Uzun süredir Türkiye’de hukukun nasıl işlediğini sorgulamamıza kanıt teşkil edecek sayısız örnek var. Bunlardan biri de Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilen 5 teğmen ile 3 disiplin amiri komutanla ilgili karar.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı (K.K.K.) Yüksek Disiplin Kurulu’ndan ( Y.D.K.) yapılan oylamada 5'e 4 gibi kritik bir sayıyla ihraç kararı çıkması, bu kararın idari mahkemede nasıl değerlendirileceği sorusunu akıllara getiriyor.
Peki, ordudan ihraç edilen teğmenlerin yeniden göreve dönme ihtimali var mı? Bu sorunun yanıtını, Hava Kuvvetleri’nin tek Yüksek Lisans ve doktora yapmış hakim subayı, Askeri Savcı/ Hakim, emekli Albay Ahmet Zeki Üçok veriyor:
‘Ben böyle bir sonucu beklemiyordum. Ben 9-0 bekliyordum. Ama bu tabloya baktığımızda görüyorum ki YDK üyeleri kendi iradeleriyle bu kararı verdi. Bana göre yanlış karar verdiler, kesinlikle yanlış. Ama neticede bir kurulun kararı var ortada. Ben saygı duyuyorum derken hukukçu olarak saygı duyuyorum. İçerik olarak doğru bulmuyorum. Bu oy oranıyla idare mahkemesinden bu kararın onaylanmasının imkanı yok. Yani mutlaka bozulur. Mutlaka kararın bozulacağını düşünüyorum. Çünkü içeride (YDK içinde) hukukçu olan bir arkadaşımız var. O bence konuşmalarıyla etkili de olmuştur diye düşünüyorum. Bu beş dörtlük oy bence başta Cumhurbaşkanı ve Bahçeli olmak üzere, ayrıca bana dava açan köşe yazarları vardı, onlara da büyük hayal kırıklığı olmuştur.'
Kara Kuvvetleri Komutanlığı (K.K.K.) Yüksek Disiplin Kurulu ( Y.D.K.) üyelerinin 4’e karşı 5 oy ile aldığı karar (isimlerin üstü kapatıldı)
AVUKATLAR NE DİYOR
Teğmenlerin avukatı Mustafa Güler de, karardaki bir başka çelişkiye dikkat çekiyor::
''Suçlama temelsiz ve mesnetsiz. Çünkü teğmenlerin amirleri olan komutanları için 'neden teğmenlere tören bitiminde de böyle bir yemin yapamayacaklarına dair emir vermediniz' diye bir suçlama yönelttiler. Onları o yüzden TSK'dan ayırdılar. Teğmenlere ise 'emir verilmesine rağmen neden kılıç çatıp yemin ettiniz' dendi. İkisi birbiriyle çelişiyor. Bu karar mantığa aykırı. Emir de yoktu.''
İhraç sonrası sivil kıyafetle Anıtkabir’i ziyaret eden teğmenlerin avukatları, dava sürecini başlatabilmek için Yüksek Disiplin Kurulu kararına ilişkin tüm belgelerin kendilerine verilmesi gerektiğini de vurguluyor.
ATATÜRK VE HARBİYELİ ANITI
Kara Harp Okulundaki dev heykeli hiç gördünüz mü bilmem… 'Atatürk ve Harbiyeli Anıtı'nı..
Prof. Dr. Tankut Öktem imzası taşıyan heykelde bine yakın figür ince ince işlenirken, Atatürk hem rölyef olarak, hem de elinde kılıç, Türk askerine öncülük edişiyle yer alıyor.
Bu görkemli heykeli 1992 yılında Amerikan Time Dergisi kapak yapmış, içindeki makalede, ta o yıllarda Türkiye’de laiklerle islamcıların birbirleriyle kapışması irdelenmişti. (Kaynak:Nursun EREL)
BİR YORUM: Harp Okulu mezunu bir emekli subaydan gelen bilgidir;
Nursun hanım (Nursun EREL) merhaba. Elinize sağlık. O anıtın yapımına biz harp okulu 4. Sınıftayken başlanmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam o günlerde harbiyede okuyan dört sınıftan harbiyeliler arasında bir seçim yapılmış ve heykelde o arkadaşlarımızın yüzleri imgelenmişti. Yani o anıt gerçek kişilerden oluşmaktadır. Orada yüzleri bulunan arkadaşlarımız bu
gün emekli. Kimi hakka yürüdü. Kimi şehit oldu, kimi gazi. Ama hepsi birer gerçek kişi. Tıpkı önlerindeki rehber, önder ve başkomutan gibi.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Peki, teğmenler için nasıl bir süreç bekleniyor?
Eğer idari mahkeme, dosyanın hukuki yönünü objektif bir şekilde ele alırsa, yalnızca bir oy farkla alınan bu kararın hukuki güvenceyi zedelediğine kanaat getirebilir. Bu durumda, teğmenler göreve iade edilebilir. Mahkemenin aksi yönde karar vermesi durumunda ise, istinaf ve Danıştay süreçleri devreye girer.
Sonuç olarak, TSK'dan ihraç edilen teğmenler için süreç henüz tamamlanmış değil. Ülkenin mevcut hukuki ve siyasi ikliminde, yargının bağımsız hareket edip etmeyeceği ise büyük bir soru işareti.
Gerçek anlamda bir adaletin tecelli etmesi için hukuk sisteminin siyasi etkilerden arındırılması gerekiyor. Bu bakımdan, ihraç edilen teğmenler ve komutanlar için mücadele edenler, aslında sadece birkaç kişinin değil, tüm toplumun hukuki güvencesi için mücadele etmiş olktadırlar.
---
İYİ HAFTALAR
remzidilan_48@hotmail.com