Tükettim son hayat kırıntısını da feda ettim yarınlara. Dahil olmadığın gün hep yarındır, yarınlara harcarsın günlerini. Dünleri olmayanın gözü hep bir sonrakindedir, günü göremezsin.
Sonu hüsran olunca her umudun, umut etmezsin artık. Beklemezsin gidersin çünkü beklemenin sonu hüsran, beklemek yorar insanı ve insan umutları kadardır, umutsuz yarım. Yarımım, sevinçlerim tükenen yarımda kaldı. Bilmiyorum. İyi mi kötü mü, dünde mi bugünde miyim? Bilinmezlikler içindeyim, dört yanım deli sorular.
El yordamıyla arıyorum tutunacak cevapları. Bana beni görmek için bakan yok. Her bakış görmek istenilene yapılıyor. En çok yapamadıklarına duyduğun pişmanlıklar acıtır canını. Canım acıya acıya tükendim ve benim aklım başımda değil, başımda esaretin kilidi. Bekleyen kim? Özgürlük, insanın kendisine söylediği yalandır lakin masum, kendini kandırırken gülümsemek. Özgürlük, bağlı olduğuna körlüğün göstergesi, cehalet. Kimi geçmişine bağlı, kimi kendine ya da beğenilmeye köle. Herkes bir şeye bağlı sonuçta. Bu yüzden özgürlük, mutlu olma oyunu.
Değer verdiklerinin hepsi üzünce seni, son damlada taşarsın da üzülmek istemezsin artık. Yüzün düşer düştüğün yere dönük. Eksilmez artarsın ağır ağır, ağırlaşırsın, kalkacak halin olmaz. Parçalandıysan hayal kırıklıklarından, toparlanman lazım, yapamazsın. Bir sitemle dağılmışsındır. Varlığını sorguluyorsa insan anlamını kaybetmiştir. Atıldığın çukurdan çıkamazsın, zifiri karanlık. Karanlıktasındır ama yine de saklanırsın. Çıkamazsın saklandığın yerden. Çıkamamak değil çıkmamaktır aslında yaptığın.
Umudum vardı benim her şey iyi olacak diye, olmadı. Tükendi son kibrit, üflediler söndü. Bana gözlerimi kapatmak kaldı, elimdeki son şey. Açık da kapalı da olsa aynı ama yapabileceğim tek şey! Kapattım gözlerimi.
Yüreğinize, kaleminize sağlık