ALİ KAYBAL yazdı: "SETA Ne Demiş ki.."

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA)’nın bir rapor hazırladığı söyleniyor.

AKP'nin düşünce kuruluşu olarak çalışan SETA'nın AKP için rapor hazırladığını yalanlamasının ardından İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi de bu haberin dezenformasyon olduğunu ve böyle bir raporun olmadığını açıklIyor.

Lakin AKP kulislerini yakından izlemesiyle bilinen 'Gazete Pencere' yazarı Nuray Babacan,

“SETA partiye rapor sundu; sonuçlar çarpıcı Erdoğan’ın artık zırhı yok" başlıklı yazısıyla AKP’ye rapor hazırladığını yazmış.

Yazar Babacan söz konusu raporda; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “dokunulmaz olduğu" algısının toplumun gözünde sona erdiği tespitini yapıyor. Ayrıca AKP içindeki gruplaşmalara dikkat çekiyor. Raporun başlıkları söyle;

Adaletin Yitimi,

Parti İçi Bölünmeler,

Ekonomik Kriz ve Gelir Adaletsizliği,

Erdoğan Eleştiriden Gayri Değil,

Diyelim ki bu rapor hiç yazılmadı.

Birileri dolambaçlı olarak İktidarı uyarmak istemiş herhalde.

Ama bu başlıklar İktidarın gündemini yansıtıyor mu yansıtmıyor mu?

Biz ona bakalım.

SETA’nın kurucularından İbrahim Kalın ve Genel Koordinatör Fahrettin Altun da bulunmaktadır. Bu insanlar 4-5 yerden maaş alıp 'Gelir Adaletsizliği'ni uygulayan kişiler olarak basında yerlerini aldılar mı almadılar mı?

Bu maaşlar Gelir adaletsizliğine yol açar mı açmaz mı?

Hiç yazılmayan rapora göre, adalet duygusu sadece yargı alanında değil, bürokraside ve kamu kurumlarında da zedelenmiş. Liyakat yerine partiye yakın gruplara avantaj sağlanmış.

Bu durumun toplumsal güveni sarstığı bir gerçektir. Bunun en açık örneği de mülakatın kaldırılmayıp kendilerine yakın insanları alarak bir tepki yumağı oluşturmalarıdır.

Halbuki "İslami bir toplum meydana getireceğiz" iddiasıyla işbaşına gelen hükümet bu rapordan önce savunduğu Osmanlı padişahlarına ve Kur’an’a bakıp uygulamalarını yapmış olsa idi bu duruma düşmeyecekti.

Fatih Sultan Mehmet:

Aklı öldürürsen, ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde, millet bölünür. Kadıyı satın aldığın gün, adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür" dememiş miydi ?

Bu ifadede geçen her uyarı maalesef AKP iktidarı tarafından ihmal edilerek uygulanmıştır.

Kur’an'da Nisa suresinin 58. Ayetine baksalardı bu hataya düşmeyeceklerdi;

Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adâletle hükmetmenizi emrediyor" uyarısını göreceklerdi.

Bugün milletvekili olarak seçilen Can Atalay’ın aylarca hapishanede yatması, adaletsiz uygulamanın bir parçasıydı. İnsanlar bu kişilerin düşünce yapılarına bakmadan onlara yapılan “Haksız Uygulamalar” ın karşısında yer aldı. Böyle durumlar için Kur’an'da Maide suresinin 8. Ayetinde;

Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan ve adâletle şâhitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke, sakın sizi adâletsiz davranmaya sevketmesin!" diye belirtilmektedir.

Maalesef bu insanlara duyulan öfkeler toplumda “Adaletsiz Uygulamanın" yayılmasına neden olmuştur.

Raporda, AKP içinde giderek derinleşen gruplaşmaların olduğu ve bu durumun partiyi zayıflattığı belirtiliyor. Bu bölünmelerin olacağını da bilmeleri gerekirdi.

AKP ve üyeleri “Dünya saltanatı için her şey meşrudur" zihniyetini yüklenmiş gidiyor. Zira buraya gelenlerin birçoğu önce hakaret ettiler, sonra kurdukları partileri kapatarak geldiler. Buraya demir atıp kendi görüşlerini muhafaza ettiler. Bunun en açık örneğini Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş'ta görebilirsiniz. Kurtulmuş AKP için, “Harun olmaya geldiler Karun gibi oldular/ Biz AKP gibi firavunlaşmayacağız” demişti. Şimdi bu insanı nasıl telakki edeceksiniz.

Enflasyon ve gelir dağılımındaki adaletsizlik, halkın AKP’den uzaklaşmasının en büyük nedeniydi. AKP’yi iktidara getiren Emekliler ve Çiftçilerdi. Görünen o ki, iktidardan götürecek olanlar da yine bunlar olacak gibi gözüküyor. Zira bıçak kemiklerine dayandı artık.

İktidar şunu çok iyi öğrenecek ama bu işte çok geç kalmış olacak.

Tarih boyunca insanların huzur ve mutlulukları iki sebeple kazanılmış veya kaybedilmiştir: Emanet ve adalet.

Emanetler ehline verildiği ve adalete riayet edildiği müddetçe cemiyette huzur ve saadet bulunmuş. Ne zaman ki bunlar terk edilmiş, huzursuzluklar ve kavgalar başlamıştır.

Bu eleştirilerden “Dünya Lideri" olarak gördükleri Erdoğan’nın da nasibini aldığı varsayılmış.

Bence “Raporun hiç yazılmadığı" savunması yapılacağına, bu raporu yazılmış kabul ederek; ayrıca gazeteci Nuray Babacan'ın anılan yazısında bahsettiği her şey kendi hayal ürünü olsa dahi; AKP yöneticilerinin bu sonuçlardan bir ders çıkarmaları gerekir.

Ki belirtilen konular bir hastayı götürecek niteliktedir..

.....

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız

.....

Anahtar Kelimeler:
Ali Kaybal
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.