Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte siyasi, toplumsal, kültürel ve ekonomik alanda gerçekleşen devrimlerin dünyaya tanıtılması gerekiyordu.
Türk ulusunu bağımsızlığına kavuşturan Mustafa Kemal, bu amaçla, batı dünyasının ‘Hasta Adam’ nitelendirmesini yıkacak bir halkla ilişkiler çalışması planlamaktaydı.
1925 yılında Paris Uluslararası Dekoratif ve Endüstriyel Sanat Fuarı’na katılan Türk heyeti, buradan ilham alarak Türkiye’yi tanıtan bir sergi hazırlamak istedi. Ancak, bu serginin yeterince geniş bir kitle tarafından görülemeyeceği endişesini taşıyan dönemin Ticaret Bakanı Ali Cenani bey, ‘Karadeniz Seyr-i Türkiye’ adını taşıyan ilginç bir proje hazırladı.
Proje, ülkemizde var olan tüm gelişmeleri vapurda seyyar bir sergi yoluyla dünyanın önemli kentlerini ziyaret ederek göstermeyi içeriyordu.
130 yataklı gemide sergilenecek ürünler, kataloglar, tercümanlar, ziyafet ve merasimlerde görev alacak tüm kişiler tek tek belirlendi. Tüm bu hazırlıkların tamamlanması için 1 yıl gibi bir süreye ihtiyaç vardı.
Hazırlanan proje, Ticaret Bakanı Ali Cenani Beyin gayretleri ve Mustafa Kemal’in destek vermesiyle ete kemiğe büründü, hayat buldu.
Geminin masrafları için Meclis, yüz bin lira ayrılmasına karar verdi. İstanbul Ticaret Odası da beş yüz bin lira vermeyi taahhüt etti.
HAZIRLIKLAR BAŞLADI
1926 yılının Mart ayında Karadeniz Vapuru Haliç tersanesine çekildi ve siyah gövdesi beyaza boyandı.
Ürünlerin sergilenmesi ve satılması için iki salon yapıldı, ışıklandırma için elektrik tesisatı döşendi.
Vapurun Sergi salonlarında Kütahya çinileri, Hacı Bekir Lokumları, Bursa Hereke kumaş ve halıları, Beykoz Fabrikası malları, tekel ürünleri, kehribar ve kıymetli taşlarla yapılmış süslemeler gibi pek çok ürün tanıtılacak duruma getirildi.
Sanayi-i Nefise Mektebi öğrencilerinin yaptıkları heykel, resim ve biblolarla salonlar süslendi.
Ürünlerin üzerlerine dört dilde bilgi veren etiketler konuldu. Ünlü ressam İbrahim Çallı’ya yaptırılan Mustafa Kemal’in yağlı boya tablosu salonun baş köşesine yerleştirildi.
Gemide ayrıca, İstiklal Marşı’nın bestecisi Zeki Bey’in başında olduğu Cumhurbaşkanlığı orkestrası bulunuyordu.
Karadeniz Vapurunun idaresi, Atlantik’i geçen ilk yolcu vapuru “Gülcemal’in kaptanı olan Lütfü Kaptandı.
Liman İşletmeleri Genel Müdürü Raufi Manyasizade sergi müdürü idi.
Avrupa’da eğitim görmüş ve yedi dil bilen Samiha Hanım ise protokol müdiresi olarak görevlendirildi.
Ayrıca Robert Kolej’in kız öğrencileri tercüman olarak seçildi.
GEMİDE KİMLER VARDI
Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın oğlu Refi Bayar, Anadolu Ajansı’nın kurucularından şair Kemalettin Kamu, İstiklal Marşı’nın bestecisi Zeki Üngör, ilk Türk kadın gazetecilerden Bedia Celal Arseven, İleride ilk kadın milletvekili olacak Mebruke Gönenç ve şair Orhan Veli Kanık’ın babası müzisyen Veli Kanık gibi isimler vapurda bulunanlar arasında yer alıyordu.
Kayseri’den getirilen 2 Anadolu kadını, gemiyi gezenlere halı dokumayı canlı gösterirken, doldurulmuş Ankara tiftik keçileri Anadolu bereketini anlatacaktı. Kütahya çinileri gemiyi renklendirirken, ekonomik bağımsızlığın ilan edildiğini gösteren İş Bankası’nın küçük bir şubesi de konduruldu vapura.
Sergi vapuru için bir de logo hazırlandı. Logo olarak, mitolojide kaptanlara yol gösteren (ticaret ve haber tanrıçası) Hermes seçildi.
Karadeniz Vapuru 285 kişiyle birlikte 12 Haziran 1926 tarihinde İstanbul’dan, kalabalık bir halk topluluğunun katıldığı tören ile 3 aylık yolculuğuna başladı.
MUDANYA’DA DENETİM
Gemi İstanbul’dan ayrıldıktan sonra ilk olarak Mudanya’ya uğradı. Burada Mustafa Kemal, vapuru bizzat denetledi, tüm sergiyi gezdi, Topuz lakaplı Kaptan Lütfü Bey’den bilgi aldı ve el sallayarak uğurladı.
Yolculuğun ilk durağı kömür almak amacıyla uğranılan Cezayir’in Bona Limanı oldu. Burada Müslüman halkın gemiye ilgisi yoğundu. Özellikle gemideki kadınların giydikleri batılı kıyafetlere halk dikkat kesilmişti.
Karadeniz Vapuru Bona’da kömür alındıktan sonra 20 Haziran’da Barselona (İspanya) limanına vardı. Binlerce kişinin ziyaret ettiği gemi burada da büyük bir ilgiyle karşılandı.
1 Temmuz’da Karadeniz Vapuru Le Hayre (Fransa) limanına uğradı. Cumhurbaşkanlığı orkestrasının verdiği konser takdir topladı ve Fransız basınında bu etkinliğe yer verildi.
MARSİLYA’DA SALDIRI İHTİMALİ
Uğranılanlar hem Birinci Dünya Savaşı’nda hem Kurtuluş mücadelemizde bizimle savaşan ülkelerin limanlarıydı.
İstiklal Marşının bestecisi Osman Zeki Bey’in şefliğinde 46 kişiden oluşan Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti, demirlenen her limanda konser veriyor, gidilen ülkenin milli marşını da başarıyla icra ediyordu.
Marsilya (Fransa) limanına uğrayan Gemi, uzun ve neşeli tek bir düdük ile Marsilyalıları selamlıyor; bir subayımız Fransızları sergi salonuna götürüyordu; herkes hayranlıkla Türk mavisi sırlı Kütahya çinilerine; bin bir nakış ve renkli Osmanlı, Yörük, Selçuklu ve Acem halılarına; yeşim, yakut, firuze gibi değerli taşlarla süslenmiş, tamamıyla elle yapılmış çeşmibülbül, laledan, gülabdan gibi cam ürünlerine bakıyordu…
İNGİLTERE’DE BÜYÜK İLGİ
Karadeniz Vapuru 4 Temmuzda Londra (İngiltere’ye) vardı. İngiliz yetkililerin Londra’nın en ücra köşesine demir attırmasına rağmen sergi 6 günde 25 bin kişi tarafından ziyaret edildi.
Karadeniz Vapurunun bir sonraki durağı Amsterdam limanı oldu. Sergiye burada da ilgi büyüktü.
Karadeniz Vapurunun daha sonraki ziyareti 14 Temmuz’da Hamburg limanı’ydı. Burada görkemli bir şekilde karşılanan Karadeniz Vapurundaki ürünlere ilgi de büyüktü.
Birçok ticari anlaşmanın yapıldığı bu ziyaretten sonra Karadeniz Vapuru Helsinki limanına doğru yola çıktı.
26 Temmuzdaki bu ziyaretin ardından Karadeniz Vapuru 29 Temmuzda Leningrad limanına vardı.
Burada da ilgi yoğundu.
65 BİN ZİYARETÇİ 120 BİN TL HASILAT
Toplam 65 bin kişinin ziyaret ettiği gemide, 120 bin liralık Türk ürünü satılırken, en çok ilgiyi tütün, halı ve kehribar gördü.
Cezayir’in Bona Limanı’yla başlayan seyyar ticaret seyahati, İspanya-Barcelona, Fransa-Le Havre, İngiltere-Londra, Hollanda- Amsterdam, Almanya-Hamburg, İsveç-Stockholm, Finlandiya- Helsinki, SSCB- Leningrad olarak sürdü.
Dönüş yolu Polonya-Danzig ve Gdynia, Danimarka-Kopenhagen, Belçika-Anvers, Fransa-Marsilya, İtalya-Cenova ve Napoli üzerinden gerçekleşti.
Karadeniz 86 günlük yolculuğun ardından 5 Eylül 1926’da İstanbul’a döndü.
SEYAHATTEN İLGİNÇ NOTLAR
İlk liman Cezayir’in Bona limanıydı. Fransa sömürgesi olan Cezayir’deki Müslümanlar esaretten kurtulan Türklerin kurduğu cumhuriyeti örnek alabileceklerini anladı.
Avrupa’nın ilk limanı Barcelona’da Türk Yahudiler gemiyi kendi topraklarındaymış gibi gezdi.
Fransa-Le Havre limanı ziyareti, Fransız basınında ‘zamanın çok ötesinde bir proje’ olarak yer aldı. Özbekler Tekkesi önderi Şeyh Ata Efendi, Paris’e giderek Eyfel Kulesi’nde ezan okudu.
Karadeniz, deniz imparatorluğu İngiltere’nin Londra limanına girdiğinde tarih 4 Temmuz 1926’ydı. Yani sadece 3 gün önce Türk Kabotajı ilan edilmişti. 25 bin kişinin ziyaret ettiği vapurda Türk kahvesi ve Hacı Bekir lokumu ikram edildi.
İYİ HAFTALAR
remzidilan_48@hotmail.com