Yıllar oldu futbol maçına gitmeyeli. Hep televizyondan seyrettim, maçların sahadaki ve stadyumdaki havasından uzak kaldım sürekli.
Oysa gazeteciliğe spor muhabirliği ile başlamış, sonradan Ankaragücü Asbaşkanlığı yapmış, profesyonel futbol dünyasında hayli tecrübe kazanmıştım. Eskiden Dolmabahçe’de Mithatpaşa Stadı’nda oynanırdı maçlar. 1947’de açılan stadın ilk adı İnönü’ydü. Beş yıl sonra siyasi nedenlerle Mithatpaşa olmuş, 22 yıl sonra da tekrar İnönü’ye çevrilmişti adı. Vodafon Arena, Vodafon Park, Tüpraş filan sonradan geldi bu isimler. Şimdi Tüpraş Beşiktaş olmuş. Diğerleri de öyle değil mi, Fenerbahçe’nin Şükrü Saraçoğlu stadı Ülker olarak anıldı yıllarca. Şimdi devlet onaylarsa Atatürk olacak Kadıköy’deki stadın adı. Peki Galatasaray, yeri de Ali Sami Yen adı da değişti stadın, Nef oldu, Türk Telekom oldu, şimdi de Rams Park…
Hey gidi hatıralar.. Spor foto muhabirliğimin ilk yıllarında Türkiye-Rusya milli maçında rahmetli Turgay Şeren’in koruduğu kalemizin arkasındaydım. O dönemlerde foto muhabirleri kale arkasında görev yaparlardı. O maçta Rus santraforunun bir volesi alnımda patlamış, beni hastanelik etmişti. Rahmetli Örsan Öymen “bizim Can’ın komünist düşmanlığı o voleyle başlar” diye yazmış, hepimizi çok güldürmüştü. Ankaragücü yöneticiliğimde Galatasaray’ın ünlü antrenörü Brian Birch’ü İngiltere’den getirtmiş, disiplinsiz futbolcular ve ağır eleştiriler sonucu sezonu tamamlayamadan ülkesine yolcu etmiştik.
Sonradan Fatih Terim’le çalıştık. Oğuz Çarmıklı ile Mehmet Ağar getirmişlerdi kulübe. Önce itiraz edecek olduk, hiç tecrübesi yoktu. Ama maçlar başladığı için yapacak pek bir şeyimiz de kalmamıştı. Yönetim Kurulu olarak “evet” dedik antrenörlüğüne. İlk antrenörlüğüydü ve beraber çalıştığımız iki yılda tanıdığım en disiplinli, en çalışkan bir teknik adamdı. Başkanımız Nurettin Çarmıklı da, hepimiz de onu hem çok sevdik ve çok takdir ettik.
Neyse uzatmayayım, hatıralar bitmez. Ben yıllar sonra gittiğim maçı, Bodrumspor-Konyaspor karşılaşmasını ve gözlemlerimi anlatacaktım sizlere. O butik stadı gördüğümde, üç ay gibi kısa dönemde yapılanlara mucize gözüyle baktım. Aynen üç yılda süper lige çıkış mucizesi gibi.. Şehir içindeki sanayi çarşısının içine sıkışmış bir stadı, nasıl böyle ışıl ışıl, mükemmel ve eksiksiz bir stad haline getirmişler, şaşmamak mümkün değil. Toplam 4-5 bin kişilik tribünleri düzenli, numaralı koltukları, az da olsa locaları bile var. Küçük, şirin ama içinde çok önemli maçların da oynanacağı bir tesis olmuş Bodrum Stadı. Protokol, basın tribünleri bile harika.
Özel güvenlik turuncu ceketleriyle görev yapıyordu stadyumda. Bodrum Polisi de gerekli tüm önlemleri almıştı. Konyaspor’un ateşli taraftarları olay çıkarmasın, Bodrum’un asi tayfaları da cevap vermesin diye örtülü ama ciddi tedbirler çok etkili oldu. Öylesine ki, bir ara Bodrum’un Bartın’dan gelen yeni Emniyet Müdürü Mehmet Darendeli, gösterişsiz sade ve sakin bir şekilde tribünleri gezdi, her iki tarafın localarını da inceledi ve gerekli talimatları vererek, yine sessiz sedasız kayboldu ortalıktan. Bodrum’da çok dar kadroyla çalışan ve her yerinden şikâyetin fışkırdığı bir kenti ve insanlarını fedakârca koruyan Bodrum Polisinin sırtına, maçlar gibi çok ağır bir yeni yük yüklendi. Buna rağmen böylesine hassas ve kritik görevin de altından başarıyla çıktığını son maçta görüp mutlu olduk.
Gelelim futbola.. Tecrübeli Konyaspor bir galibiyet, bir mağlubiyet ve 3 puanla gelmişti Bodrum’a. Bodrumspor ise Gaziantep ve Eyüp’e yenilmiş, puansız çıkıyordu maça. Konya başlarda daha dinamik oynuyor, uzun toplarla sık sık yokluyordu Bodrum kalesini. Bu arada bir de gol atmıştı. İlk devresi karşılıklı akınlarla geçen maçın ikinci devresinde bambaşka bir Bodrumspor seyrettik. Takımın kıdemli ve fedakar antrenörü İsmet Taşdemir verdiği farklı taktik ve yaptığı oyuncu değişiklikleri ile maça damgasını vurdu ve Bodrumspor 3-1 kazandı.
Geçen yılki kadroyu biraz takviye etmiş Bodrum. Oyunculardan Musah Muhammed’i, Kenan Özer’i, özellikle Fredy’i çok beğendim.
Bodrumspor’u birkaç maç daha seyrettikten sonra, daha sağlıklı yorumlar yapabilirim. Ama şunu özellikle belirtmeliyim ki, Bodrum’a daha geniş seyirci kapasiteli yeni bir stadyumun yapılma çalışmalarını hemen başlatmak gerek. Bu yıl butik stadyumda atlatılabilir ama gelecek yıllarda küçük stad sorun olur. Son olarak dostların bir dileğini ileteyim. Maç çıkışında hepsi “ayağın uğurlu geldi Can ağabey. Her maçımıza gel” dediler. Allah izin verirse geleceğim.
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....