Adalet yürüyüşü başka bir yöne çekilmeye çalışılıyor ve çeşitli sataşmalar var.
Öncelikle belirtmeliyim ki ben Atatürk'ün kurduğu parti olduğu için CHP'liyim. Bazı CHP'li yöneticilerin davranış ve söylemlerini beğenmesem ve onlara katılmasam da, benim kimliğim budur.
Adalet yürüyüşünün başka yöne çekilmesinden kastım şudur. AKP, HDP'lilerinde CHP yanında yürüdüğünü kastederek, kendi açılım politikaları sonucunda ülkeyi getirdikleri noktayı unutturmaya çalışıyorlar. Şunu üzerine bastırarak söylüyorum, benim için HDP ne ise AKP odur. İkisi de ülkenin ayrışmasına hizmet etmektedir.
Bazı CHP'li arkadaşların demokrasi, barış ve kardeşlik gibi söylemlerle HDP'yi savunmasını da anlayamıyorum. Çünkü bu Atatürk'ü anlamamaktır. Söz konusu bölücü parti, TSK'nın AKP, Cemaat ve ABD ile işbirliği içinde kumpas davalarıyla tasviyesinde her türlü desteği vermiştir. Bu gün cezaevinde bulunan bazı HDP'liler Ergenekon, Balyoz ve diğer kumpas davasında yargılanan vatanseverlerin en ağır cezaları alması için gösteriler yapmış ve PKK ile mücadele eden Türk Askerinin cezalandırılmasından mutlu olmuştur.
Büyük kısmı hala PKK'nın güdümünde olan, azınlıkta kalan bir kısmının ise sesini çıkaramadığı bu partinin desteğine CHP'nin ihtiyacı yoktur. HDP illa birlikte hareket edecek bir kitle arıyorsa, eski çözüm süreci ortağı ve yoldaşı AKP'nin yanında yer alabilir.
Yürüyüşte açılmış bir Türk bayrağı vardır.
Bu bayrağın altında gerçekten ülkemizde adaletin gelişmesi için yürüyen herkese etnik ve siyasi kimliğine bakılmaksızın yer vardır. Ama bunu kendi siyasi söylemlerini ve düşüncelerini açıklamak için bir fırsata dönüştürmek ve böylece bu yürüyüşü amacından uzaklaştırmak isteyenler oradan defolup gitsin.
Dileğimiz CHP'li yönetilerin de bunun farkında olması ve bu yönde açıklamar yapmasıdır. Atatürkçü düşünce sisteminin hakim olduğu bir CHP hiç kuşkusuz ki iktidar olduğunda ülkenin ihtiyaç duyduğu adaleti de getirecektir.