Kendinden kaçmış olmanın dayanılmaz cazibesi ele geçirdiğinde kalbini, kapılıp gidersin hazlara. Derin bir nefese sığar huzur, içine çekersin bir anlık! Uykusuz gecelerde, kahreden düşüncelerle boğulursun sabaha kadar. Ölürsün, yeniden doğarsın doğan güneşle.
Kurallara uymanın mutsuzluğu içinde mutlu ederken herkesi, kuralları yıkmanın huzuruyla, bencilliği katık yapıp başına, başını yersin, başına ördüğün çorapla birlikte. Yedikçe ölürsün ve tekrar dirilirsin istemesen de. Yaşamak zor ve benim gücüm tükendi.
Bırakıp gitmek dönüşü olmayan yere, küçük dünyamın karanlığına.
Kendimi bırakışın hazzında, bir anlık neşenin mutsuz ettiği insanlar, pişmanlığımı yüzüme vuruyor bencil bakışlarıyla ve bakışları delerken kalbimi, yargısız infazlarla sallandırıyorlar beni dil ağacında, ölemiyorum. Oysa ne hoş geliyor kaybetmemek isterken kaybettiğim heyecan.
İncir çekirdeğine sığacak vurdumduymazlığa bulanmış huzur için harcadım yılları, tükendi. Bırakın yalnızlığımla başbaşa, salmışken tasmasını tüm hayırların. Acı dolu sözleri çekin kulağımdan. Ruhum çırpınırken içimde bir köşede, üşüyorum.
Bırakıp gitmek dönüşü olmayan yere, küçük dünyamın karanlık boşluğuna. Savruluyorum.
Örtün üstümü, üstüme sitemler atıp avuç avuç. Çıkmayayım umursamazlığın rahatlığından, yükümü devirmiş olmanın hafifliğinde tattığım lezzetin içimi dolduran sarhoşluğundan. Kendini bulmak buymuş demek! Gömün beni ayılmadan.
Tattım, prangasız koşmayı yalın ayak, ayaklarım yere değmeden birkaç adımda olsa. İçimdeki çocuğa baktım uzun zaman sonra gülüyordu ilk defa. Ayılmak istemiyorum, çok görecek yaşam, görmeden gömün, yüzüme vurmadan.
Bir kez olsun susa susa dibini bulmuşken sessizliğin, bırakın ya da neyse en iyisi boş verin. Yaşayalım çizdiğimiz sınırlarda öylesine. Beceremedim kalıpların içinde hayata dahil olmayı. Hor ve çok gördüler, incindiğimi görmeden. Her şeyin bir yakışanı vardır ya ben yakışamadım hayata ve bir yana!
ozkangunal@ozkangunal.com
https://www.ozkangunal.com/
Tel: 0536 380 79 54