Akıl sarması..

LEY SABAH

04 Haziran 2018, 17:38

Kar kayması, kuş konmazı

Hikayenin limon sarısı

Giyinen insanın, boş kafası.

Doğruya yanlışa sarması

Leb le bu.

Gözlerinde perde,

Ne yanarsın

Boş beynin derdine

Hap şu.

Gülümsemeye ıh,

Renklere poh,

Yalnızlığa korku der

Yeni yollara mil çeker.

Tüh tüh.

Kıssadan hisse

Hissedene.

Gelen gider, giden nerede

Gelmeyenden kime ne?

Geh bilim bili!

Sahiden sade

Sahilden derine

Bin konak yerine

Samimi fikir dile.

Gönülden gönüle.

Hop, cup, guk, hehe.

Ciddiye aldığımız olaylara sonra hiç gülmedik mi? Kendimizi harap ettiğimiz olaylar geçmedi mi? Yaşam, neyi ciddiye alacağımızı öğretir. Hakikati doğrularla karıştırmayalım. Doğrular zamana, mekâna bağlıdır. Hakikatin değişmeyeceğini, özden gelenle bütünleştiğini söyleyebiliriz. Üzülmenin, kaygıların olayı çözmek yerine bedenimizde enerji akışını engellediğini biliyoruz. Hatta bu davranış korku ve sıkıntılara da mıknatıs olmaktadır!

Şimdi izninizle birkaç öneri verebiliriz. Hep konuşuyor, biliyor ama yaşama geçirmekte zorlanıyoruz. Niye?

Kendimize, zaman ayıralım,

Ruhumuzun ve canımızın neye gereksinme duyduğunu fark edelim.

Yanımızda kâğıt, kalem bulunduralım. Saçma sapan düşünceler dahil not alalım, Çizelim, sembolle ifade edelim.

Dileklerimizi yazalım, kaçının sadece BEN içerikli olduğunu saptayalım.

Aklımızın yaratma değil, bulmaya yaradığını fark edelim,

Kendimizi, başkalarını yargılamayalım, aklımız minik!

Olaylara çocuk bakışı ile yargısız bakalım.

Gözlem yeteneğimizi, yargısız, değerlendirme yapmadan geliştirelim.

Yargısız, öfkesiz, kaygısız bakışla bizi hapis eden ağları örmemiş oluruz.

BAZI HAKİKATLER

İnsanın varlık nedeni bilincin yolculuğudur.
Yaratılış; çalıştıkça, kendimizi yeniliğe açtıkça, akışı fark ettikçe bizi bütünleştiren bir süreçtir.
Bilinç, çeşitli seviyede titreşen bir frekanstır. Hangi seviyede isek o seviyeden alış veriş yaparız. Soruların yanıtı da o seviyeden verilir.
Var oluş bir enerji ağıdır. Devamlı birbirini etkiler.
Kendimizi parlattıkça, nefsi eğittikçe bütünsel tabloda yerimizi alırız.
Kendimize yatırım yapmadıkça rengimiz kirlenir, tabloya katılamayız.
Zıtlık bu yaşama aittir, hakikatte ikilik yoktur. Yani; sevmek, mutluluk, güzellik, doğru, iyi kavramları anlıktır.
Zıtlıkların DENGE ARALIĞINI ayarlayabiliriz.
Savunduğumuz konunun mutlaka zıt tarafını da öğrenmeliyiz.
Zorladığımız işin bize uymadığını, zamanının gelmediğini düşünelim. Bize uyan işlerin su gibi aktığını fark edelim.
Otomatik ve ezberlediğimiz yanıt ve alışkanlıkları bilerek değiştirelim. Her yön değiştirme zor ama genişletici özelliktedir.

Kendimize samimi olmayla başlayalım mı?

Yorum Gönder 0
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.