Emekli MİT mensubu Öneş ile emekli korgeneral Pekin, akademinin gerekli olduğu görüşünde. CHP Grup Başkanvekili Özkoç, karşı olmadıklarını ancak siyasal kadrolaşmaya dair endişeler nedeniyle TBMM'nin denetiminin olması gerektiğini belirtti.
AK Parti'nin Yükseköğretim Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, 19 Ocak 2023 Perşembe günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunuldu. Teklifin görüşülmesine de önceki gün başlandı.
Teklifin 7. maddesine göre Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı bünyesinde "Milli İstihbarat Akademisi" adıyla istihbarat ve milli güvenlikle ilgili alanlarda lisansüstü eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapmak üzere yükseköğretim kurumu kurulacak.
Akademinin teşkilatlanması ve çalışma usulleri MİT tarafından hazırlanan ve cumhurbaşkanı tarafından onaylanan yönetmelikle belirlenecek.
MİT, son yıllarda operasyonlarıyla kendinden söz ettiren bir kurum.
Teşkilat, zaman zaman verdiği ilanlarla eğitimli ve dil bilen gençleri bünyesine katmaya çalışıyor.
Kurulacak akademinin yapısı ve çalışma kapsamının ne olacağı henüz netleşmese de söz konusu düzenlemeye yönelik CHP’nin çekinceleri olduğu biliniyor.
Bu çekincelere dair görüşlerini öğrenmek için bir dönem TBMM'de Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu sözcülüğü de yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'u aradık.
Engin Özkoç, CHP'nin çekincelerini anlattı / Fotoğraf: AA
"Doğru denetlenirse Türkiye'nin istihbaratına katkı sağlar"
Özkoç, öncelikle istihbaratta ülkenin çıkarları doğrultusunda yetişmiş insanların görev yapmasının doğru olduğunu, bu nedenle ciddi denetlenmesi halinde böyle bir akademinin Türkiye'nin istihbarat açısından gelişmesine katkı sağlayabileceğini söyledi.
Özkoç, devamında "kaygımız şudur" diyerek CHP'nin çekincelerini anlatmaya başladı.
"Türkiye'de bir sarayın, bir de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bakış açısı ve yönetim tarzı var" diyen Özkoç, devamında şöyle konuştu:
Böyle bir kurumun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çıkarlarına uygun olması gerekir. Sarayın çıkarlarına uygun, sarayın beklentilerini karşılayacak bir istihbarat yapılanmasına evrilirse bu doğru değildir. Bunu denetleyecek olan da dünyada örnekleri olduğu gibi TBMM bünyesindeki Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’dur. Söz konusu komisyon, milli istihbaratın meclis tarafından denetlenmesi amacıyla kuruldu. Ancak devlet sırrı kavramının niteliğini genişleterek birçok konunun meclis tarafından görüşülmesi yani komisyon tarafından denetlenmesinin önü kesildi. Bu doğru bir yaklaşım tarzı değildir. Dünyadaki örnekleri de böyle değildir.
Özkoç, istihbaratın çalışmalarının da TBMM bünyesindeki Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'nca denetlenmesi gerektiğini kaydetti / Fotoğraf: AA
"Otokontrol sistemi lazım"
Mutlaka bir otokontrol sistemi olması gerektiğini kaydeden Özkoç, "Hükümetlerin kendi çıkarları doğrultusunda ve iktidarlarının devamı konusunda kullanılabilecek bir istihbarat örgütünden kaçınması lazım. Bugün bunun emarelerini görüyoruz" iddiasında bulunarak, "Böyle bir istihbarat anlayışından kaçınıp devletin ve ülkenin istihbaratını hem içte hem dışta sağlıklı bir şekilde yürütecek dünya gerçekleriyle örtüşecek bir yapılanma doğrudur diyoruz" ifadelerini kullandı.
"Siyasi kadrolaşma endişemiz var"
Özkoç, "İktidarın devamı halinde akademide siyasi kadrolaşmaya gidilebileceği yönünde endişeniz mi var" sorusuna "kesinlikle var" dedi ve devamında şunları kaydetti:
Biliyorsunuz birçok yere parti militanları örneğin hukuk içerisinde hakimliğe, savcılığa getirilmiştir Birçok üniversiteye, parti militanları rektör yapılmıştır. Bizim üniversitelerimiz, bizim akademilerimiz bir siyasi partinin arka bahçesi olmamalı. Bugüne kadar yaptıkları uygulamalardan dolayı onlara güven duymuyoruz. Yapılan işin yanlış olduğunu söylemiyoruz. Ancak 'Bir kurum doğru bir amaç doğrultusunda kurulur, daha sonra başka bir şeye evrilmemeli' diyoruz.
Cevat Öneş, akademiye dair asıl değerlendirmenin pratik uygulamalarının görülmesinden sonra yapılabileceğini belirtti / Fotoğraf: Globe and Mail
"Nitelikli eğitim veren bir kurum MİT mensupları için gerekli"
Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş ise küresel gelişmeleri takip eden, kaliteli, nitelikli eğitim veren bir kurumun MİT mensupları için çok önemli olduğunu ve böyle bir ihtiyacın bulunduğunu ifade etti.
Öneş, akedeminin mutlaka ülkenin milli eğitim politikasıyla, demokrasiyle, hukukla uyumlu bir yapıda olması gerektiğini de belirtti.
"Değerlendirme yapabilmek için niteliğini ve uygulamalarını görmek gerekiyor"
Kurulması planlanan akademiye dair değerlendirme yapabilmek için niteliğini ve pratikteki uygulamalarının görülmesi gerektiğine dikkat çeken Öneş, "Günümüzde özellikle iktidar bürokrasi ilişkileri arasındaki durumlar dikkate alındığında veyahut da cumhuriyetin kurucu değerleriyle çelişen yapılar çıktığında bu tip gelişmeler karşısında çok dikkatli olmalıyız. Doğru değerlendirmeler yapmalıyız" şeklinde konuştu.
İsmail Hakkı Pekin, akademinin kurulmasının faydalı olacağı görüşünde
"Başında sivil birinin olması sorun olmaz"
2012'de TSK'dan MİT'e devredilen Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığı'nda yöneticilik yapan emekli korgeneral İsmail Hakkı Pekin de akademinin kuruluşunu faydalı buluyor ve bu konudaki çekincelere katılmıyor.
MİT'in zaten bünyesinde bir okulun olduğunu ancak akademinin farklı olacağını söyleyen Pekin, "İstihbarat bilim haline geldi. Bu konuda eğitimli insanlara ihtiyaç var" dedi.
"Bundan dolayı MİT Akademisi'nin kurulması gerekli" diyen Pekin, şunları söyledi:
"Diyelim ki akademinin başına sivil birini getirseler ne olacak ki? Akademinin ne yetkisi var ki? Akademi istihbarat yapmayacak ki. MİT’e adam yetiştirecek. Zaten şu an MİT’in başındaki kişi de daha önce MİT’te görev yapmamış bir isim ve yıllardır başarıyla görev yapıyor. Milli Savunma Üniversitesi’nin başında da bir sivil var” diyerek sözlerini tamamladı."
The Independentturkish / A.K.E