Rahmetli Demirel bir söz ustasıydı.
Kelimeleri kullanmada adeta bir cambazdı.
Bir gün İnönü’ye belli ki çok kızmıştı ve meclis kürsüsünden hitabında;
Ben şimdi kalksam İnönü’ye 'Alçak' desem suç teşkil eder. Ben şimdi İnönü’ye alçak olduğunu söyler miyim? Tabi ki söylemem" der.

21 Ekim 2017 tarihinde Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi'ne katılan Recep Tayyip Erdoğan burada yaptığı konuşmada;
İstanbul'un kıymetinin bilinmediğini belirterek, "Biz bu şehre ihanet ettik, bundan ben de sorumluyum" dedi. ‘ 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de; 
Her tarafı yemyeşil zümrüt gibi olan Anadolu coğrafyasını adeta talan ettik, ağaçları yok ettik"  ifadesini kullandı. Yani kendi ülkesine ihanet ettiğini  ve zarar verdiğini söyledi.

İhanet neydi ki!
Ülkenin TDK’na göre İhanet;
"Hıyanet, hainlik
Evlilikte, sevgide aldatma, sadakatsizlik
Gerektiğinde yardımda bulunmama, bir kimsenin güvenini yok etme"

Şimdi biz Erdoğan’a ve Özhaseki’ye kalkıp da TDK’nun belirttiği şekliyle "Hain" desek, makam ve kişilik haklarına hakaretten dolayı suç teşkil edecek.
Kalkıp da onlara “Hain” diyemeyiz.. Demeyiz de..
Onların ise kendileri için kullandıkları ifadeler ortada.

Sadece İstanbul’a mı ihanet edildi?
Sadece Ormanlara mı ihanet edildi?
Bu ülkenin insanına,
Yaşlılara, kadınlara, çocuklara, gençlere,
Eğitimine,
Tarımına,
Fabrikalarına,
Milli değerlerine,
Manevi değerlerine,
Tarihi değerlerine,
Ne kadar kutsadığımız değerler varsa onlara ihanet edilmedi mi?
Kitaba, sünnete, inanca ihanet edilmedi mi?

Ralph Waldo Emerson, "Bu hayatta insanı iki şey yıkar; Dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet.." der.
İhanetin bir telafisi de yok bu hayatta.

Bu ülkeye ihanet ettiğini söyleyen insanlar,
Kalkıp da bu milletten özür dilese,
Onlardan helallik isteseler,
Her şey halledilmiş olacak mı? 
Yapılan yanlışlar düzelmiş olacak mı? 
Gelin bu noktada Mevlana’ya bir kulak verelim.
Mevlana bunlar için; 
Kalbiniz affetse bile,
Ruhunuz ihaneti unutup yeniden sevemez
…" diyor.
Demek ki ruhun içine kadar giren bu yanlışı düzeltmenin imkanı yok.
Bu insanlar her şeyden önce kendilerine, kendi tabirleriyle ihanet etmiştir. 
Dolayısıyla da bunların savunulacak bir tarafı yoktur. 
Rabbim beterinden korusun bizleri.

İhanet noktasında Peygamberin söylediği hadisin muhataplarından eylemesin; 
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Münafığın alâmeti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder, söz verdiği zaman sözünde durmaz.” (Buhârî, Vesâyâ, 8; Müslim, Îmân, 107)

Kur’an da yine bunlar için;
Haksızlık yaparak kendilerine hâinlik edenleri savunma! Şüphesiz Allah, hâinlikte ve günah işlemekte aşırı gidenleri hiç sevmez." (Nisa suresi ayet 107) buyuruyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.