Fransızların Müslüman düşmanlığı Haçlı Seferlerin de başlamıştır. Haçlı Seferleri sırasında 1101 yılında Anadolu’dan geçip Kudüs’e gitmek isteyen Haçlı Orduları Anadolu Selçuklu Sultanı Kılıçarslan’ın yıpratma savaşları sonucunda aç kaldılar. Antakya’ya varan bir bölüm Fransız Haçlı Ordusu yiyecek bulamayınca Antakya’da yaşayan 40 binden fazla Müslüman’ı öldürüp etlerini pişirerek yediler. Fransız tarihinde yamyamlıkları bulunan Fransa’nın İslam düşmanlığını bugün de Macron eliyle sürdürmesi dikkat çekicidir.

Peki Fransa’nın İslam düşmanlığına destek verenler kimler?

Başında Yahudi kökenli Suudi Kraliyet Ailesi de var. Onların kontrol ettiği kutsal topraklarda kurulan kurumlarda kraliyet ailesi ne derse oluyor. Dünya Müslümanlar Birliği’nin, Fransa’daki İslam düşmanlarına destek olması, ne yazık ki İslam Ülkelerinde sorgulanmıyor.

“İlluminatinin Hedefi İslam” kitabımda Suudi Kraliyet Ailesinin Yahudi kökenli olduğunu açıklamıştım. Bunu Jacgues Attali de “Yahudiler Dünya ve Para” kitabında anlatmıştır.

Bu aileyi, 10’cu yüzyılda Basra’dan Mekke’ye gelen Yahudi İbrahim İbni Morkdai soyu kurdu. Ayrıca 1970’li yıllarda Arabistan’da yaşayan bir Arap yazar kraliyetin Yahudi soyunu anlatan kitabı yazınca, dönemin Kralı Faysal onu öldürtmek istemiş ve yazar da İngiltere’ye kaçmak zorunda kalmıştı. Sonuçta kutsal topraklar Yahudilerin eline geçmiştir. İslam Dünyası da sessiz kalmaya devam ediyor.

Suudi Arabistan’dan İslam'ı hedef alan Fransa'ya destek.

Suudi Arabistan merkezli Dünya Müslümanlar Birliği, Müslümanların azınlıkta oldukları ülkelerin uygulamalarına ses çıkarmamaya, yasalarına uymaya çağırıyor. Dünya genelinde Müslüman toplumlar, Fransa’da İslam’ın ve Müslümanların açıkça hedef gösterilmesine ve hakarete uğramasına tepki gösterirken; Suudi Arabistan'dan bunu tam zıttı bir hamle geldi.

Suudi Arabistan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un "İslamcı ayrılıkçı fikirler" ile mücadelesine desteğini duyurmaktan çekinmiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 2 Ekim’de, "İslamcı ayrılıkçı" fikirlerle mücadele adı altında "Cumhuriyetin ortağı olması için İslam'ın yapılandırılması gerekiyor" şeklinde açıklamada bulunmuştu.

Tartışmalı açıklamanın yanı sıra Fransa'daki Müslümanların ayrılıkçı fikirleri savunan bir ideolojilerinin bulunduğu ve bu kişilerin kendi yasalarını, Fransa'nın yasalarından üstün gördüğüne yönelik iddiaları tüm İslam aleminde tepki çekerken, Suudi Arabistan’da karşılık buldu.

Müslümanlar, bulundukları ülkelerin yasalarını sorgulamasın.

Suudi Arabistan merkezli Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri Muhammed bin Abdulkerim el-İsa, Macron’un açıklamalarından yaklaşık 10 gün sonra Suudi televizyonu MBC’ye verdiği mülakatta, "Müslümanları azınlıkta oldukları ülkelerin uygulamalarına ses çıkarmamaya, yasalarına uymaya" çağırdı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a yakınlığıyla tanınan ve dini konulardaki danışmanlarından olan el-İsa, Müslümanlardan bulundukları ülkelerin uygulamalarını, yasalarını ve kurumlarını sorgulamamalarını isteyerek, bu uygulamaların yasa ve kurumların ülkenin güvenlik ve istikrarını temin ettiğini, sosyal uyumu güçlendirdiğini ileri sürdü. El-İsa, bu ülkelerde yaşayan Müslümanlara, dini ibadetlerini yasal çerçevelere saygı duyarak yerine getirmesini tavsiye ederken, dışarıdan gelen imamların kendi kültürlerini dinin parçası gibi gördüğü iddiasıyla, görev yaptıkları ülkelerde yetişmesi gerektiğini savundu.

Fransız yetkililere tam güven.

Rabıta’nın resmi Twitter hesabında, "ayrılıkçılık" etiketiyle çok sayıda mesaj ve açıklama paylaşıldı. Açıklamalarda, el-İsa’nın "tüm şiddet ve aşırıcılık şekillerini sonlandırmak için gerekli çabaları göstereceklerine dair Fransız yetkililere tam güvenini" bildirmesiyle, "Fransız milletinin, güvenlik ve istikrarına zarar verebilecek her şeye karşı birleşerek gücünü göstermesi" ifadeleri dikkati çekti.

Rabıta Genel Sekreteri'nin, ayrılıkçılığın kapalı bir akıl, kalp ve gözlerin sonucu olduğu ile Rabıta'nın daha barışçıl bir dünya için açık olmayı ve inançlar arası diyaloğu teşvik ettiği yönündeki mesajları da "Fransız hükümetinin, İslam'ı hedefe koyduğu ayrılıkçı fikirlerle mücadele programına destek" olarak yorumlandı. El-İsa, 2019’da Fransa’ya yaptığı ziyarette, İslam Peygamberi Hz. Muhammed’e hakaret içerikli karikatürler yayımlayan hiciv dergisi Charlie Hebdo’nun merkezini gezmek istemiş, Provokasyon olarak görüleceği gerekçesiyle de talebi reddedilmişti.

Bu yakınlaşmalar ve birlikteliklere bakınca apaçık görülüyor, Fransa’nın İslam düşmanlığına destek verenlerin aslında kimler oldukları..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.