Bursa Arena E'Gazete
2024-10-03 02:05:40

Allah’ın Zikri? -5-

ÖZKAN GÜNAL

03 Ekim 2024, 02:05

İnsan Allah’ı tecellisinde zikretmeyi nasıl gerçekleştirir? Künt-ü Kenz sırrı, gizli bir hazine diyor ona. O hazine nedir? En büyük hazine, en büyük sır yine Allah’ın Kendisidir. Bir sırdır Allah ve pahası olamayan bir hazinedir. Bize Regaip Kandili’yle gaybın anahtarı verildi. Şimdi o sandığı açacağız, hazinelere ulaşacağız. En büyük hazine ve sır olan Allah’ın Kendisine ulaşacağız yani iman ehli olacağız. Allah, “Ey iman edenler” derken, “Ey Bana ulaşmayı dileyenler ve ulaşanlar” demek istiyor.

Peki, nedir o gizli hazinenin açılması gereken sandığı? Onun cevabını da yine Cenab-ı Allah Kendisi veriyor. O hazinenin bulunduğu yer “Gönüldür.” Mevlâna Hz, “Allah Hz. İbrahim ve Haz İsmail’e o taştan Beytullah’ı yaptırdı ama Kendisi içine hiç girmedi” diyor. Bir semboldür dedik ya, temsil ettiği şeyden dolayı kutsaldır ve değerlidir. Ama temsil ettiği şeyi bir kenara bırakır da onu temsil edene bir anlam ve kutsiyet yüklersen, putperestlikten farkı yoktur. Çünkü ötekileştirdiğin her şey puttur. Allah’ı yaşamın dışına, Kendi tecellisinin dışına ötekileştirerek zikredeceksin ama O’nu temsil edene kutsiyet yükleyeceksin, olmaz öyle şey. Bu nereden geliyor? Kendini gayrılık anlamında müstakil olarak zikreden bilinç her şeyi gayrılık anlamında müstakil olarak zikreder. Allah yok ama evi burada! “Kendi kudret eliyle yaptığı gönül Beytullahlarından da hiç çıkmadı” diyor Mevlâna Hz. devamında. Nereye işaret ediyor? Senin bildiğin şey, seni kendi gerçekliğine arif kılmıyorsa yani Cenab-ı Resulullah Efendimizin, “Nefsine arif olan ancak rabbine arif olur” deyişi. Tecellisine arif olursan tecelli edene arif olursun, çünkü tecelli, tecelli edenin tecellisi olduğu için bizzat tecelli edenin kendisidir de. Derler ki, “Allah kadirdir her şeye gücü yeter” ama her şeye gücü yeter ve kadirdir diye zikrettiği Allah’ı da ötekileştir, “Dünyada yok” der. Kendi yarattığında, şu yaşamın içinde Allah olamaz! Hani her şeye gücü yetiyordu? Yarattığında zahir oluşu, yarattığında mevcut ve mümkün olarak bulunuyor oluşu, Allah’a zeval mi getirir? O Kadirdir, O’na zeval getirir mi hiç. Sen ötekileştirerek Allah’a ait özellikleri zikredersen o özellikleri de ötekileştirmiş olur kendi zannınca tanımlarsın. İşte, “Mümin kulun gönlüne sığdım.” O mümin kul denilen, “Kendi kudret eliyle yaptığı Beytullahlardan da hiç çıkmadı” denilerek işaret edilen yerdir.

İşte o gaybın anahtarı yani zikrullah bizde gönlü oluşturur. Bizde, Hz. Muhammed’le zikrettiğimiz o kutsi değerleri oluşturur. Bu değerlerin oluşmuş olması, bizim insanlığımızı kendimizde zahire getirişimiz olur. Zikrettiğimizin tecellisine zikirle vardığımız zaman buluşma gerçekleşir, ulaşmış olmak gerçekleşmiş olur. Halktan Hakk’a uruc denilir ona. Halk denilende Hakk’ı zikretmeye uruçtur o! Biz halkı halk olarak Hakk’ı da gayıpta Hakk olarak zikrediyoruz. Halktan Hakk’a uruc, halkı Hakk olarak zikretmeye uruçtur. Ne zaman zulmaniyetten rahmaniyete, batıldan Hakk’a yönelip, halkı Hakk olarak zikretmeye başladık, işte o zaman uruc ettik. Hakk’ın zikri bize bunun için verildi. “Allah bütünden Kendisini zikrediyor” denildi. O zaman sen de bütünden Allah’ı zikret. Bütünün kendisine ait kendiliğini tanımlayan esmaları zikrederken gayrılık anlamında müstakillik yüklediğin için ikilikteydin ve kendine cahildin. “Şimdi o tecellide Allah’ın Kendisini zikret” denildi. Esmayı zikretmeyi bırak Allah’ı zikret ki Allah’ın Kendisini zikredişinin bütünlüğüne dâhil olabilesin. Gayrılık anlamı yüklemekten kurtulabilesin. Gönül denileni kendinde oluşturabilesin. Çünkü gönül denilen şey Allah’ın tecelligahlığındaki varlığın bütünlüğüne verilen isimdir. Varlığımız zaten Allah’ın tecellisidir. Bizim o tecelliyi kendi zannımızla perdeliyor oluşumuz, gönül dediğimizi perdeliyor oluşumuzdur. İşte, o perdelerden arınmak lazım.

.....

Yazının devamı için tıklayınız

.....

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.