Henüz Doğmamış Çocuğa Yazılmış Mektup...

08 Kasım 2016, 00:42

Çok oldu belki de yazalı, paylaşmanın zamanı gelmiştir, paylaşalım. Doğmadan önce oğlum Taner 'e ya da kızım Tuğçe 'ye yazmak istediğim mektubu biraz geç de olsa yazdım ve Taner 'e, Tuğçe 'ye ve bana onları kazandıran eşim Sevil 'e ithaf ediyorum bu mektubu ve aynı zamanda da bu yazımı..
Başlayayım mı? Haydi bakalım...;

Aslanım !
Erkek olasın diye demedim "Aslanım" diye, kız da olsan aslan gibi olasın diye dedim.
Zormuş Yaşamak... Yaşayabilmek için aslan gibi olmak lazım diye düşünüyorum, o yüzden de sana,"Aslanım" diye hitap ettim. Çakalların arasından sıyrılabilmen için, sırtlanlara fırsat vermemek için, aslan gibi olmanı isterim. Aslanlar gibi mücadeleci olmalısın ama çocuk olmayı da unutmamalısın. Zaten güzel bir atasözümüz var, "İnsan 7 'sinde ne ise 70 'inde O 'dur" diye, gerçekten insanın içindeki o çocuk hep orada duruyor, yani içinde.

Çocuk olmalısın, oyun oynamalısın. Farkında olduğunda bütün oyunları kazanmak için oynamalısın. Kazanmalısın, kaybedebilirsin de ama kaybettiğinde tek bir şeye dikkat etmelisin. Kaybettiğinde; sadece oyunu kaybetmelisin, hiçbir zaman kendini kaybetmemelisin.

Hayat güzeldir. Çiçekleri, kelebekleri es geçme hiçbir zaman. Doğayı takip et, çünkü sen aslında doğalsın ve de doğaya aitsin. Ne kadar ayırmak isteseler de bizleri doğadan, bunu asla başaramazlar. Çünkü bizim yolculuğumuz doğadan başlar ve doğada son bulur. Doğal ol, doğallık kazandırır.

Kimse olmana gerek yok, kendin ol. Kendin olursan, farklı olursun. Farklılık kazandırır. Kazanırsan sevinirsin, sevinirsen kazanırsın. Dikkat et! Kazandığın her şey maddiyat olmasın, maneviyatta kazan. İnsan sadece etten kemikten oluşmaz, insanı insan yapan ruhudur aynı zamanda.

Babalar böyledir evladım, adamı hemen büyütür, hemen yürütürler. Bereket annen var. Sana bebekliğini de, çocukluğunu da yaşatır. Her duyguyu tattırır sana. Babalar adları üstünde babadırlar işte. İçimizden çok az adam çıkar, hani bizim tabirimizle adam gibi adam. Sayımız çoktur, ancak birimiz "Seviyorum seni, ekmeği tuza banıp yer gibi/ Geceleyin ateşler içinde uyanarak/ Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi" diyebiliriz. Yine birimiz "Nasip olmazsa görmek o günü/ Ölürsem kurtuluştan önce yani/ Alıp götürün/ Anadolu 'da bir köy mezarlığına gömün beni" der.
Birimiz...
Canımız...
Canım yavrum, babanım senin ölünceye değin. Yaşa, ustanın dediği gibi "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine". Senin yanında, önünde, ardında olacağım. Senin istediğin yerde olacağım.

Odanı hazırladık. Baş ucuna, Mustafa Kemal 'in yanına, annenle benim resmimizi koyduk. "Mustafa Kemal kim ki ?" dediğini duyar gibiyim. Biz O 'nu tanıyoruz ve çok seviyoruz. Eminim tanıdığın zaman sen de O 'nu çok seveceksin. Resmi özellikle ben astım. Bu ülkede doğan her çocuk bir Mustafa Kemal 'dir. Benim evladımda doğduğu gibi, kim olduğunu bilsin, istedim. Senin baban da böyle bir adamdır, işte.
Canım...
Hayatım...
Sana daha çok şey yazmak, çok şey söylemek isterim. Önce doğduğunu bir göreyim. Seni kucağıma bir alayım. Şu ilk babalık heyecanımı bir yeneyim. Sonra sana daha çok yazar, daha çok anlatırım.

"Aslanım !
Dilerim bahtı açık bir evlat olursun. Dilerim maddi, manevi varlıklı olursun. Dilerim sevgili olur, sevgili kalırsın. Kucaklaşıncaya değin meleklere emanetimizsin,
Sevgiyle kal, hoşça kal... BABAN - İsmail TEKİN"

Eksiklerim olacak tabii ki... Babalık duygusunu tatmanın nasip olduğu babalar, annelik duygusunu tatmanın nasip olduğu insanlar, çok daha önemlisi insan olma duygusunu tatmış olanların katkıları olacaktır mutlaka...

Başım üstüne...
Saygıyla, sevgiyle, muhabbetle kucaklıyorum insanlığı...
Keşke; saf, temiz, pırıl pırıl insan olarak doğduktan sonra yine saf, temiz, pırıl pırıl insan olarak kalabilsek... İnsan olarak kalabilmenin özlemi ile selamlıyorum hepinizi... Eyvallah...

Yorum Gönder 4
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Fevziye Sak 8 yıl önce

müthiş bir mektup okurken çok duygulandım hatta duygularım o kadar yoğunlaştı ki gözlerim doldu yüreğinize sağlık

Cevapla

Beğen (5) Beğenmedim! (0)

İsmail TEKİN 7 yıl önce @Fevziye Sak

Fevziye Hanım, yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazımı beğenmiş olmanız çok sevindirici... Sonraki yazılarım için moral ve güç vermiş oldunuz. Size aileniz ile birlikte yaşayacağınız hiç bitmeyen ve eksilmeyen sağlık, huzur ve mutluluklar dilerim, esen kalınız...

Beğen (0) Beğenmedim! (0)

ibrahim demirer 8 yıl önce

duylarını düşünbcelerini içinden geldiği gibi yazmışsın çok güzel bir yazı akıcı olduğu gibi içten.tenkit etmek haddim deyil sadece görüş olarak alıp kabul edersen yazı biraz daha genele hitap edebilirdi m
.Mükrmmel bir yazı yazxmaya devam

Cevapla

Beğen (5) Beğenmedim! (0)

İsmail TEKİN 7 yıl önce @ibrahim demirer

İbrahim Abim, çok teşekkür ederim yorumun için. Eleştiriler daha iyisini, daha güzelini başarabilmemiz için çok önemli... Yazılarımın beğenilmesi de beni tabii ki teşvik ediyor. Sana, sevdiklerinle birlikte yaşayacağın, hiç bitmeyen ve eksilmeyen sağlık, huzur ve mutluluklar diliyorum. Esen kal abim...

Beğen (0) Beğenmedim! (0)