HAFTALIK - Siyasette Ağustos Böceği Söylemleri..

Kurban Bayramı tatilinde, uyarılara rağmen yapılan kutlama ziyaretleri, nişan-düğün-asker uğurlama törenleri ve sahillere akın eden insan seli korona virüs salgınını yeniden azdırdı.

Bayram sonrası ise, (4 Ağustos 2020 Salı) Lübnan’da yaşanan korkunç patlamanın yarattığı insanlık dramı, Malatya depremini, Hakkari ile Ankara Gölbaşı’ndakiler başta olmak üzere, yurt çapında meydana gelen trafik kazalarında yaşanan can kayıplarını, Ayasofya’da Taliban bayrağı açılmasını, İstanbul Sözleşmesi tartışmalarını geri planda bıraktı.

Patlama sonucu savaş alanına dönen Lübnan’a yardım için Türkiye ve dünya ülkeleri harekete geçerken, Simpson dizisinin Beyrut’taki patlamayı önceden bildiği iddiası ortaya atıldı.

Donald Trump'ın ABD başkanı olmasını, corona virüsü, Facetime, akıllı saat ve kripto paranın da aralarında bulunduğu bir çok önemli olaya, (daha yaşanmadan) bölümlerinde yer veren dizi, Beyrut'ta yaşanan patlamayı da önceden bilmiş miydi?

Simpson hayranları, Beyrut patlamasının ardından bu görüntüleri paylaşmaya başladı. Dizinin bir bölümünde Homer Simpson, depodan patlayıcı satın alarak evine götürüyor, ancak yanlışlıkla yakınca tüm şehir alevler altında kalıyor.

İÇ SİYASETTE HER ŞEY ŞAKA GİBİ

İç siyasetteki gelişmelere gelince… Hepsi şaka gibi sanki…

- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Beyrut’taki patlamaya neden olan 2 bin 750 ton amonyum nitratın 6 yıl önce İstanbul Boğazı’ndan geçtiğini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla üzerinde durduğu Kanal İstanbul basit bir konu değil, Türkiye için stratejik bir güvenlik meselesidir" dedi !!!

- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar Ankara’ya geldi, önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından kabul edildi. Peki KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı nerede? Neden KKTC’ye giden Devlet yetkilileri onu ziyaret etmiyor, neden Ankara’ya o davet edilmiyor? Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’ya küs, O’nu muhatap almıyor. Sebebi ise Mustafa Akıncı’nın “Kırım’ın ilhakı” gibi Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağlanması ihtimalinin “korkunç” olacağını açıklaması. Kendisinin Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen gibi olmayacağını söylemesi.

- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, Ayasofya Camii'ne giderek namaz kılmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti. Akşener'in Millet İttifakı’ndan ayrılmasını öneren Bahçeli. “Sayın Akşener’in, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde evine dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır’ dedi.

Akşener ise bu öneriye şu karşılığı verdi:

"Ben aracılığınız ile Sayın Erdoğan'a çağrıda bulunmak istiyorum. Ortağıyla ilgilensin. Ne zaman Sayın Erdoğan'ın ilgisi azalıyor Sayın Bahçeli başta ben olmak üzere partime sardırıyor. Biz bundan bıktık. Lütfen ortağıyla ilgilensin. Türkiye'nin özellikle ekonomi noktasında problemleri olduğu bir dönemde, üzerine salgın yaşadığımız bir dönemde esnafımızın, işçimizin, işsiz gencimizin, tarımımızın birçok sorunu varken, milletin sesini duymak yerine, o sese bir cevap vermek yerine siyasi magazinle meşgul olmasını da hiç hoş bulmadığımı, hiç hoş olmadığını ifade etmek isterim.”

‘İNCE’ MESELELER

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, parti yöneticilerinin söylem ve tavırlarından incinmiş. Anlatılanlara göre Muharrem İnce, CHP’nin (25-26 Temmuz 2020’deki) 37. Olağan Kurultayı’nda kendisine, şanına yakışır bir oturma yeri ayrılmadığı, (tıpkı Ayasofya’da ilk namazın kılındığı gün Sultanahmet meydanında seccadesiyle baş başa kaldığı gibi) kurultay salonunda da rastgele bir yerde sığıntı gibi oturduğu, üstelik bazı delege ve yöneticilerin onur kırıcı sözler söylediği için kırgındı. Çevresi, CHP’den ayrılıp yeni bir parti kuracağını söylüyor o susuyordu. İnce, CHP yönetimi tarafından bölücülükle suçlanınca attığı tweette "Değişime imza veren Milletvekillerini, Belediye Başkanlarını, Kurultay Delegelerini dışla sonra dostlarınla hayal kur. Bölücü olan kim?" diyerek hem Kılıçdaroğlu ekibine cevap verdi hem de yeni bir parti kurmak istemesinin başka sebepleri de olduğunu kaydetti.

Gazeteci Saygı Öztürk, parti kurma kararı kesinleşirse konuşmaya başlayacak olan İnce’nin, Cumhurbaşkanı seçimi gecesi neden açıklama yapmadığını, (CHP Genel Merkezinden telefon edilerek ‘otursun oturduğu yerde, açıklama yapmasın, Kemal Kılıçdaroğlu açıklama yapacak’ denildiğini, alkol almadığını, tehdit edildiği, kaçırılıp ayakları bağlanarak helikopterden sarkıtıldığı iddialarının doğru olup olmadığını) açıklayacağını ima ediyor.

Gazeteci ve CHP eski milletvekili Mustafa Balbay’a göre, Muharrem İnce 4 ilde bazı isimleri arayarak ‘İl Başkanım olur musun?’ diye sordu ve olumlu cevaplar aldı. Birikimli ve tecrübeli bir siyasetçi olan Muharrem İnce’ye parti sahip çıkmalı. İnce aleyhinde konuşan Genel Başkan Yardımcıları Kılıçdaroğlu tarafından uyarılmalı, hatta bunlar MYK dışında bırakılmalı, eski Genel Başkanlar ve hatırı sayılır isimler Kılıçdaroğlu’yla görüşüp bir uzlaşma sağlamalı.

Eski parti yöneticisi Mehmet Bekaroğlu ise, Muharrem İnce’nin 8 Ağustos’taki ilk Parti Meclisi toplantısından sonra açıklanacak yeni MYK listesinde Genel Sekreter yapılmasını öneriyor.

BERGAMA KOZAK YAYLASI BAĞYÜZÜ KÖYÜ’NDEKİ ATATÜRK ANITI

Yazımı, Türkiye’deki Atatürk anıtlarının en farklısı olan BERGAMA KOZAK YAYLASI BAĞYÜZÜ Köyü'ndeki Atatürk Anıtının öyküsünü aktararak tamamlamak istiyorum. Anıtta Atatürk, golf pantolonlu spor takım giysisi, başındaki kasketiyle bir kayanın üzerine oturmuş, elini üst üste dizilmiş beş kitaba dayanmış olarak dinlenirken görülüyor. Milli Mücadele, Cumhuriyet, Devrimler, Bilim ve Sanat ile Nutuk olan bu kitapların adları uzaktan okunabilecek büyüklükte harflerle sırtlarında yer alıyor.

Yaşamını Almanya’da sürdüren 30 yıllık eğitimci, doğa sever SÜHA ŞEN, Kozak yaylasında fıstık çamları arasında yürüyüş yaparken bir heykel kaidesi görünümündeki iri bir kayayı görür ve köye giderek muhtara bu kayanın bulunduğu araziyi almak istediğini söyler. Arazi sahibi Bağyüzü Köyünden YÜCEL KORAY, Süha Beye bu araziyi ne amaçla istediğini sorar. Süha Şen’den ‘Bu kayanın üzerine bir Atatürk Anıtı yaptırmak istiyorum’ yanıtını alan arazi sahibi ‘Bu amaçla almak istediğin araziyi parayla satmam. Çamlığımdan sınırını sen çiz, istediğin kadar araziyi bu amaç için benim armağanım olarak kabul et!’ der.

(Kayadaki yazı) ŞAŞIRMA EY YOLCU! DAHİLER HER AN YALNIZDIRLAR. ONLARI ÖLÜMSÜZ YAPAN DÜŞÜNCELERİ VE ESERLERİDİR.