BURSA ARENA / Haber Merkezi
İstanbul Üniversitesi, İktisat Politikası Yüksek Lisans Öğrencisi ve KASAM Araştırmacısı Malahat Mammadli, Azerbaycan’ın Türkiye’deki diaspora faaliyetleri üzerine Gaziantep Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yunus Emre TANSÜ ile bir mülakat yaptı. Azerbaycan Diaspora Bakanlığı’na bağlı “Karabağ Azerbaycandır Koordine Etme Derneği” Denetim Kurulu Başkanı M. Mammadli ile Doç. Dr. Tansü, Azerbaycan’ın son 30 senede nereden nereye geldiğine dikkat çektiler.
Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Doç. Dr. Yunus Emre TANSÜ. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimimi Hacettepe Üniversitesi’nde 1986-2002 senelerinde tamamladım. 2019 yılından itibaren Gaziantep Üniversitesi Tarih bölümü öğretim üyesiyim.
Bildiğimiz kadarıyla Azerbaycan Diaspora Bakanlığı’nın “Karabakh is Azerbaijan Milli Platformu Türkiye Genel Koordinatörlüğü” tarafından size fahri üyelik verildi. Koordinatörlüğün faaliyetlerinden bahseder misiniz?
İlk olarak size Karabakh is Azerbaijan Milli Platformu Türkiye Genel Koordinatörlüğü’nün faaliyet alanından bahsetmek isterim. Kısa ismiyle KİAMP dediğimiz yapının Türkiye Genel Koordinatörlüğü 2020 senesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanının dediği “Karabakh is Azerbaijan” cümlesine atfen kuruldu. Mart ayında Azerbaycan Diaspora Bakanlığı elliden fazla ülkede milli platform şeklinde genel koordinatörlükler kurdu. KİAMP Türkiye Genel Koordinatörlüğü ilk kurulan koordinatörlüklerden biridir. Aynı sene Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Genel koordinatörlüğün yöneticiliğine Dr. Elvin Abdurahmanlı atandı.
2021 yılının Şubat – Nisan aylarında KİAMP Türkiye Genel Koordinatörlüğü ekibi tarafından aylarca süren ve özenle hazırlanan dernek tüzüğü Türkiye Cumhuriyeti resmi kanunlarına uygun ve Azerbaycan Diaspora Bakanlığı’nın desteğiyle bir dernek kuruldu. Bu, 28 Mayıs 2021 tarihinde KİAMP Türkiye Genel Koordinatörlüğü bünyesinde kurulan Karabağ Azerbaycandır Koordine Etme Derneği olmuştur. Dernek, Türk dünyasına hitaben kurulmuştur ve dernek tüzüğünde resmi şekilde belirtilmiştir.
KİAMP’ın organize ettiği Karabağ Zafer TurnuvasıAğustos 2021’de Karabağ Azerbaycandır Koordine Etme Derneği tarafından Karabakh is Azerbaijan: Uluslararası Diplomasi Araştırmaları kitabının ilk sayısı editörlüğümde yayımlandı. Ekim ayında KİAMP Türkiye Genel Koordinatörlüğü ve zikredilen dernek yöneticileri tarafından alınan kararla koordinatörlüğün fahri üyesi seçildim. Günümüzde de KİAMP Türkiye Genel Koordinatörlüğü ve bünyesindeki dernek tarafından Karabakh is Azerbaijan: Uluslararası Diplomasi Araştırmaları kitabının ikinci sayısı çıktı. Şu an üçüncü sayısını hazırlamaktayız.25 Şubat 2022 tarihinde Karabakh is Azerbaijan Milli Platformu Türkiye Genel Koordinatörlüğü’nün Karabağ Azerbaycandır Koordine Etme Derneği ve Azerbaycan Diaspora Bakanlığının Desteği ile ‘‘Hocalı Soykırımının 30. Yıl Anma Programı’’ isimli konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı öğretim üyesi olarak davet edildim. Şahsım ve milletim için bunu önemli buluyorum. Nitekim Hocalı bizim de bir parçamızdır. Derneğin faaliyetleri de aksamadan sürmektedir.
Tarihi açıdan Karabağ’ın Azerbaycan ve Türk Dünyası için önemi nedir?
Karabağ, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ayrılmaz bir parçasıdır. Bunu açıkça belirtmek isterim. Nitekim Milletler Cemiyeti tarafından 1920 yılında onaylanan sınırlara baktığımız zaman Karabağ gerek arazi gerekse de etnik yapısı olarak Azerbaycan sınırları içerisinde kabul edilmiştir. Diğer taraftan Karabağ Nahcivan’ı Azerbaycan’a bağlayan ve Türkiye’yi Azerbaycan ile buluşturan büyük ipek yolları üzerinde bir konumdadır. Nitekim Türkiye ve Azerbaycan Cumhurbaşkanları tarafından imzalanan Şuşa Beyannamesi ile bu bir daha bizlere gösterilmiştir ve gelecek nesillere bir nişanedir.
Bahsettiğiniz üzere Birinci Karabağ Savaşı’nda mağlup olan Azerbaycan İkinci Karabağ Savaşı ile 30 yıl sonra kendi kadim arazilerini askeri tatbikat ile geri kazandı. Peki, 30 yılda Azerbaycan’da ne değişti ki ordu bu kadar donanımlı, ekonomi bu kadar güçlü ve halk bir o kadar birbirine bağlı halde birliktelik gösterdi? Bu değişimin belli başlı sebepleri nelerdir?
1991-1993 yılları esnasında çıkan Karabağ Savaşı zamanında Azerbaycan SSCB’den bağımsızlığını yeni kazanan bir devletti. Kendi ordusu, kendi teknolojisi, kendi ulaşım alt yapısı ve en önemlisi ise kendi ekonomik bağımsızlığı oluşmamıştı. Nitekim günümüzde Azerbaycan 30 yıl içerisinde yukarıda bahsettiğim her bir alanda büyük ilerlemeler kaydederek bu savaştan galip taraf olmayı başardı. Nitekim 30 yıl önce haksızlığa uğrayan bu halk artık kendi devletinin BM Cenevre sözleşmelerinde belirtilen sınırlar dahilinde arazi bütünlüğünü sağlamış oldu.
Tarihi açıdan bakarak Türkiye -Azerbaycan ilişkilerini değerlendirir misiniz?
Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki kardeşlik asırlara dayanmaktadır. Bunu tek bir kelime ile açıklamamız mümkün değildir. Fakat önemli olan birkaç noktayı vurgulamak isterim. Türkiye, kurtuluş zamanı Azerbaycan’da gerek maddi gerekse de manevi destek görmüştür. Çanakkale’de isimsiz o kahraman şehitlerimiz içerisinde Azerbaycanlı can kardeşlerimiz de canlarını bu topraklar için siper etmiştir. Nitekim Bakü’nün işgalden kurtuluşu esnasında da Enver Paşa ve ordusunun yaptıkları günümüzde de Azerbaycan halkı tarafından büyük gururla anılmaktadır. Günümüzde de 14 Ocak 2022 tarihinde Azerbaycan-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 30. yılı olarak kutlandığını ifade etmekten onur duyarım.
Kaynak: KASAM