Zonguldak'ta halk buluşmasında konuşan CHP lideri Özgür Özel, emekli maaşına yönelik zammın yetersizliğine dikkat çekti ve Erdoğan'a "Bundan sonra emeklilerden sana oy yok" sözleriyle seslendi. Özel, Cumhur İttifakı'na yönelik ise "Korkuyu örgütlüyorlar. Hatay’a gidip şantaj yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Zonguldak'taki halk buluşmasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
"MADEN ŞİRKETLERİNİN VERGİLERİNİ AFFEDENLER..."
Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Halen daha maden ocaklarında kayıplar vermenin, ocakların başında gözü yaşlı ailelerin görüntüleri yüreğimizi dağlamaya devam ediyor. Bu maden ocaklarının vergilerini affedenler İliç'teki şirkete göstermelik ceza verip sonra vergi borcunu silenler emekçiye gelince 'para yok' diyor. Size yazıklar olsun.
"RECEP TAYYİP ERDOĞAN YÜZÜNDEN GİDİYOR"
Zonguldak, emek ve kömürün şehri olarak bilinse de, şimdilerde emeklilerin şehri olma özelliğini taşıyor. Zonguldak, Türkiye'de emekli nüfusunun çalışan nüfusundan fazla olduğu nadir illerden biri; emekli sayısı, çalışan sayısından 26 bin fazla. 3 Kasım 2002'de, en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücrete denk geliyordu, bu da bugünün parasıyla yaklaşık 26 bin lira eder.
Ancak, bu hükümet döneminde, adım adım emeklilerin alım gücü düşürüldü. Şu anda, en düşük emekli maaşı, asgari ücretin yalnızca yüzde 60'ı kadar. Asgari ücret 17 bin lira iken, en düşük emekli maaşı 10 bin lira.
Erdoğan'ın iktidara geldiği dönemde, en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alınabiliyordu; şimdi ise yalnızca 2,5 çeyrek altın alınabiliyor. Her hesap yanılabilir ama altın hesabı yanılmaz. Emeklilerin aylık geliri, 8 çeyrek altından 2,5 çeyrek altına düşürüldü. Bu durum, her ay emeklilerin cebinden adeta 5,5 çeyrek altının çalınması anlamına geliyor. Kimin yüzünden gidiyor; Recep Tayyip Erdoğan yüzünden gidiyor.
"SEÇİME KADAR HİÇBİR ADIM ATILMAZKEN..."
Emeklilere iki bayramda verilen ikramiye konusuna gelince, 2015'te CHP'nin bir maaş ikramiye önerisi önce kabul görmedi. Ancak 7 Haziran seçimlerini kaybettikten sonra, hükümet de ikramiye vereceğini açıkladı. Seçime kadar hiçbir adım atılmazken, seçim döneminde 1000 lira ikramiye verildi. Biz, en az asgari ücret kadar olmasını önerdik; fakat hükümet, 1000 liranın yeterli olduğunu savundu. Bir zamanlar 1000 lira ile 24 kilo dana kıyma alınabilirken, bu miktar 2021'de 2 bin lira, bu yıl ise bayramdan önce 3 bin lira olarak planlanmıştı. Ancak bu 3 bin lira, bugün ancak 6 kilo dana kıyma alabiliyor. 2018'de bir bayram ikramiyesiyle alınabilen 24 kilo kıyma, bugün sadece 6 kiloya düşmüş durumda.
"SANA EMEKLİDEN OY YOK"
Ben kendi hesaplarımı yaptım ve sonuç olarak, emeklilerin taleplerini karşılamak için 1,4 trilyon lira gerekli değil; sadece 690 milyar lira yeterli. Fakat, '690 milyarı verin' dediğimizde, 'Para yok' yanıtını alıyoruz. Oysa bu yılın bütçesine baktığımızda, vazgeçilen vergi gelirlerine şahit oluyoruz. İliç'teki yabancı şirketten, 5'li çetenin her bir üyesine, kamu müteahhitlerinden, Saray'ı inşa edenlere kadar ne kadar yandaş büyük holding varsa, onların hepsinin vergi gelirlerinden vazgeçilmiş; toplamda 657 milyar lira. Yani, şirketler para kazanmış, kâr etmiş ama vergi ödeme zamanı geldiğinde, devlet bu vergilerden 657 milyar lira vazgeçmiş.
Emekliye gerekli olan para yok deniyor ama yandaş şirketler söz konusu olduğunda para bulunuyor. Eğer Tayyip Erdoğan'ın emeklilere yetecek parayı bulamıyorsa, emeklilerin de Tayyip Erdoğan'a verecek oyları olmamalı. Zonguldak'taki emeklilerden bir mesaj var: 'Beni düşünmeyene ben de oy vermem.' Bundan sonra emeklilerden sana oy yok Erdoğan. Bu durumu sen düşün.
CUMHUR İTTİFAKI'NA TEPKİ!
Cumhur İttifakı bir yanda duruyor, korkuyu örgütlüyorlar. Hatay’a gidip şantaj yapıyorlar. Oysa Türkiye’nin en iyi hizmet alan kentleri CHP’li belediyeler yönetiyor.
Yıllardır iktidarda değiliz ama yüz öğrencilerin 85’i CHP’li belediyelerin olduğu ilçeleri tercih ediyor. Ama korkuyu örgütleyecek ya öyle konuşuyor Ama biz umudu örgütlüyoruz. Bir tarafta AK Parti bir yanda MHP. Her geçen gün birbirine benziyor. Rengi gökyüzünde koyu gri yağmur bulutları o ittifakın renkleridir. Kentlerin ve ülkenin üzerine kara bulut gibi çöktüler. Bir de yanlarına domuz bağcıların, Hizbullahçıların avukatlarını aldılar. Mikroba 'neden hastalık yapıyorsun?' diye sorulmaz. Bunların niyeti belli bunlar İstanbul Sözleşmesi’ne bağlı, Medeni Hukuka karşı o yüzden onlarla birlikteler."
Cumhuriyet