Yazı yazmaya teşebbüs etmeme sebep oldu tabii ki...
Müstehzi ifadeler kullanmamaya dikkat ederken, okuyucularımı da intizar ediyorum.
Tahayyül bile edemeyeceğim bir yol açıldı önümde ki; hem de havsalamın alamayacağı bir şekilde... Mütereddit olmadan ve tumturaklı anlatımlardan uzak kalarak sergüzeştimin bir kısmını yazmaya başladım.
Müstesna bir şahsiyet vesile oldu yazmama, ne mutlu hem ona hem de bana...
Müphem olmaktan kaçınmıştım şimdiye kadar. Bildiğim kadarı ile okuyucularım da benim gibiydiler, müşkülpesent insanlar değildiler sonuçta...
Yeknesak bir hayat sürerken hepimiz, filhakika bazen durup dururken de şapparig gibi insanlarla da, olaylarla da karşılaşabiliyoruz. Tabii ki bazen nazenin insanlarla da karşılaşabiliyoruz. Nazenin insanlarla vuslat anımız daha çok keyif veriyor bizlere... Mezkur insanlarla namütenahi bir hayatı yaşamak başlı başına bir keyif zaten...

Hayatın kendisi meşakkatli zaten... Hülasa yaşayacaksan nazenin insanlarla yaşayacaksın yoksa hayatın, hazin bir öyküye döner. Biraz bedbin yaklaştım biliyorum ama peyderpey üzerimden atacağım bedbinliği. Yoksa lalettayin bir insan olmayı göze alamam, ben başıma geleceklerin hissikablelvukuunu taşıyan bir insanım.

Yakamoz gibi parlıyor gözlerim şimdi, bir terennüm tutturmuş gibi iç sızımı bastırarak yazıma devam ediyorum. Hasbelkader yazımı okumaya devam ediyorsanız vakur bir şekilde devam ediniz lütfen. Çünkü; malumatfuruş biri gibi değil de gayet dostane bir şekilde sizinle hasbıhal etmek niyetindeyim.
Bu haftaki yazımın kifayeti, beyhude bir etkiyi bırakacaksa şayet üzerinizde bu yazımın etkisinden mahfuz kalmanızı dilerim.

Yazımın şirazesinin bozulduğu gibi bir hissiyatın içinde değilim lakin bu konu ile ilgili bir tevatürün olmadığı ya da olmayacağını da düşünmüyor değilim hani. Mamafih böyle bir şey olacaksa da bunun çok teferruatına girmek de istemememe rağmen gönlümden geçen ve teveccüh ettiğim bir eyvallah çekip yazmaya da yaşamaya da devam etmek olacaktır.

Naçizane, merdümgiriz bir adam olarak behemehal yazmaya devam etmek istiyorum. Siz okuyucularımdan istirhamım; sizler ki, babayani insanlar olarak yazılarıma bir göz gezdiriniz.
Faraza; ben ünsüz bir yazarım lakin sizler kadirşinas insanlar olduğunuz için ben ünlüymüşüm gibi beni okuyorsunuz. Tabi okumanız neticesinde; ben sermest bir şekilde muhtelif konularda sallayıp gidiyorum.


Şimdi...
Buraya nasıl ve nereden geldiğimi anlatayım...
Benim geleceğim, oğlum, bana doğum günü hediyesi almış.
Lügat365 (bazı kelimeler çok güzel) isimli bir kitap... Unutulmakta olan 365 kelimenin tekrar can bulduğu bir kitap. Bu kitaptan alıntıydı başta yazdığım kelimeler, anlamlarını da kısa kısa aldım yazımın altına ben, kitapta biraz daha uzun anlatılmış.
Hediye seremonisinin en can alıcı noktası, "kitapta ayracı koyduğum yer önemli" demişti hediyesini verirken oğlum.  Tabii ki ayracı koyduğu sayfayı açtım ben de ve açtığın gibi de kelimelerin en babası ile karşılaşmam bir oldu: BABA...

Baba (Kızan, karışan, sinirlendiren. Koruyan, sarılan, özlenen; manası yokluğunda daha iyi anlaşılan kişi. Birçok dilde benzerlik gösteren kelime, "ba" çocuk sesinden türetilmiştir)...


Ve karşı sayfa da Can Yücel, nam-ı diğer CAN BABA...;

"Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardanbitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla-
ha düştü, ha düşecek...

Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.."
 
Berhudar ol evladım !..

Sayende doğum günümde babalar gibi hissettim.
Dilerim aynı duyguları hissettiren bir oğlun olsun senin de...
Kızın da olsun ama...
Ölümsüzlüğü hissetmiş olursun babalar gibi... Kardeşinle birlikte bana hissettirdiğiniz gibi...

Eyvallah !...    


* Teşebbüs
(açık bir niyetle işe başlamak)

* Müstehzi (Alaycı ve aşağılayıcı)
* İntizar (yolunu gözleme)
* Tahayyül (hayalde canlandırma)
* Mütereddit (kararsız)
* Tumturaklı (gösterişli)
* Sergüzeşt ( hayat hikayesi)
* Müstesna (benzeri az bulunan)
* Müphem (anlaşılmaz)
* Müşkülpesent (zor beğenen)
* Yeknesak (değişmez)
* Filhakika (hakikaten)
* Şapparig (şapur şupur öpen ağabey)
* Nazenin (ince ve narin yapılı)
* Vuslat (kavuşma)   
* Mezkur (sözü edilen)
* Namütenahi (sonsuz)   
* Meşakkatli (sıkıntılı)
* Hülasa (işin özeti)
* Hazin (üzüntü yaratan)
* Bedbin (karamsar)
* Peyderpey (yavaş yavaş)
* Lalettayin (sıradan)
* Hissikablelvuku (önsezini)
* Yakamoz (uyarıldığında ışık saçan tek hücreli deniz canlısı ve bu canlıların denizde oluşturdukları parıltı)
* Terennüm (alçak sesle şarkı söylemek)
* Sızı (ince acı)
* Hasbelkader (tesadüfen)
* Vakur (ağırbaşlı)
* Malumatfuruş (bilmişlik yapan)
* Hasbıhal (sohbet)
* Kifayet (bekleneni karşılama)
* Beyhude (yararı olmayan)
* Mahfuz (korunmuş)
* Şiraze (düzen)
* Tevatür (ağızdan ağıza dolaşan söylenti)
* Mamafih (bununla birlikte)
* Teferruat (ayrıntılar)
* Gönül (sevgi, aşk, arzu, merhamet, hoşgörü gibi duyguların yürekteki barınağından) * Teveccüh (yüzünü dönme, yönelme)
* Eyvallah (teşekkür etmek, razı gelmek)
* Naçizane (haddim olmayarak)
* Merdümgiriz (kalabalıkları sevmeyen)
* Behemehal (her ne olursa olsun)
* İstirham (rica)
* Babayani (görmüş geçirmiş)
* Faraza (farz edelim ki)
* Kadirşinas (değerbilir)
* Sermest (kafası güzel)
* Muhtelif (çeşitli)
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.