Huşu içerisinde, beyaz düşleyen sabah
Ermiş bir kul gibi kar, sakin sakin yağıyor
Herkes telaş içinde, karmaşada bir kadın
Bilinçsiz adımlarla hızlı, hızlı yürüyor.
..
Birine çarpacakmış gibi gider adeta
Kıvrılıp giden yolda, hızla devam ediyor
Nefessiz kalmış, boğuk çıkan bir ses tonuyla
Arkasından adını duyar gibi oluyor.
..
Kendine sesleneni bir an için tanıyıp
Yabancı bir tavırla süzmeye çalışıyor
Ellerini kabanın ceplerinden çıkarıp
Boşalan duygularla, o kişiye varıyor.
..
Yürüyüşündeki bu coşku karşılık bulsa
Hiç kimseye bakmadan, sarılacak biliyor
Hasret düşmüş sevgili gibi, kalp atar orda
Vuslata ermek için elini uzatıyor.
..
Duruşunda gizemli bir durgunluk yer almış
Yıllar öncesi güzel, şaşkın, şaşkın bakıyor
Yaşanmamışlıkları yaşanır kılan tek şey
Düşlerin olduğunu bir kez daha anlıyor.
..
Hiç söylenmeden, yarım bırakılan bu düşler
Zamansız itirafla şimdi örseleniyor
Sesindeki titreme, kirpiklere düşen kar
Gözdeki büyüleri tüketmesin istiyor.
..
Yıllar sonra gelen ne güzel bir tesadüftü
İlk gün gibiydi sanki, gözleri bulutlanıyor
İçinden geçenleri bir, bir söylemek geçti
- Sen burdasın ha.. dedi
suskunluk bozuluyor.
- Bir yerlere ulaşmak ister gibi halin var
Cevap vermeden, suskun bir biçimde bakıyor
Kardan mı kaçıyordu yoksa,
- ee yalnız mısın?
- evet, ya sen,
- ben mi?
Bir süre dalgınlaşıyor.
- Evlendin mi onunla?
Sessiz kalır bir süre,
- Evet
deyip başını iki yana sallıyor
Buğulu gözlerinin hatıra defterinde
Fotoğraf arar gibi bir boşluğa dalıyor.
..
Saatine bakıyor, geç kalmış gibi kadın,
Hayal ettiği yıllar yok, dertler son bulmuyor
Yavaşça,
- hoşça kal sen..
diyor hüzün dolarken,
Giden ayak izleri üstüne kar yağıyor.
02-11-2005