BURSA ARENA / Haber Merkezi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK gündemiyle ilgili basın toplantısı düzenledi. TÜİK verileri hakkında konuşan Öztrak "Ucube rejim iş başı yaptığından bu yana, 2 milyon yurttaşımızın işini kaybettiği anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı.
Tele1'de yer alan "Öztrak’ın açıklamaları"ndan satır başları:
AZERBAYCAN’A DESTEK MESAJI
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Sivil yerleşim yerlerine saldırarak, kardeşlerimize karşı, Savaş ve insanlık suçu işleyen Ermenistan yönetimini bir kez daha lanetliyoruz. Gence ’de şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralananlara şifa, ve tüm Azerbaycanlı kardeşlerimize de baş sağlığı diliyoruz. Kardeşlerimizin acıları, bizim de acımızdır. Azerbaycan toprağı olan Karabağ’da Ermeni yönetiminin işgali son bulmadan, Kafkasya coğrafyası huzur bulamayacaktır.
TUİK’E TEPKİ
Bir yandan işsizlik, Bir yandan hayat pahalılığı evlerde huzur bırakmıyor. Bugün TÜİK Haziran-Temmuz-Ağustos dönemlerini kapsayan, Temmuz ayı işgücü ve istihdam verilerini açıkladı.
TÜİK, internet sitesini yenilemiş. Yeni site maalesef pek kullanıcı dostu değil. Tablolara, verilere ulaşmak çok daha zorlaşmış. Umarız bu duruma kısa sürede bir çözüm bulunur. Temmuz’da 31 milyon 135 bin yurttaşımız, işgücünün dışında kalmış. Buna karşın işgücüne katılan nüfusumuz da, 31 milyon 491 bin kişi. Yani çalışma çağındaki nüfusumuzun yarısı, iş gücü piyasasının dışında kalmış. Böyle bir durumla daha önceki krizlerde hiç karşılaşmadık.
TÜİK ’in makyajlı rakamlarına göre dahi, son bir yılda işini kaybeden yurttaşlarımızın sayısı, 1 milyon 254 bini buluyor. Ucube rejim iş başı yaptığından bu yana ise, 2 milyon yurttaşımızın işini kaybettiği anlaşılıyor.
Daha da vahimi son 21 ayın 19’unda, istihdamda kayıp var. Böylesine yapışkan, sürekli bir istihdam kaybıyla, daha önce hiç karşılaşmadık. Bir ekonominin en önemli başarı göstergesi, çalışmak isteyen yurttaşlarına iş ve istihdam sunabilmesidir. Bu ucube rejim, bıraktık millete iş ve istihdam sunmayı, milletin olan işini elinden aldı.
“MOSKOVA’YA HESAP SORMAYA GİTTİLER DERKEN, KREMLİN SARAYI’NIN KAPILARINDA BEKLETİLDİLER; SESLERİ ÇIKMADI”
Son dış borçlanma ihalesi, geldiğimiz noktayı açıkça gösterdi. Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizinin eksi olduğu, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizinin binde 7 olduğu, Birkaç yıl önce ekonomisi iflas etmiş Yunanistan’ın bile sıfıra yakın faizle, hem de 10 yıl vadeyle, borçlandığı bu dönemde; Bunlar, 5 yıl vadeye yüzde 6,4 faiz vererek borçlanabildiler. Bu tefeci faizidir. Bu olağanüstü yüksek faiz bir felakettir. Milletimiz bunun altından kalkabilmek için çok sıkıntı çekecektir. Aslında getirdikleri Orta Vadeli Program,“Kral çıplak” diye bar bar bağırıyor.
Ucube rejimin iş başı yaptığı son üç yılda, yani 2018 ile 2020 arasında, bütçeden faiz lobilerinin cebine 311 milyar lira gitmiş. Şimdi önümüzdeki üç yılda, faiz lobilerine 602 milyar lira ödeyeceğiz diyorlar.
Yani önümüzdeki üç yılda, faiz lobilerinin cebine akacak para, ikiye katlanacak. Bunu ben demiyorum. Getirdikleri resmi doküman diyor. Bu beceriksizler sadece faizle değil. Dolarla, Euro’yla da mücadele edemediler. İş başına geldiklerinde, Dolar 4 lira 53 kuruş, Euro 5 lira 33 kuruştu. Bugün Dolar 8 liraya, Euro ise 10 liraya dayandı. Bıraktık Erdoğan’ın Dolarla, Euro’yla uğraşmasını, paramız dünyadaki tüm para birimleri karşısında eriyip gitti. Ucube rejim elinde Türk Lirası; Çin Yuanı ve Endonezya Rupisi karşısında yüzde 38,
Hindistan Rupisi ve Meksika Pezosu karşısında yüzde 36. Rus Rublesi ve Güney Afrika Randı karşısında yüzde 27 değer kaybetti. “Dış güçler” diyerek, “kur saldırıları” diyerek, yıllardır komplo teorileri yazıp durdular.
Peki, bu beylerin Çin ile bir kavgası mı var? Hayır. Hatta araları o kadar iyi ki, ne kendileri, ne de ortakları Bahçeli, Uygur Türklerine yapılan mezalime çıt çıkaramıyor. Bu zulmün önlenmesini isteyen uluslararası belgelere imza atmaktan çekiniyorlar. Peki, Rusya ile bir sorunları mı var? O da Hayır. Suriye’de 36 askerimiz şehit edildi. Moskova’ya hesap sormaya gittiler derken, Kremlin Sarayı’nın kapılarında ekletildiler. Sesleri çıkmadı.
Soruyoruz; Endonezya’yla, Hindistan’la, Meksika’yla, Güney Afrika’yla sorunları mı var? Bu ülkelerle de bilinen bir sorunları yok. Peki, Bizim paramız, bu ülkelerin paraları karşısında, neden değer kaybetti? Bunun nedeni çok açık: Beceriksizlik, kifayetsizlik, liyakatsizlik…
“HİÇBİR KRİZDE BÖYLE BİR TABLOYLA KARŞILAŞMADIK”
Damat önce çıktı “Türk Lirasındaki olağan üstü değer kaybı, Rekabet gücümüz artırıyor” diye sevindi. Bugün Ağustos ayı ödemeler dengesi rakamları açıklandı. Getirdikleri OVP ’de, bu yılın tamamı için ön gördükleri cari açık, 24,4 milyar dolardı. Yılın ilk sekiz ayında gerçekleşen cari açık ise 26,5 milyar dolar oldu. Veriler açıklandıkça OVP ’nin tüm hedefleri birer birer çöküyor. Yine bu yılın ilk sekiz ayında finans hesabından 4,5 milyar dolar, Net Hata Noksan hesabından ise 8 milyar dolar çıkış olmuş. Cari açık ve ülkeden kaçan paralar ise, döviz rezervi eritilerek karşılanmış. Yılın ilk sekiz ayında eritilen rezerv 39 milyar doları bulmuş. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, daha önceki hiçbir krizde böyle bir tabloyla karşılaşmadık. Kayınpederin ekonominin direksiyonuna getirdiği ve bu ekonomik buhranın sorumlusu olan damat, şimdi çıkmış; “Döviz kuru beni ilgilendirmiyor” diyor.
Milletin 121 milyar dolarını neden ucuza peşkeş çektiniz? Biz bunu damada soruyoruz ama kayınpeder de ondan geri kalmıyor. Erdoğan’a göre gerçek mümin yoklukta sabredermiş. Tabii fakir fukara sabredecek ki bu beyefendiler israf edecek. Bunlar yazlık saraylarında, kışlık saraylarında zevki sefa sürecek. Madem gerçek mümin yokluğa sabredendir biraz da siz gerçek mümin olmaya çalışsanız. Bunu yapabilirler mi, tabii ki yapamazlar.