Mağaralardaki bakteriler şifa kaynağı olabilir

Cezayir mağaralarındaki bakteriler ‘Gluten duyarlılığı’ sorununu çözebilir mi?

İsveç'teki Umea Üniversitesi ile Cezayir'deki Konstantin Üniversitesi arasındaki ortak araştırma faaliyeti kapsamında, Cezayir'deki bir mağaradan izole edilen bir bakteri türü ile gluten duyarlılığı sorununu tedavi edilmesi hedefleniyor.

Vücudun buğday ve diğer bazı tahıllarda bulunan gluten proteinini sindirememesi veya parçalayamaması sebebiyle pek çok insanda gluten duyarlılığı bulunuyor. Bu sindirim bozukluğundan mustarip olanlara bu proteinden arındırılmış unlu mamuller yemeleri tavsiye ediliyor. Ancak Cezayir mağaralarından gelen çözüm, gluteni parçalayan bakterilerle zenginleştirilmiş unlu mamüller veya bu bakterilerin tıbbi ürünlerde kullanılmasını öneren başka bir yol sunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Microbiology Spectrum dergisinde yayınlanan çalışmadan aktardığına göre araştırmacılar Cezayir'deki 10 farklı mağaradan farklı derinliklerde tortu örneklerinden 250 mikrop izole ettiler. Patojenik olmayan özellikler gösteren mikroplar, katı ve sıvı ortamda sindirim enzimleri (gliadinaz ve beta-galaktosidaz) üretme kabiliyeti açısından incelendi.

250 mikrobun 4 farklı koşulda hayatta kalma yeteneği, yani 37°C'de büyüme, sıvı mimik mide suyunda hayatta kalma, mimik bağırsak sıvısında hayatta kalma ve son olarak antibiyotik duyarlılığı için test edildi.

Sonuçlar 250 izolattan 13 bakteri izolatının patojenik olmayan özellikler gösterdiğini ve gluten proteinini sindirme veya parçalama yeteneği gösterdiğini ortaya koydu. Keşfedilen bu türler, kayda değer canlılığa sahip ve birçok farklı bağlamda kilit rol oynayan bir bakteri grubu olan Bacillus olarak bilinen bir aileye ait. Bazıları patojen, diğerleri hem çevre hem de teknoloji bağlamında faydalı mikroplar.

Umea Üniversitesi Çevre Bilimleri Bölümü'nden ve çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Natoshka Lee, üniversitenin resmi web sitesinde çalışmayla birlikte yayınlanan makalesinde şu ifadelere yer verdi: “Yeni türler, antimikrobiyal maddeler üretebilir, birçok insanın bağırsağında iltihabi reaksiyonlara neden olabilen bir madde olan gluteni parçalayabilir ve sindirim sisteminde bulunan zorlu koşullara dayanabilir.

Sonuçlarımız, Fransız romancı Jules Verne'in Dünyanın Merkezine Yolculuk adlı romanında derinlerde yaşamın varlığı hakkında söylediklerini doğruluyor. Roman yayınlandıktan sonra, birçok kişi onun fantastik düşünce dünyasının önemini küçümsedi. Ancak sonunda biyologlar yeraltındaki yaşamı ciddi şekilde keşfetmeye başladılar. Bugün yeryüzündeki tüm mikroorganizmaların en az yüzde 30'unun yerin derinliklerinde, Dünya'daki yaşam formlarından çok farklı koşullarda, güneş ışığı ve dolayısıyla bitkisiz yaşadığı biliniyor.

Yeraltı yaşam formları üzerine yapılan bu araştırma, yaşamın Dünya'da farklı şekillerde nasıl evrimleştiği ve yaşamın yeraltında ve gezegen (Mars) gibi diğer gök cisimlerinde var olup olmadığı hakkında ilginç bilgiler verebilir."