir Danimarkalı Pazartesi günü bir tekerlekli sandalyede Türkiye'den Kopenhag'a gönderildi. Danimarka Adalet Bakanı Nick Haekerup, yaptığı açıklamada yabancı savaşçıları istemediklerini ve bu kişilerin suçu işledikleri ülkelerde yargılanmaları gerektiğini bildirdi. Bakan, son birkaç yılda çok az sayıda Danimarkalı DAEŞ savaşçısının ülkeye geri döndüğünü kabul etmekle birlikte "geri dönenler sonuncular değil" uyarısında bulundu. Adalet Bakanı, Danimarka'ya dönenlerin mümkün olan en sert biçimde cezalandırılması gerektiğini belirterek, "Yurt dışında zaten hüküm giymişlerse resmi makamlar yeniden cezalandırılabilirler mi diye soruşturacak" açıklamasını yaptı. Danimarka Göç ve Uyum Bakanlığı ise Suriye ve Irak'ta DAEŞ saflarında savaşan çifte pasaport sahibi bireylerin vatandaşlıktan çıkarılması konusunda henüz bir karara varılmadığını, ancak bazı vakaların gözden geçirildiğini bildirdi.
FRANSA: Fransa da DAEŞ'lilerin suç işledikleri ülkede yargılanması gerektiğini savunuyor. Türkiye'nin göndereceği 11 kişinin çoğunun kadın olduğunu belirten bir Fransız yetkili, AFP ajansına yaptığı açıklamada bu kişilerin yargılanacağını kaydetti. AFP'ye konuşan bir Fransız Dışişleri yetkilisi ise 2014'te yapılan bir anlaşma uyarınca Türkiye'den Fransız cihatçıların ülkeye düzenli olarak gönderildiğini, bunun yeni birşey olmadığını belirtti. Yetkili, uçaktan iner inmez bu kişilerin tutuklandığını kaydetti.
İNGİLTERE: Türkiye'den sınır dışılarla ilgili İngiltere'den Pazartesi günü kamuoyuna yansıyan bir açıklama yapılmamasına rağmen Londra hükümetinin DAEŞ'le bağlantılı bazı kişileri vatandaşlıktan çıkardığı biliniyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçen hafta yaptığı açıklamada İngiltere ve Hollanda'nın adını vererek bazı ülkelerin söz konusu kişileri vatandaşlıktan çıkardığı eleştirisinde bulunmuştu.
1961 yılında New York'ta imzalanan BM Vatansızlığın Azaltılmasına Dair Sözleşme, kişileri vatansız bırakmayı yasaklıyor. Aralarında İngiltere ve Fransa'nın da bulunduğu çeşitli ülkeler bu anlaşmayı yürürlüğe sokmamıştı. İngiltere'nin yurt dışındaki cihatçı örgütlere katıldıkları gerekçesiyle 100'ü aşkın kişiyi vatandaşlıktan çıkardığı belirtiliyor.
HOLLANDA: Hollanda hükümeti de vatandaşlıktan çıkarma uygulamalarıyla gündeme gelmişti. Türkiye'den sınır dışıların başladığı gün Hollanda'da önemli bir mahkeme kararı açıklandı. Lahey'deki mahkeme, anneleri İslamcı radikal gruplara katılmak için Suriye'ye gitmiş olan küçük yaştaki çocukların Hollanda'ya getirilmesi için devletin aktif çaba göstermesi gerektiğine hükmetti. Suriye'nin kuzeyindeki kamplarda kalan 23 kadın ve bu kadınların 56 çocuğu ile ilgili açılan davada kararını açıklayan mahkeme, "Her ne kadar ciddi olursa olsun çocuklar ebeveynlerinin eylemlerinden sorumlu tutulamaz" hükmünde bulundu. Mahkeme devletin, küçük yaştaki çocukların ülkeye getirilmesi için mümkün olan tüm yollara başvurması gerektiğini belirtirken, aynı zamanda devletin ciddi güvenlik riskleri almasının da beklenemeyeceğini kaydetti. Mahkeme kararında çocukların ebeveynlerinin eylemlerinin kurbanı olduğu, bu nedenle Hollanda hükümetinin annelerin ülkeye dönüşü için bir sorumluluk taşımadığı da belirtildi. (DW Türkçe)