Helalleşmek güzel bir işlem.
Istılahta İstihlâl olan helalleşme, insanın kul borcundan kurtulması yollarından biri olarak Hz. Peygamber (SAV) tarafından tavsiye edilmiştir.
Nitekim bu konuda Rasûlullah (SAV), "Kimin uhdesinde (bir din) kardeşinin nefsine, yahud malına tecavüzden doğan bir hak bulunursa, dinar ve dirhem bulunmayan (kıyamet gün gelmez)den evvel bu gün dünyada mazlumdan o hakkı helâl etmesini istesin (yoksa) zâlimin salih ameli bulunursa o amelden zâlimin zulmü miktarınca alınır (da mazluma verilir). Eğer zâlimin hasenâtı bulunmazsa, mazlumun seyyiâtından alınıp, zâlim olana yükletilir" (Tecridî Sarih Tercümesi, VII, 375, 376,1090 nolu Hadis)
Bu anlamda helalleşme, insanların birbirleri üzerinde olan haklarını karşılıklı olarak helâl etmeleri; o hakkı bir diğerine bağışlamaları, haktan vazgeçmiş olduklarını bildirmeleridir.
"Helalleşme ile, zâlim, mazlumdan üzerindeki hakkı bağışlamasını dilemiş olur. Allah'ın haram kıldığı şeyden hasıl olan günahı bir kimsenin helâl kılması mümkün değildir" (Tecrîd-i Sarîh, Tercümesi, VII, 376)
Lakin bu vecibenin yerine getirilmesinin belli başlı şartları vardır.
Bu işlemin bir muhatabı vardır.
Ödenmesi gereken bir bedeli vardır.
Adamın biri hacca niyetlenir. Bu nedenle de helalleşmek için camiye gelir.
Orada bir köylüsünü görür. Ve ona hitaben;
Ahmet ağam hakkını helal et, vaktin birinde senin bir koyununu senin haberin olmadan aldık. Onunla kendimize ziyafet çektik, der.
Bunun üzerine koyun sahibi, helal ederim tabi. Bu olay ne zaman oldu.
10 sene kadar oldu.
10 senede bu koyun en az 8 koyun verirdi. Sen 4 koyunun bedelini ver de helalleşelim.
Bu cevap üzerine helalleşmek isteyen şaşırır.
Bu kıssadan şunu anlıyoruz :
Helalleşmenin bir bedeli vardı. Öyle kuru kuruya olmuyor bu iş.
Bu işlemin gerçekleşebilmesi için her şeyden önce muhatabınız karşınızda olacak.
Ve siz helallik istediğiniz de “ Hakkımı helal ediyorum “ diyecek.
Muhatabınız karışınızda yok ise ne yapacaksınız ?
Bu şartlarda muhatabınız ;
Ya daha doğmamıştır,
Ya da bu dünyadan çekip gitmiştir.
Daha doğmamış bir insanın borcu olabilir mı ?
Beytül maldan bir akça almış iseniz,
Orada daha doğmamış bir sübyanın hakkı var ise doğmamış sübyanla nasıl helalleşeceksiniz ?
Bu işin örneğinde, Bedir savaşında peygamberin yanında Bedir savaşında şehit düştüğü söylenilen Sahabeyi peygamber Efendimiz “Ben onu cehennemde gördüm" demiştir. Zira bu sahabi Beytül maldan bir hırka aldığı için cehennemlik olmuştur.
Ve taptaze bir örnek.
Depremde hayatlarını kaybetmiş,
Hala toprağın altında çıkarılmayı bekleyen o insanlardan nasıl helallik talep edebilirsiniz?
Artık muhatabınız karşınızda yok.
Anlaşılan o ki bu iş kıyamete kalmıştır.
"Kıyamet gününde bütün haklar sahiplerine verilecektir. Hatta boynuzsuz koyun için boynuzlu koyundan kısas alınacaktır" (Tirmizi, Sifatu'l Kıyâme,I)