Ruhumuzun içinde bulunduğu bir kap vardır. Bu kap, başkalarından etkileşir ama başkalarına bağımlı olarak genişleyemez. Başkasının onayı, başarılı bulması onu genişletmez. Gerçek başarı ve mutluluk istiyorsak, bilinç kabının genişlemesini dilemeliyiz ki o da bize bağlı!

Peki, bizler neler diliyoruz?

Sağlık, para, mutluluk, huzur. Bilinç kabımızın genişlemesine önem vermedikçe bu dilekler başkalarının izin verdiği anlarda, geçici olarak yaşanır.

Örnekleyelim: Sağlık dilemek. Kimden? Varoluşun, yaratılışın kaynağından, öyle mi? İyi de bize verilmiş olanı kullanmadan, dileme hakkımız normal mi? Elini kullanmadan, yazar olmak istemeye benzemiyor mu! Sizce bu dilek, ciddiye alınır mı? Varoluşumuzun içinde hastalık da olacağını sanmıyorum. Yaşlılık nedeni ve kazalar da bile payımız olabilir!

Evet, bilinç kabımızın bir enerji balonunun içinde olduğunu hayal edelim. Bu balondan boşa enerji kaybediyoruz. Nasıl mı? Korku, hırs, kaygı, beklenti, kesin doğru, kıyaslamalarla. Neden devamlı şu güzel, bu çirkin, şunu sevdim bunu sevmedim diye ayırım yapıyoruz? Neden sürekli şu, bunu dedi, bu bunu yaptı diye enerji balonumuzdan hava kaçırıyoruz? Neden bu öldü, şu hasta diye üzülüyoruz? Neden hem kendimize, hem başkasına devamlı not veriyoruz? Başkaları ile kaybettiğimiz zamanın yarısını kendimize harcasak yeter. Bizler bu engelleri kendimize koyup, kabımızı bilinçsizce nasıl da bilinçsizce daraltıyoruz. Enerji balonu sıkışıp kabımızı sarıyor, soluk alamaz hale geliyoruz. Zıtlıkların birbirine aktığı, devamlı titreşen, akan bir oluşumun içinde olduğumuzu, maalesef kabımız daraldıkça, fark etmemiz de azalıyor. Bilinç kabının daralması gerçek ölümdür, cehennemdir.

Arkadaşlar, öleceğiz!

Ölüm, kaza ya da hastalıkla gelecek. Kabımıza sıkıca sarılmamız oluşumu daha da zorlaştıracak. Her üzülme, sinirlenme kabımızı kalınlaştıracak. Ölüme üzülme hakkımız var mı? Poh, kendimizi nasıl da bir şey biliyormuş sanıyoruz, bu nasıl da kendimizi bilmemezlik! Ya korkmak? Tamamen varoluşa güvenmemektir. Oysa varoluşumuzun tek amacı bilinç kabımızı genişletmek, esnek hale dönüştürmek, akışa katılmakdır. Bununla ilgili tüm donanım hazır. Varoluş da genişleyip daralmaktadır. Bizler genişlemeye katılmayı ancak bilinçle seçebiliriz. Bilinç kabının genişlemesi, ölümsüzlüktür, cennettir.

Arkadaşlar, öleceğiz!

Bu oluşuma ne sevinelim, ne üzülelim, bence ne yapmamız gerektiğine odaklanalım. Ruhumuzu sıkıştırdığımız bilinç kabını nasıl genişletiriz? Bu kap esnedikçe huzur, başarı, sağlık doğal olarak oluşacaktır. Gerçekte ölmeme hali kabımızın genişlemesidir. Bize verilmiş olan yetileri ortaya çıkarmak için gözlem ve dikkat şarttır. Sorgulayalım, öğrenelim ve kendimize not vermeden, yargılamadan gözlemleyelim.

Hepimize kolay gelsin.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.