Engellilere ait park yerlerini işgal edenler Trafik Yasası’na göre suç işliyor ancak yaptıklarının karşılığı para cezasından da büyük... Çünkü bir insanın yaşamını zorlaştırıyor, onu yaşamın içinde olmaktan alıkoyuyorlar. Milli Sporcu ve engelli bir anne olan Ebru Bulgurcu Sulak, “Empatiyi, başınıza gelmeden önce yapın” diyor.
Milli Sporcu ve engelli bir anne olan Ebru Bulgurcu Sulak, “Empatiyi, başınıza gelmeden önce yapın” diyor.
Resmi rakamlara göre 2023 yılı itibarıyla Türkiye’de 2,5 milyondan fazla engelli vatandaş var.
Mevzuat onlar için gerekli düzenlemeleri içerse ve kamu yönetimi gereken tedbirleri alsa da hayatlarını zorlaştıranlar ‘diğer’ insanlar oluyor.
Özellikle dışarı çıkabilmek, günlük yaşama ‘engellere takılmadan’ devam edebilmek konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor.
Bunların başında engellilere trafikte çıkarılan zorluklar ve park yerlerinin işgal edilmesi geliyor.
Para cezası var
Geçmişte engelli vatandaşlar için plakada uyarı işareti yer alıyordu. Ancak düzenlemelerden sonra plakaların yerini ön cama bırakılan kartlar aldı.
AVM, hastane, belediye, spor tesisleri gibi yerlerde engelliler için park yeri ayrılması zorunlu hale getirildi.
Buralara, engelli olmayan sürücülerin park etmesi yasak. Trafik Kanunu’na göre engelli olmadan engelli yerine park etmenin cezası 2024 yılı için 691 TL.
Giriş çıkışı engellememek gerekiyor
Ancak sadece park yerine araç çekmemek de yeterli değil. Engelli sürücülerin araçlarına iniş, binişlerinde, tekerlekli sandalye ve diğer teçhizatın geçebileceği geniş alan gerekiyor. Diğer araçların yakın park etmesi ya da motosiklet, bisiklet gibi araçların bırakılması da aynı sıkıntılara neden oluyor.
Tenis Engelli Milli Takım Sporcusu Ebru Bulgurcu Sulak da bu sıkıntıyı yaşayanlar arasında.
2010 yılında yüksekten düşme nedeniyle engelli hale gelen Sulak, aynı zamanda bir anne ve bir sporcu...
“Araç sahibi olmadan önce otobüsle ilgili çeşitli sorunlar yaşıyordum. Otobüs şoförleri keyfi olarak otobüse almak istemeyebiliyordu. Otobüs, tekerlekli sandalyeye uygun olmayabiliyordu veya tekerlekli sandalyenin girebileceği şekilde aracı, uygun bırakmadığı için otobüse binememek gibi problemlerle karşılaşıyorduk, taksiler almıyordu. Şu anda da aracımı park ederken çeşitli sorunlar yaşıyorum.
AVM’lerde, havayollarında, hastanelerde dahi ne yazık ki birçok sorunla karşılaşabiliyoruz. Bize hak olarak verilen engelli park yerleri ne yazık ki ihtiyacı olmayan kişiler tarafından işgal edilebiliyor.
Engelli otoparkları genel olarak asansörlere en yakın yerlerden seçilir ki engelli kişi ben mesela, bir sporcu olarak, ikinci tekerlekli sandalyem, malzemelerimle birlikte kolaylıkla gidebileceğim yere gideyim. Ama engel sahibi olmayan kişiler tarafından işgal edilince, normalde on dakikada varmam gereken yere kırk beş, elli dakikada gitmek zorunda kalabiliyorum. Zaten hayat o kadar kolay değil, zor. Ne yazık ki bu daha da zorlaştırabiliyor.”
Yakın park edenler yüzünden araca binilemiyor
Hastane gibi yerlerde ya engelli otoparklarının işgal edildiğini ya da yakın park edildiği için aracı park etse dahi dönüşte aracına binemediğini belirten Sulak, “Hiç tanımadığım birine anahtarımı vererek, “Aracımı geri çeker misiniz?” demek zorunda kalıyorum. Siz sağlıklı bir birey olarak aracınızın anahtarını birine verir misiniz?” diye soruyor.
Empatiyi, başınıza gelmeden yapın
Engelli insanlara tanınan hakların kimileri tarafından ‘lüks’ gibi algılandığını ifade eden Sulak, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Yüz tane park yeri olan bir yerde beş tane engelli park yerinin çok görülmemesini talep ediyorum. O alanın gerçekten ihtiyaç sahibi olan kişiler tarafından kullanılması, sağlıklı bir birey olarak gönül rahatlığıyla insanların oraya aracını park etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Hem her birey için gerekli alanlar oluşturulması, engelli kişilerin de haklarının ihlal edilmemesini talep ediyorum.
Engellilerin var olan hakları ne yazık ki bazı insanlar tarafından lüks olarak görülebiliyor. En son hastane otoparkında, hiç kimsenin yardımına ihtiyacım olmadan ayrılmak üzereyken önüme bir engel konuldu.
Tekerlekli sandalyede olduğumu belirterek bu engelin kaldırılmasın rica ettiğimde, ‘Dünya sizin etrafınızda dönmüyor hanımefendi!’ şeklinde bir yaklaşımla karşılaştım. Başımıza bir şey geldikten sonra empati yapmanın anlamı kalmıyor. Empatiyi önceden yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bir problemle karşılaştıktan sonra ‘evet, engelliler bu konuda haklıymış’ demeyelim. Biraz empati.”
Bazı engelli dernekleri, engelli park yerlerini işgal edenleri uyarmak için “Engelimi de paylaşır mısınız?” çıkartmalarını yanlış yere park eden araçlara yaptırarak protesto ediyor. (TRT)