Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’da bayram namazının ardından yaptığı değerlendirmede, “Başta 10 bin TL gibi bir sefalet ücretine mahkum olan emekliler olmak üzere, asgari ücretliler, çiftçiler, esnaflar, işsizler, işsiz gençler için hep birlikte çalışmalıyız. Milletimiz, siyasi parti ayrımı gözetmeksizin her birimizden görev beklemektedir. Dünya üzerinde gözyaşı akan tek çocuk kalmayana kadar hep birlikte mücadele edeceğiz” ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Manisa Hatuniye Camii’nde kıldığı Bayram Namazı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, “Baba ocağımızdan, ana kucağımızdan bütün vatandaşlarımızın bayramlarını kutluyoruz. Burası Manisa Hatuniye Camii’nin önüdür. Manisa’nın Selçuklu’dan kalan en eski camiidir. Manisa’da hemen hemen her şey burada başlar, burada biter. Doğan çocuğa buradan gelen hoca, kulağına ezan okur, ismini söyler. Günü gelip Hakk’a kavuşulduğunda da Manisa’daki cenazelerin neredeyse tamamı buradan uğurlanır. Bugün her bayram olduğu gibi Manisa Hatuniye Camii’ndeyiz. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ferdi Zeyrek ile namazımızı kıldık. Öncelikle buradan, Manisa’da ve Türkiye’de yaşayan hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm vatandaşlarımızı bayramlarını kutluyorum. Başta Filistin olmak üzere İslam coğrafyası üzerinde ve dünyada çatışmaların sürdüğü, gözyaşının sürdüğü her yere bir an önce barış çağrımızı tekrarlıyoruz. Bugün bayram yapamayan çocukların olduğu bir dünyada, çocuk açlığına çarenin bulunduğu ve ülkemizde bayrama bayram sevinciyle ulaşamayan, bayrama vardıklarındaki beklentileri gerçekleşmeyen herkesin beklentilerinin gerçekleşeceği bir sonraki Kurban Bayramı’na kadar üzerimize düşen tüm sorumlulukları hatırlatmakla başlamak istiyorum” dedi. Özel, “Başta 10 bin TL gibi bir sefalet ücretine mahkum olan emekliler olmak üzere, asgari ücretliler, çiftçiler, esnaflar, işsizler, işsiz gençler için hep birlikte çalışmalıyız. Milletimiz, siyasi parti ayrımı gözetmeksizin her birimizden görev beklemektedir. Bu sorumluluğun bilincinde, bu ülkede her çocuğun bayram yaşayabildiği, her yaşlının bayram sofrasını gönlüne göre kurabildiği ve herkesin bayram sevincini birlikte idrak edebildiği yarınlar için hep birlikte çalışmak durumundayız. Hem hepimizin Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm Müslümanların bayramını kutluyoruz, hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve bayram sevincimizi paylaşan gayrimüslimlerin, diğer dinlerden olanların da bizlere ilettiği sıcak bayram tebriklerini kabul ediyoruz. Dünya üzerinde gözyaşı akan tek çocuk kalmayana kadar hep birlikte mücadele edeceğiz” ifadesini kullandı. Özel, “Bugün aynı zamanda polislerimizin günüdür, haftasıdır. Tüm emniyet güçlerimizin gününü kutluyoruz. Sınır boylarında görev yapan Mehmetçiğin ayağına taş değmesin. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz” dedi.
BU ÜLKE SANDIKTA KURULMADI DEMEK HERHALDE SÜRÇÜLİSANDIR
Özel, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bayram mesajının anımsatılması üzerine, “Temel prensip olarak bayramı bayram gibi yaşamak lazım. O yüzden Sayın Bahçeli’nin açıklamalarını Bayram arifesinin ruhuna uygun bulmadım, sert buldum. Ben muhalefete muhalefet etmem ama Sayın Bahçeli, iktidara destek verip, muhalefete muhalefet ediyor. Onun da canı sağ olsun. Sandık meselesi önemli. Bir yerde kim demokrasi sandık değildir, başka şeyler de vardır diyorsa, demokrasinin karşısındaki en büyük tehdit odur. Bu ülke sandıkta kurulmadı demek, dilim varmaz cehalet demeye, dil sürçmesi olduğunu kabul etmek isterim. Dünyada bir ülke sandıkla kurulduysa, bu ülke kurulmuştur. İki sandık vardır. Bir, küçücük evladının battaniyesini sandıkların üstüne örtüp cepheye mermi taşıyan annelerin sakındıkları sandıklardaki mermilerle kurulmuştur. İki, bu ülke 23 Nisan 1920’de kurulan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yönettiği Kurtuluş Savaşı’yla kurulmuştur. Kurtulmadan önce bile kuruluşu öncelemiş, milli iradeyi öncelemiş, halkın iradesini öncelemiş bir liderin kurtardığı ve kurduğu bir ülkeye sandık yani demokrasiyle kurulmamıştır demek gerçekten abesle iştigaldır. Sayın Bahçeli’nin benim öğretmeme ihtiyacı yoktur muhakkak ama ben tekrarda sınırsız fayda görüyorum. 23 Nisan 1920 Cuma günü bu ülke önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve 1’inci Meclisin mensuplarının kıldıkları Cuma Namazından sonra dualarla açılmıştır. Ardından aldığı ilk karar Mazbata Tetkik Komisyonu kurulmasıdır. 4 kişilik komisyon 23 Nisan günü sabaha kadar çalışmıştır. İllerden gelen mebusların mazbataları doğru mu yanlış mı diye bakmışlardır. Meclis, gerçek anlamda Sinop Mebusu’nun ilk açılış konuşması haricinde yapılan Tetkik Komisyonu’ndan sonra esas toplantısını 24 Nisan 1920’de yapmış ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletin temsilcilerine 9 saati geçen süreyle Milli Mücadelenin gereğini anlatmış ve oradan sonra bu ülke kurtulmuş, bu Cumhuriyet kurulmuştur. O yüzden ülkesini kendiliğinden bulmuş olanlarla bizi kimse karıştırmasın. Bu ülke de ayıptır söylemesi, genel başkanlığını yaptığım bu parti de savaş meydanlarında kurulmuştur. Bu ülke savaş meydanlarında bu ülke kurtulmuştur. Ve bu savaşın komutanı Türkiye Büyük Millet Meclisi olmuştur. 3’er aylık dönemlerde başkomutanlık görevini Mustafa Kemal Atatürk’e devretmiş, 3 ayda bir yeniden oylama yapmıştır. Bu ülke sandıkta kurulmadı demek ve sandık dışını çare göstermek, bugüne kadar önüne gelen herkese darbeci diyenlerin herhalde sürçülisanıdır ki bayramın yüzü suyu hürmetine biz de bunu affedelim” ifadesini kullandı.
DEVLETLE MİLLET KARŞI KARŞIYA GELİRSE MİLLET KAZANIR
Özel, “Bir kez daha ifade etmek isterim ki bu topraklarda ne zaman devlet ve millet karşı karşıya gelirse millet kazanır. Millet devlet kurar, devletler millet kurmaz. Millet devleti kurar, geliştirir, anayasasını değiştirir. Millet ne derse o olur. Son seçimlerde millet ve devleti karşı karşıya alanlar, devletin kamu görevlilerini, televizyonunu, Anadolu Ajansını bir siyasi partinin emrine sokup, milletin karşısına dikenler bundan ders alsınlar. Ne zaman millet devlet karşı karşıya, 1983’te ‘Asker seç’ diyenlere karşı Özal seçilmiştir. Ne zaman millet, devlet karşı karşıya, bu ülkenin evlatlarına devlet karışmıştır, ne zaman devletin bazı unsurları milletin karşısında 15 Temmuz, ne zaman milletin karşısına devleti dikerseniz, millet kimseyi dinlemez. Milletin dediği olur. Sonra devlet yeni şeklini alır. Milletin dediği demokrasidir. Barıştır, huzurdur. Kimsenin birbirini ayırmadan bayram kutlamasıdır. Kimsenin aç kalmadan yatağa girmesidir. Yoksulluğun bitmesidir. O yüzden bize türlü çeşit akıllar verenlere şunu söylüyoruz, aklınızı başınıza alın. Destek verdiğiniz hükümetle birlikte, o hükümetin geçen yıl millet tarafından görevlendirildiğini unutmadan, bu milletin derdine çare olunuz. Açlığı ve yoksulluğu bitiriniz. Staj mağdurlarını emekli ediniz. Atanmayan öğretmenleri atayınız. Bağ-Kurlunun sorunlarını görünüz ve bundan sonra bu insanların yüzünü güldürünüz. Bu ülke sizden kavga değil icraat beklemektedir. Biz bu ülke için kavga değil icraat yapacağız. Ferdi Zeyrek kardeşim Manisa için kavga yapmayacak, icraat yapacak. Az önce camide namaz bittikten sonra bir büyük bayramlaşma yapıldı. Hocamızla, müftü yardımcımızla, belediye başkanımızla birlikte bayramlaştık. O camide bayramlaşmayan, kendini dışarı çıkaran, birbirine sarılmayan bir kişi yoktu. Demek ki milletin talebi budur. Siyasiler de didişmek yerine, birbiriyle kavga etmek yerine bu millete hizmet edecekler” diye konuştu.
AKŞENER’E: BENDEN YANA BİR HAKKI VARSA HELAL OLSUN
Özel, İYİ Parti’de alınan kurultay kararına ilişkin bir soru üzerine, “Sayın Akşener bu ülkeye hizmetleri olmuş kıymetli bir siyasetçidir. İYİ Parti gibi genç ve yeni bir parti ile Türkiye siyasetinde önemli bir arayış içine girmiştir. Geçmiş dönemde birlikte ittifak olduğumuz, bu Cumhuriyet Meydanında ortak mitingler yaptığımız günlerimiz olmuştur. Tabi ki tüm siyasi partilerin iç işleri kendi işleridir. Liderlerin kararları kendi kararlarıdır. Hayırlı ve uğurlu olsun. Geçmiş dönemde aramızda birtakım siyasi tartışmalar, kendisinin bizlere birtakım eleştirileri olmuştu. O zaman canı sağ olsun demiştim. Bugün de benden yana bir hakkı varsa helal olsun” ifadesini kullandı.
“ARTIK BİRİNCİ PARTİYİZ, SAYIN ERDOĞAN’I ARAYACAĞIM”
Özel, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bayramını tebrik edecek misiniz?” sorusuna, “Bugün Sayın Erdoğan’dan başlayarak, tüm siyasi parti liderlerini arayacağım. Artık biz ikinci parti değiliz, birinci partiyiz. Birinci partinin lideri olma sorumluluğu ile tüm siyasi partilerin liderlerini arayacağım. Sayın Erdoğan’ı hem AKP Genel Başkanı sıfatıyla hem Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sıfatıyla arayıp, bayramını tebrik edeceğim” yanıtını verdi.
bursaarena.com.tr