Bundan 81 yıl önce Türk milleti, büyük Ata'sını kaybetti.
Zaferlerle dolu Türk tarihinde sevinçleri ve coşkuları yaşayan Türk milleti, her 10 Kasım tarihinde Atatürk'ünü kaybetmenin hüznünü, üzüntüsünü yaşadı.
Dünya, pek çok lider yetiştirdi. Çoğu unutuldu. Çoğu da Lenin, Stalin, Hitler gibi nefret edildi, lanetlendi, linç edildi.
Türk'ün atası Atatürk, her 10 Kasım'da, o gün, yeni ölmüş gibi, her zaman minnet, şükran, sevgi, saygı ve rahmet duygularıyla hep anıldı, hiç unutulmadı.
Unutulmamasının ve sonsuza kadar da yaşatılacak olmasının pek çok sebebi vardır.
O, Türk İstiklal mücadelesinin muzaffer kumandanı, yurdumuzun kurtarıcısı ve Cumhuriyetimizin kurucusu olarak asker ve devlet adamı sıfatının yanı sıra, bir lider ve fikir adamı olarak da milletinin kalbinde müstesna bir yer edinmiştir.
Savaş yıllarında ve savaş sonrası, milletine kazandırdığı maddi güç ve manevi ruhla, Türk milletinin var olmasını, modern Türkiye anlayışındaki ilke ve inkılaplarıyla yurdunun büyümesini, milletinin yükselmesini ve yücelmesini istemiş ve bunu gerçekleştirmiştir.
O, sadece Türk milletini kurtarmakla kalmamış, mazlum milletlere ışık, ilham, örnek olarak bağımsızlıklarını kazanmalarına vesile olmuştur.
"Atatürk kimdir?" diye sorulduğunda verilecek pek çok cevap içerisinde "Son 100 yılın yetiştirdiği en büyük devlet adamı, milletinin kurtarıcısı, yeni Türkiye'nin kurucusu ve Türk'ün Atası" demek en anlamlı cevap olur diye düşünüyorum.
Atatürk'ü sevmeyenlerin olmasını, kötülemek isteyenlerin bulunmasını anlamış değilim. İnandırıcı ve gerçekçi bir sebep de bulamıyorum. Niyetlerini ve amaçlarını da bilemiyorum.
"Osmanlıyı yıktı" diye düşünüyorlarsa; Osmanlı zaten bitmişti, yıkılmıştı.
"Dinle, din adamlarıyla uğraştı" diyorlarsa; O, dinimizi, peygamberimizi sever ve överdi. Günümüzde FETÖ misali, o dönemin din sömürücülerine, istismarcılarına fırsat vermedi. Dinin bir ibadet olduğunu, siyasetinin olamayacağını anlatmak istedi.
"İçki içerdi" deniliyorsa, günahını ve zararını bildiği tek keyfiydi, belki de.. Keşke içmeseydi de, milletine hizmet için ömrü uzun olsaydı. Bunun bir nefret sebebi olacağını düşünmüyorum. Ancak bahane olabilir diyorum. Kul hakkı, yalan, kandırmak gibi haram ve günah olduğu bilindiği halde, yapılanların yanında “alkol”, çok masum kalır.
"İlke ve inkılaplarının rahatsız ettiği" söyleniyorsa, medeni ve modern bir Türkiye'ye anlayışına yakışmadığını söylemek mümkün müdür? Avrupa, yeniliklerle zamana ayak uydurarak kalkındı. Ayrıca, o kişiler unutmasınlar ki, bugünkü varlıklarını ve her türlü haklarını Atatürk'e borçludurlar.
Atamızı rahmetle, sevgi ve saygıyla anıyorum. Minnet, şükran duygularımı ifade ediyorum. Aramak ve anlamak düşüncesi içerisinde olduğumuzun bilinmesini istiyorum.
SÖZÜN ÖZÜ: Dünya basınının ve devlet adamlarının hayranlığını gizleyemediği Atatürk'ü, yabancılar takdir ederken bizlerdeki bazı olumsuz tavırlar çelişki oluşturmaktadır. Milletleri milli ve manevi değerleri, kişileri onurları ve gururları değerli kılmaktadır. İnsanın değerlerini inkâr etmesinden daha aciz bir durum olamaz diye düşünüyorum.