BURSA ARENA / Haber Merkezi
Ankara'da Ezidi kız çocuğu kaçırmakla yargılanan üç IŞİD'li de denetimli serbestlikten faydalandı. IŞİD'liler Ankara'da yaşadıkları yere en yakın karakola giderek imza veriyor.
Ankara’da şubat ayında derin internette satışa çıkarılan Ezidi kız çocuğu kaçıran IŞİD’lilerin üçü de serbest bırakıldı. 8 Mart’ta kabul edilen iddianamede ise her üç IŞİD’li için "DAEŞ terör örgütü üyeliği" ve "üst düzey yöneticilik" suçlamalarında bulunuldu. Irak’ın Ankara Büyükelçiliği’nden bir diplomat Ankara’da IŞİD’in elinden kurtarılan Ezidi kız çocuğu ailesine ulaşmak için her yolu denediklerini ancak bugüne kadar ulaşılamadığını belirterek, "Ailesinin tamamının IŞİD’in Şengal katliamında öldürüldüğünü düşünüyoruz" dedi.
Ankara’da geçen şubat ayında polis ve istihbarat ekiplerinin IŞİD’in hücre evine düzenledikleri operasyonla Ezidi bir kız çocuğu kurtarılmıştı. Çocuk IŞİD’liler tarafından derin internette satışa çıkartılmış polis ve istihbarat ekipleri ise hücre evi baskını ve çocuğun kurtarılmasını bir basın bildirisi ve video görüntüleri ile kamuoyuna duyurmuştu.
3 Irak vatandaşı gözaltına alındı, biri tutuklandı
Ankara’daki IŞİD hücre evi operasyonunun ardından Ezidi kız çocuğu kaçırıp evlerinde rehin tuttukları suçlamasıyla Irak vatandaşları Anas V., Nasır H.R. ve Sabah A.H.O’nin ifadeleri alınmıştı. Gözaltına alınanlardan Anas V. ve Nasır H.R., ifade ve savcılık sorgularının ardından 27 Şubat’ta adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Sabah A.H.O. ise tutuklanarak Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu.
Ezidi kız çocuğu kaçıran IŞİD’lilere ilişkin iddianame 8 Mart 2021 tarihinde kabul edildi. İddianamede her üç IŞİD’li için de "DAEŞ terör örgütü üyesi" ve "örgüt yönetiminde yer almak" suçlamasında bulunuldu.
IŞİD'e katıldım, çatışmalarda yer aldım
Gazete Duvar'dan Hale Gönültaş'ın haberine göre; iddianamede ismi yer alan örgüt elemanlarından Sabah A.H.O.’nun ifadesine göre Ezidi kız çocuğu 2014 yılında ağabeyi Sabbar H.O. tarafından Irak’taki evlerine 2014 yılında henüz iki-iki buçuk yaşındayken, "Bu çocuk Ezidi. DAEŞ’ten 500 dolara satın aldım. Artık bu evde büyüyecek" diyerek getirildi. Sabbar H.O. "Çocuğun Irak’taki evimize getirilmesinde benim sorumluluğum yok. Abim Sabbar tarafından getirildi. Aise ismini de abim koydu. Abim sonra bombalamada öldü. Ben Ezidi kadın çocuk satış piyasasını bilmem. Ben çocuk kaçırmadım. Ben çocuk satın almadım" dedi. Sabah A.H.O., Ebu Abdullah’ın çağrısı ile kuruluşunda IŞİD’e katıldığını, Ebu Abdullah’ın Irak’ta IŞİD’in üst düzey isimlerinden biri olduğunu, onun emir ve talimatlarını uyguladığını ifade etti. IŞİD’te maaşlı olarak çalıştığını görevlerinden birinin de köylerde "ribat" (nöbet tutma) ve gelişmeleri örgüt yönetimine bildirmek olduğunu dile getirdi. Silah kullandığını, çatışmalarda yer aldığını da ifade etti. Sabah A.H.O. Irak güvenlik güçlerince, 2017 yılının başında IŞİD üyeliği ve faaliyetleri nedeniyle tutuklandı. İfadesine göre Irak hapishanesindeki altı aylık tutukluğu sırasında işkence gördü. Serbest bırakılmasının ardından "Said Ahmet Muhammed" adına düzenlenen sahte pasaportla Suriye üzerinden Türkiye’ye giriş yaptı. Eşi, öz çocukları, yengesi ve Ezidi kız çocuğu Türkiye’ye daha önceden Ankara’da yaşayan babasının ikinci eşinin evine gönderdiğini dile getirdi. Kendisinin de Ankara’ya geldiğinde ailesinin yanına yerleştiğini ifade etti.
IŞİD’li kaçırdığı çocuğa Ankara İl Göç İdaresi’nden kimlik çıkarttı
İddianameye göre, IŞİD’li Sabbar H.O. 2018 yılında ağabeyinin eşi ile Ankara İl Göç İdaresi’ne giderek Ezidi kız çocuğu için kimlik başvurusunda bulundu. Sabbar H.O. çocuğa kimlik çıkartmakta geciktiklerini beyan etti. Çocuğa ağabeyinin ismi ve 990….6990 numarası ile "Aişe Sabbar. A.O." ismiyle kimlik çıkartıldı.
İlk duruşmada serbest kaldı
Sabah A.H.O., Ezidi kız çocuğu derin internette satışa çıkartmalarının ardından polis ve istihbaratın evlerine düzenlediği baskın sonrası tutuklandı. Sabah A.H.O. Etkin Pişmanlık Yasası’ndan faydalanmak için IŞİD’in Suriye ve Irak’taki üst düzey yöneticilerinin isimlerini verdi. Bu isimlere de iddianamede yer verildi.
Sabah A.H.O., 10 Haziran’da 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifade verdi. Sabah A.H.O. ilk duruşmada denetimli serbestlik şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Duruşmaya tutuksuz yargılanan Anas V. ve Nasır H.R. de katıldı.
"İki IŞID'li Irak Komutanı'na bağlı çalıştı"
TEM ekiplerinin Ezidi kız çocuğu kurtarma operasyonunda gözaltına aldığı IŞİD’lilerden Anas V. ve Nasır H.R. ise gözaltı işlemlerinin yapıldığı 27 Şubat’ta tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ancak 8 Mart’ta kabul edilen savcılık iddianamesinde bu kişilere ilişkin "örgüt üyeliği" ve "örgüt üst düzey yöneticisi" suçlamasında bulunuldu.
İddianamede, Anas V. ve Nasır H.R.’nin Irak’tan yasa dışı yollarla Türkiye’ye giriş yaptıkları bilgisine yer verildi. Söz konusu iki şahıs, Ezidi kız çocuğun Türkiye’ye kaçırılması konusunda bilgileri olmadığını söyledi. Her iki IŞİD’li de "Biz birbirimizi tanımıyoruz. Gözaltında tanıştık" iddiasında bulundu.
İddianamede Anas V. ve Nasır H.R.’nin IŞİD’in öldürülen lideri El Bağdadi’nin en yakınındaki isim olarak bilen Cabbar Salmman Ali Farhan Al Issawi’ye bağlı olarak çalıştıkları ifade edildi. Cabbar Salman Ali Ferhan, Irak ve ABD güçlerince geçen 28 Ocak’ta düzenlen hava saldırısında öldürülmüştü.
İddianamede ayrıca serbest bırakılan Anas ve Nazır’ın Felluce’deki "Esirler Divanı"nın yönetiminde bulundukları bilgisine de yer verildi. Her üç IŞİD’li de şu anda Ankara’da ikamet ediyor ve denetimli serbestlikte. Her gün ikametlerine en yakın karakola giderek imza veriyor. Tutuksuz yargılanan IŞİD’liler 5 Ekim 2020 tarihinde 23’üncü Ağır Ceza’da hâkim karşısına çıkacak.
Iraklı diplomat: Çocuğun ailesinin tamamının Şengal Katliamında öldürüldüğünü düşünüyoruz
IŞİD’liler tarafından 2014 yılında para karşılığı satın alınıp daha sonra Türkiye’ye getirilen Ezidi kız çocuğu ise 27 Şubat’taki polis operasyonunun ardından devlet koruması altına alınmıştı. Ankara’daki hücre evinden geçen şubat ayında kurtarılan ve yedi yaşında olduğu açıklanan Ezidi kız çocuğun ailesini bulmak için Dışişleri Bakanlığı’nın Irak hükümeti ile sürdürdüğü çaba sonuç vermedi. Irak’ın Ankara Büyükelçiliği’nden bir diplomat Gazete Duvar’a yaptığı açıklamada, "Çocuğun ailesine bugüne kadar ulaşılamadı. Ailesinin tamamının IŞİD’in Şengal katliamında öldürüldüğünü düşünüyoruz" dedi. Ezidi kız çocuğu halen Ankara’da devlet koruması altında tutuluyor ve tam teşekküllü bir hastanenin belirlediği rehabilitasyon programıyla psikolojik destek alıyor.
Gazete Duvar