BURSA ARENA / Haber Merkezi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım’ın yasa dışı ilhakı konusundaki yalan rüzgarına bir yenisini daha ekledi. Bugün düzenlenen yıllık basın toplantısında kameralar karşısına geçen Putin, “Kırım sakinlerini korumasız bırakamazdık” ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2001 yılından beri düzenlediği yıl sonu basın toplantısını bu yıl da düzenledi. Kırım’ın işgali konusunda açıklamalarda bulunan Putin, “Kırım sakinlerinin güya Rusya’dan yardım istediği” yalanını devam ettirdi. Ukrayna’da 2014 yılında sözde darbenin yaşandığını iddia eden Putin, “2014 yılından önce Kırım hakkında hiçbir şey düşünmüyorduk. Ama sonra darbe yaşandı ve Kırım nüfusunu koruma altına aldık. Kırım ve Akyar’daki (Sivastopol) insanları korumasız bırakamazdık. Başka bir seçeneğimiz yoktu” cümlelerini sarf etti.
Öte yandan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, devamlı olarak, 2013-2014 yıllarında Ukrayna’da yaşanan Haysiyet Devrimini darbe olarak nitelendirdi. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı saldırgan bir tutumunun olmadığını (!) ileri süren Putin, her zaman olduğu gibi NATO ve ABD’ye yüklendi.
KIRIM RUS İŞGALİ ALTINDA: YARIMADADA 7 YILDIR BASKI VE ZULÜM DEVAM EDİYOR
İşgalci Rus askerleri Kırım’a ilk olarak, 20 Şubat 2014 tarihinde girdi. Altı yıl önce bugün, sabahın erken saatlerinde plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirmeye başladı.
Rus propaganda medyalarında “Kırım Özsavunması” oldukları iddia edilen, kamuflaj giymelerinden hareketle “kibar yeşil adamlar” olarak da adlandırılan Rus askerleri ve onların yanında gezen işbirlikçi milisler, yarımadanın kontrolünü yasa dışı olarak ele geçirdi. Rus propaganda mekanizmasınca işgal, sözde “bağlanma” adı altında legalleştirilmeye çalışılsa da dünya kamuoyu bu adımı asla tanımadı.
Rus işgaliyle adeta “açık hava cezaevi”ne dönüşen Kırım yarımadası, bir yandan silahlandırma hamleleriyle dünyayı tehdit eden askeri bir üs haline getirildi. Diğer yandan da işgale direnen Kırımlılar baskı mekanizmasının sürekli hedefi haline geldi. Yarımadada 2014’ten beri Rus işgalini onaylamadıklarını ifade eden ve tutumlarıyla belirten Kırım Tatarları başta olmak üzere Ukrayna’ya bağlı kalmak isteyenler, kaçırılmalarla, düzmece davalarla, keyfi baskın ve sorgularla korkutulmaya çalışılıyor.
SİLAHLARIN GÖLGESİNDE SÖZDE REFERANDUM
Rus işgalinin akabinde 2014 yılının Mart ayında düzenlenen sözde referandumda Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya’ya bağlanması konusunda iradesini “özgürce” tecelli ettiği ileri sürüldü. Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve dünyanın birçok ülkesi, Kırım’da yapılan sözde “kendi kaderini belirleme referandumunun” sonuçlarını kabul etmeyi reddetti. Ukrayna, Kırım’ı geçici olarak işgal edilen bölgesi olarak kabul ediyor.
Ukrayna Parlamentosu resmi düzeyde, 20 Şubat 2014 tarihini Kırım ve Sivastopol’ün (Akyar) Rusya tarafından işgalinin başlangıç tarihi olarak kabul etti. Dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, ilgili yasayı 7 Ekim 2015 tarihinde imzaladı.
Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi ve Ukrayna’ya yönelik politikası dolayısıyla Rusya Federasyonu’na karşı yaptırımlar uyguladı. Kırım’ın işgalinden sonra Ukrayna’nın Donbas bölgesinde Rusya tarafından desteklenen teröristler ile Ukrayna askerleri arasında çatışmalar başladı.
QHA