Hal Adamı Olmak..

07 Haziran 2022, 09:12

Adam gazete okurken başını kaldırıp kızına seslenir ;

- Kızım kap getir de yoğurt alalım.

- Yoğurda ihtiyacımız yok baba.

- Kızım bizim yok ama dışarıdaki adamın ihtiyacı var. Bu üçüncü geçişi. Demek ki bir ihtiyacı bir sıkıntısı var. Yoksan niye aynı sokaktan üçüncü kez geçsin.

Halden anlamayı bilmek gerek.

Halden anlamak, bir anlamda empati yapmak demek.

Karşıdaki insanın duygularını, niyetlerini, ruhunda esen fırtınaları hissedebilmek,

Bu duygusal aynayı, duygusal rezonansı gösterebilmek demektir.

Onunla hemhal olmak demektir.

Karşıdaki insanla sadece duygudaşlık oluşturmak değildir;

Onun hem duygularını,

Hem düşüncelerini,

Düştüğü durumu anlayabilmek demektir.

İtham etmeden, yargılamadan, suçlamadan yaklaşmak,

Hiçbir şart ileri sürmeden, nedensiz ve beklentisiz bir niyet ve sevgi ile muamele etmektir.

Onun sözleri kadar,

Gözlerinin bakışından,

Dudaklarının tebessüm edişinden, dudak büküşünden,

Kaşlarını çatmasının imalarını da anlayabilmektir.

Yani onu kendi yerimize koyarak mevzu bahis hâlin varoluşumuzla bağlantısını kavramayabilmektir.

Eğer ki anlamak istiyorsanız birisini,

Onun hüzünlü duruşundan

Çığlık çığlığa sükût edişinden anlarsınız.

Gözlerinden yaşlar akmasına gerek yok.

Eğer ki yüreğiniz sağırsa o zaman kendinizi boş yere yormuş olursunuz.

Peygamberimiz “Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir“ diye boşa demiyor.

Komşunun,

Arkadaşının,

Kardeşinin,

Yakınlarının ve dostlarının derdiyle dertleneceksin.

Her Cuma günü dinlediğimiz Cuma hutbesinin bitiminde imam efendi ne diyor;

“Allah iyilik yapmayı ve akrabaya yardım etmeyi emreder“ diyor.

Onların düştüğü durumları göreceksiniz ve ona göre tavır alacaksınız diyor ayet.

Öyle ben kazandım, kimse karışamaz diye bir şey yok.

Sana bu malı veren Yaradan, yine onda fakirin hakkı olduğunu Zariyat suresi ayet 19 da bildiriyor;

“Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır“

Onları incitmeden, üzmeden onları gözeteceksiniz.

Ne güzel demiş Fuzuli ;

“Karıncayı bile incitmem deme, Bile’den incinir karınca;

Söz söylemek irfan ister, anlamak insan “

Önemli olan insan olabilmek.

Unu kuru, tuzu kuru olanlar için bu hayat güzeldir.

Hiçbir derdi, sıkıntısı olmayan,

Kazancı yerinde olduğu için kaygılanmayan insanlar sizi anlamazlar.

Onlar için hava hoştur.

Gülüp oynayıp gezerler.

Sanatçı Ahmet Şafak ;

“Sırtımda bunca yük varken halden anlamayan yari neyleyim,

Ben aşkımın hasretiyle yanarken yanmayan yari neyleyim“ diyor.

İnsan her halükarda sıkıntılara göğüs geriyor.

Ama insanı asıl yoran bu dertler sıkıntılar değil.

La Edri de böyle diyor ;

“Bizi yoran şartların ağırlığı değil, insanların halden anlamayan sağırlığıdır. Bizi üzen hayatın kendisi değil, insanların değişmeyen önyargılarıdır.”

Eğer kendimizi Müslüman olarak addediyor isek şunu hiçbir zaman unutmayalım;

İlimsiz yapılan ibadetle,

Anlayış vermeyen ilimde,

Tefekküre götürmeyen Kur’an okumada hayır yoktur.

Akıntıya kürek çekmekten öteye gitmez.

Yorum Gönder 0
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.