Bir şeyi değerli kılan;
Ona olan ihtiyacımız mı?
Çoğunluğun ona değer vermesi mi?
Bilincimize göre puan vermemiz mi?
Değeri, bizim verip vermememizle değişir mi?
Sahip olamız mı, tadını önceden bilmemiz mi?..
Yukarıda yazılanların hepsi, değer vermemizde rol oynar. Yaşanılan bir deneyim de değer verdiğimizi, değersizleştirebilir. Akışlar yön değiştirirken, çalkantısı büyük olur. Çalkantılar değer kavramımızı yeniden yapılandırır. İnsan ve maddeye verilen değeri pek de ayıramadık!
Bir kişiye değer vermek, değer beklemek de olabilir. O kişiye olan ihtiyacımız biterse ne olacak? İhtiyacımız varken değer vermeği, sömürü çerçevesinde değerlendirebiliriz. Değer, ihtiyaçlarımızla orantılı ise ihtiyaçlarımızı en aza indirdiğimizde, değer verdiklerimiz de insan, eşya azalır mı? Evet. Ama değer verdiğin sayıca azalır, yoğunluğu sorumluluğu daha da artar.
Değersizleşmek, gözden düşmek toplumun önemli bir yapışkanıdır. Sosyal kaygılarla verilen değer, kalabalık olduğunda bir güce de ulaşır. Değer vermek, zamana, mekana göre değişiyorsa çok da değerli değildir. Yatay akışta ve dikey akışta değer kavramının anlamı farklılık gösterir. Yaşam için ihtiyaçların o an için değeri çoktur. İhtiyaç fazlası ürün veya söz kimin için değerlidir? Değer verdiğimiz bizden sorumluluk ister. Çocuğumuz değerli ise, ona zaman, para harcarız.
Gözümüzde büyüttüğümüz herşey, dağ gibi varıldığında küçülür. Değer verdiğimiz de değersizleşebilir. Hatta akıl olduğundan daha fazla değer vererek, onun elimizde patlamasına sebep olabilir. Hele biz onu sınırlayıp bir kutu içine yerleştirirsek. Verdiğimiz tanım, yenilenmediğinden çürür. Bu biraz da not vermeye benziyor. İnsanları devamlı “iyi-kötü” diye ayırarak aklın kendisini “yeniden bakma” zahmetinden korumasının oyununa geliyoruz bence.
Dikey akışta değer, ihtiyacımızla ilgiden çok, olgunlaşmamızla ilgilidir. Bir insanın diğer bir insana değer verme hakkı yoktur bence. Ayrıca mükemmel bir düzeni fark ederek, değerlendirmeye nasıl cüret ederiiz ?
Değer, var oluşa, var olan her şeyi de kapsar. Mesela, kendi çocuğumuza ayrılan zaman, para diğer çocuklara da paylaştırılır. Olgun insan, değersizleşmeye de önem vermez, çünkü değer kavramı varoluşun, doğal ve öz halidir.