Bizler Eğitimin öneminin farkına ne zaman varacağız onu bilemiyorum.
Immanuel Kant, “İnsan, eğitilmesi zorunlu olan tek yaratıktır “ diyor. Öyleyse bu yaratığa önem verilmeli.
Ekonomiden yurt müdafasına kadar her şeyin eğitimle halledildiğinin farkında değiliz.
Büchner “Yurt müdafasının en emin ve en ucuz yolu, eğitimdir" derken biz es geçiyoruz.
İnsanların karnını doyurduktan sonra yapmaları gereken ilk şey eğitimken biz hala bunu kavrayabilmiş değiliz. Lord Byron’un şu sözü kulaklarımıza bu hususta küpe olmalıdır, “Ekmekten sonra eğitim, bir milletin en büyük ihtiyacıdır."
..
Bizler neden eğitimde başarılı olamıyoruz. Önce bunun araştırılması gerekir.
Yoksa bu işin uzmanları yok mu ?
Ya da bu işi öğretecek elemanlardan yoksun mu bırakıldık.
“Bir şeyi bilmek nasıl beceriyse, onu öğretebilmek de beceridir.” (M. T. Cicero)
Eğitimden uzaklaştıkça kendi geleceğimizi de kaybettiğimizin farkında değiliz
“Bir ülkenin geleceği, o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır “ diyor Albert Einstein.
Eğitimden yoksun bir milletin ne kadar tehlikeli bir hal alacağının farkına varmamız lazım.
Ülkedeki insanların işsiz kalmasının sebebi de,
Aç kalmasının sebebi de,
Bilgide eksik kalmasının sebebi de eğitimin olmamasıdır.
Bunu nereden çıkardın şimdi derseniz,
Bir şehrin hemşeri grubunda 2 gün öncesinde bir anket yapılıyor. Soru şu ;
"Adamın biri bakkaldan 100-TL çalıp cebine atar. Sonra 100-TL ile aynı dükkandan 70-TL'lik mal alır ve dükkan sahibi 30-TL para üstü verir. bu durumda dükkan sahibinin zararı kaç TL'dir?.."
Sorunun cevap şıkları da şöyle;
a)100 b)200 c) 130 d)250 e) 70
Sorununu elbette bir tek cevabı var.
Doğru tektir.
Soruya baktığınız zamana verilen cevaplar hayret uyandırıcı nitelikte.
100 lira zararı var diyen 158 kişi var.
200 lira zararı var diyen 103 kişi var
130 lira zararı var diyen 34 kişi var
250 lira zararı var diyen 2 kişi
70 lira zararı var diyen 2 kişi.
Oysa ki sorunun cevabı net ve kısa.
Hırsız 100 lirayı alıp götürmüştür. Bu bakkalın zararıdır.
Hırsızın ikinci gelişi ile ticari bir işlem başlamıştır.
Bunu idraktan yoksun,
Okuduğunu anlamayan bir nesil haline dönüşmüşüz.
Uzmanların bu konuda acil önlemler alması gerekirken biz nereye gidiyoruz.
Hala insanların anlayıştan uzaklaştığını göremiyorsak bu millet ile nereye varacağımızı tayin edelim bari.
Ülkemin insanları bu gidişat üzerine olursa korkarım ki bir felakete doğru gidiyoruz.
Bu felaketin ne olduğunu L. Brougham şöyle seslendiriyor ;
"Eğitim görmüş bir halkı bir yöne sevk etmek kolay, sürüklemek güçtür; idare etmek kolay, köleleştirmek imkânsızdır."
Ya köleleşecek bir toplum,
Ya da kemale ermiş bir toplum.
Millet olarak ayağa kalkmanın tek yoludur eğitim.
Buradan Huang Çe’nin söylemiyle yöneticilere seslenmek istiyorum
“Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, on yıl içinse ağaç dikin, yüzyıl içinse insanları eğitin"
Eğitim yerlerde sürünüyor. Yetkililer günü kurtarmayı düşündüğü için ayağa kaldıramıyorlar, Teşekkürler Ali hocam