İsrail, uluslararası kuruluşların yararına yakıt girişine izin verirken, Gazze Şeridi sakinleri bundan yararlanamayacak.
Parlak sarı taksisinde Gazze Şeridi'nde dolaşan şoför Seyf, çok dikkatli bir şekilde gaz pedalına basıyor.
Motor dizel yakıtla değil, bitkisel yemeklik yağla çalıştığından egzoz borusundan çok hoş olmayan bir koku ve koyu siyah duman çıkıyor.
Gazze yakıtsız
Seyf, bu zararlı emisyonları ve yemeklik yağ kullanması sonucunda aracında oluşacağı olumsuz etkiyi düşünecek halde değil.
Yerinden edilen insanları Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneydeki bölgedeki insani yardım bölgelerine taşımak için Gazze Vadisi'ne doğru yola çıkmaya hazırlanıyor.
Aslında Seyf'in arabası bitkisel yağla çalışmıyor, aracının motoru dizel yakıtla çalışıyor ve yakıt deposu da bu yakıta ayrılmış durumda.
Ancak Gazze'de her türlü yakıt mevcut olmadığından arabasını çalıştırmak için yemeklik yağ kullanmak zorunda kaldı.
İsrail, 7 Ekim'de Gazze'ye sıkı bir abluka uygulayarak her türlü akaryakıtın girişini engelledi, ancak insani ateşkes döneminde sınırlı sayıda tankerin Gazze Şeridi'ne geçişine izin verdi.
Fakat bu tankerler kurtarma ekipleri ve uluslararası kuruluşlara yakıt temin etmek için görevlendirildi.
"En zor günlerini yaşayan insanlara yardım etmeye çalışıyorum"
Seyf, "Her gün Gazze'nin kuzeyinden gelen yerinden edilmiş insanların ağır bagajlarla 14 kilometreden fazla yürüdüklerini görüyorum. Yolda hava kararıyor ve yakıtları bittiği için onları taşıyacak araba yok. Bitkisel yağ kullandım ve bunu tiner denilen petrol maddesiyle karıştırıp yakıt deposuna döktüm. Daha sonra arabayı birkaç dakika çalıştırıp yerinden edilen insanları taşımak üzere yola çıktım. Bunu tamamen insani bir bakış açısıyla yapıyorum ve hayatlarının en zor günlerini yaşayan insanlara yardım etmeye çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
Şoför Seyf, yemeklik yağ kullanmanın motor performansının düşmesine, zararlı emisyonların artmasına neden olacağını, tehlikeli olduğunu ve yangın veya patlamayla sonuçlanabileceğini biliyor.
Ancak Seyf, şöyle diyor:
Yapacak başka bir şeyim yok. Oturup yerinden edilmiş bitkin insanları mı izleyeyim?
Seyf'in aracının deposunu doldurmak için bitkisel yağ kullanma numarasına başvurması gibi, tüm taksi şoförleri de arabalarını çalıştırmak için dizel yerine yemeklik yağ kullanmak zorunda kaldı.
Gazzeliler 2008'deki savaştan sonra ikinci kez bu duruma zorlandı.
Ayrıca şoför Gassan, "Filistinliler savaşın yansımaları ve devam eden kuşatmayla yüzleşmek, yaşamın devamlılığını sağlamak ve ihtiyaçlarını karşılamak için alternatifler bulma konusunda yetenekli. Taksimin çalışması için yemeklik yağ kullanmazsam açlıktan öleceğim. Param bitti" açıklamasında bulundu.
"İnsanların sağlığı üzerindeki etkileri ciddi olacaktır"
Gassan açıklamalarına şöyle devam etti:
Yemeklik yağ şu anda hayatlarımızı idare etmemize yardımcı olsa da genel olarak insanların sağlığı üzerindeki etkileri ciddi olacaktır çünkü 'seric'in kötü ve rahatsız edici gaz emisyonları var.
Nitekim Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı, yemeklik yağın yakıt yerine kullanılmasından kaynaklanan ciddi çevre ve sağlık etkileri konusunda uyarıda bulundu.
Göğüs hastalıkları doktoru İhsan el-Şair, şöyle dedi:
Hastanelere her gün onlarca vaka geliyor. Bu gazların solunması sonucu nefes darlığı, yorgunluk ve yüksek ateş gibi rahatsızlıklar yaşanıyor.
Doktor açıklamasında, "Artık bitkisel yemeklik yağla çalışan arabalardan kaynaklanan gaz emisyonları göğüs hastalıklarına, astıma ve hatta kansere neden oluyor" dedi.
Gazze Şeridi'nin ihtiyacının yüzde 1'ine yetiyor
İnsani ateşkes öncesinde İsrail Bakanlar Konseyi, günde 60 bin litre kapasiteli iki akaryakıt kamyonunun yalnızca Birleşmiş Milletler kurum ve kuruluşlarının yararına Gazze'ye girişini onayladı.
Ambulanslara, sivil savunma araçlarına, telekomünikasyon şirketi santrallerine hiç miktarda yakıt girmedi ve Gazze'de hayatı tamamen felç eden de buydu.
İnsani ateşkes sırasında İsrail, yemek pişirme gazı yüklü 4 kamyon ve 150 bin litre kapasiteli yakıt (benzin, dizel, enerji üretimi için endüstriyel dizel ve gazyağı) yüklü üç kamyonun bölgeye girmesini kabul etti.
Ancak Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı sözcüsü Adnan Ebu Hasna ve Filistin tarafındaki Refah geçişindeki iletişim yetkilisi Vail Ebu Muhsin, bu miktardaki yakıtın Gazze Şeridi'nin ihtiyacının yüzde 1'ini temsil ettiğini kaydetti.
Gazze'deki Genel Petrol İdaresi'nin verilerine göre, savaş öncesinde Gazzeliler 10 milyon litresi Mısır tarafından, geri kalanı ise İsrail'den olmak üzere 22 milyon litre çeşitli türde yakıt tüketiyordu.
Ebu Muhsin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Ateşkes günlerinde Gazze'ye girmesine izin verilen yakıt miktarının hiçbir litresinden Şerit sakinleri yararlanamayacak. Yakıtlar, tıbbi ve yardım ekiplerine, uluslararası kurumlara ve kurtarma ekiplerine tahsis ediliyor. Bu durum vatandaşlar için insani felaketi derinleştiriyor.
İsrail tarafında ise ordu sözcüsü Daniel Hagari, "Bakanlar Konseyi, ateşkes öncesi ve ateşkes sırasında, hastalığın Gazze'deki siviller ve askerlerimiz arasında yayılmaması için insani nedenlerle Gazze'ye yakıt girişini onayladı. Hamas'ın tünelleri havalandırmak ve işletmek için kullanmaması için Gazze Şeridi'ne yakıt girişi genişletilmedi. Hareketi ortadan kaldırmaya ve Gazze'deki hakimiyetine son vermeye kararlıyız. Ancak Gazze Şeridi'ndeki sivil halkın acısını hissediyoruz" dedi.
Independent Arabia - Independent Türkçe, Şarku'l Avsat