Bağlılık, sevgi ve saygı ile birlikte içten gelen bir yakınlık duygusu olup, bağımlılık gibi zarar vermez.. Çocuk ve ebeveyn ilişkilerinde bağlılık, çocuk ile ona bakan kişi arasında gelişen sevgi bağı ve bunun sonucunda çocuğun sosyal yönünün gelişmesiyle ilgilidir..
Bağımlılık ise; bir nesneye koşullanmak ve o şeye iradeyi aşar derecede bağlı olma durumudur.. Bağımlılık, zarar verici sonuçlar doğurmasına rağmen vazgeçilmesi de çok zor olan davranıştır. Beyni ve davranışları olumsuz etkileyen farklı bir olgudur.. Alkol, sigara, uyuşturucu gibi maddelere olan düşkünlük bağımlılık yaratabilir.. Yine kumar ve bunlara bir de sosyal medya kullanım bağımlılığı eklenmiştir...
Vazgeçilmesi ve kurtulunması güç olan ve profesyonel yardımlarla tedavi gerektiren bu bağımlılıklar zararlı ve hatta tehlikelidir.. Örneğin, ciddi bağımlılığı olan kişiler bu alışkanlıklarından vazgeçmedikleri sürece, içsel çatışmaları aile ilişkileriyle devam eder ve toplumla da çatışır noktalara gelebilir.. Nice evlilikler duyuyoruz ki kişi; böyle bir illete takılmış, kopamamış ve saplandığı bu musibet Onu, artık bir çatışmalar sürecine sokmuş; evini yuvasını dağıtmaya kadar götürmüştür.
Çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki; bütün bağımlılıklar birer beyin hastalığıdır.. Kişi, zamanla da davranış bozukluğu gösterdiği için sosyal hayattan soyutlanıp sadece kendisi gibilerle birliktelik sürdürebilecektir. Oysa ki hiç bir kötü alışkanlık, insanın sevdiklerine hasret kalmasına değmez.. Eşinden, evlatlarından kopmasına değmez..
Evlilikler bitiyor, yuvalar yıkılıyor hele bir de çocuklar küçükse olan onlara oluyor...
Tabiki evliliklerin bitme nedeni sadece bağımlılıklar yüzünden olmuyor; farklı nedenlerle de sonlanabiliyor.. Bazı evlilikler her ne sebepten olursa olsun iyi gitmeyebiliyor, iyi bitmeyebiliyor da.. Bu yüzdendir ki çoğu evliliklerde, ayrılıklar olmasa dahi iki kişilik yalnızlıklar yaşanıyor..
Aileden başlamak üzere karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü, fedakarlık ve muhtelif alışkanlıklara karşı iradeli davranma her insana yakışacak güzel olgulardır. Kişiden aileye, aileden topluma ve devletlere kadar geçerli bir davranışlar zinciridir tüm bunlar.
Sadece evlilikte değil tüm toplumsal ilişkilerde bireylerin birbirine sevgi ve saygı ile bağlı, kötü alışkanlılar ve bağımlılıklardan uzak olduğu; sağlıklı, mutlu ve neşeli geçen bir hayat hepimizin ideali..
Umarım herkes için hep böyle olur bu hayat..
Umarım herkes sağlıklı yaşasın ve mutlu olsun..
Hoşca Kalın..
Bağımlılık ise; bir nesneye koşullanmak ve o şeye iradeyi aşar derecede bağlı olma durumudur.. Bağımlılık, zarar verici sonuçlar doğurmasına rağmen vazgeçilmesi de çok zor olan davranıştır. Beyni ve davranışları olumsuz etkileyen farklı bir olgudur.. Alkol, sigara, uyuşturucu gibi maddelere olan düşkünlük bağımlılık yaratabilir.. Yine kumar ve bunlara bir de sosyal medya kullanım bağımlılığı eklenmiştir...
Vazgeçilmesi ve kurtulunması güç olan ve profesyonel yardımlarla tedavi gerektiren bu bağımlılıklar zararlı ve hatta tehlikelidir.. Örneğin, ciddi bağımlılığı olan kişiler bu alışkanlıklarından vazgeçmedikleri sürece, içsel çatışmaları aile ilişkileriyle devam eder ve toplumla da çatışır noktalara gelebilir.. Nice evlilikler duyuyoruz ki kişi; böyle bir illete takılmış, kopamamış ve saplandığı bu musibet Onu, artık bir çatışmalar sürecine sokmuş; evini yuvasını dağıtmaya kadar götürmüştür.
Çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki; bütün bağımlılıklar birer beyin hastalığıdır.. Kişi, zamanla da davranış bozukluğu gösterdiği için sosyal hayattan soyutlanıp sadece kendisi gibilerle birliktelik sürdürebilecektir. Oysa ki hiç bir kötü alışkanlık, insanın sevdiklerine hasret kalmasına değmez.. Eşinden, evlatlarından kopmasına değmez..
Evlilikler bitiyor, yuvalar yıkılıyor hele bir de çocuklar küçükse olan onlara oluyor...
Tabiki evliliklerin bitme nedeni sadece bağımlılıklar yüzünden olmuyor; farklı nedenlerle de sonlanabiliyor.. Bazı evlilikler her ne sebepten olursa olsun iyi gitmeyebiliyor, iyi bitmeyebiliyor da.. Bu yüzdendir ki çoğu evliliklerde, ayrılıklar olmasa dahi iki kişilik yalnızlıklar yaşanıyor..
Aileden başlamak üzere karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü, fedakarlık ve muhtelif alışkanlıklara karşı iradeli davranma her insana yakışacak güzel olgulardır. Kişiden aileye, aileden topluma ve devletlere kadar geçerli bir davranışlar zinciridir tüm bunlar.
Sadece evlilikte değil tüm toplumsal ilişkilerde bireylerin birbirine sevgi ve saygı ile bağlı, kötü alışkanlılar ve bağımlılıklardan uzak olduğu; sağlıklı, mutlu ve neşeli geçen bir hayat hepimizin ideali..
Umarım herkes için hep böyle olur bu hayat..
Umarım herkes sağlıklı yaşasın ve mutlu olsun..
Hoşca Kalın..
Bağlılıktan bağımlı hale geliyorsak, bunda bağlayıcının rölünün zayıflığı ve etkinliğini kaybetmesi değil midir ? Saygılarımla...